TİB'de uzmana Fatiha'lı sorgulama!
Önceki gün TİB’e yapılan baskında bir uzman 7 saat boyunca sorgulandı. Uzmana yüksek sesle Fatiha okutulması dikkat çekti.
Ankara Gölbaşı Cumhuriyet Savcılığı’nın dün gerçekleştirdiği operasyon ile Tükiye’nin gündemine oturan ve kamuoyunda “telekulak merkezi” olarak bilinen Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), “Fatiha”lı sorgu skandalı ile çalkalanıyor. Beş ay önce TİB’in başkanlığına atanan “MİT” kökenli Ahmet Cemalettin Çelik’in, kendilerini emniyet mensubu olarak tanıtan bir grup ile bazı personeli makamında “casusluk” suçlamasıyla sorguladığı ortaya çıktı. Sorguda, TİB personelinden yüksek sesle Fatiha Suresi’ni okumalarının istenmesi dikkat çekti. Bu durum, kurum için casusluk sorgulamalarının “Fatihalı” sorgulama olarak anılmasına yol açtı.
TİB’de yapılan “Fatihalı sorgulamanın” ayrıntıları şöyle:
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU
Hukuka aykırı “Fatihalı sorgulama” bir uzmanın geçen hafta Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na yaptığı bir suç duyurusu ile açığa çıktı. TİB Veri İşlme Uzmanı H.D., TİB Başkanı Ahmet Cemalettin Çelik ile ismini ve soyadını tespit edemediği ancak kuruma Başkan Çelik tarafından çağrılan 7 güvenlik görevlisi hakkında suç duyurusunda bulundu. Toplam 10 sayfadan oluşan suç duyurusunda, casusluk filmlerini aratmayan olaylar anlatıldı.
Suç duyurusunun ayrıntıları özetle şöyle:
“17. 30’DA BAŞKANLIK KATINA ÇAĞRILDIM”
“23 Mayıs 2014 tarihinde saat 17.30 civarında koordinatörümüz G.Ç. tarafından başkanlık katına çağrıldığım söylendi. Ve apar topar başkanlık katına çıktık. Başkanlık katı B Blok tarafındaki son toplantı odasına gittik. İçeriye girdikten sonra, top sakallı ve saçları dökülmüş bir polis geldi. Beni dışarı çıkarttılar. Daha sonra beni içeri aldılar. Sonra odaya Ahmet Cemalettin Çelik ve iki kişi daha geldi. Kendilerinin kim olduğunu tanıtmayan üç kişi baskı kullanarak sürekli şahsıma işlemediğim şeylerle ilgili suç isnat ederek birisinden veri silmesini istemek ile suçladılar. Ve yine baskı kullanarak sürekli şahsıma sorular sordular.”
H.D. suç duyurusunda, kendilerini emniyet mensubu olarak tanıtan ancak kimliklerini göstermeyen 5 kişi tarafından, 23 Mayıs 2014 tarihinde saat 17.30’dan saat 00.10’a kadar, hiçbir mahkeme kararı olmadan başkanlık makamında sorgulandığını kaydetti. Yaklaşık 7 saat süren sorguda TİB Başkanı Çelik’in de bulunduğunu ifade eden H.D. sorgu sırasında, siyasi referanslarının kim olduğu, Menzil ve Okuyucu ile diğer cemaatlere üye olup olmadığının da sorulduğunu kaydetti. H.D., bir güvenlik görevlisinin, kendisine yüksek sesle Fatiha okuttuğunu da anlattı. H.D. suç duyurusunda olayı şöyle ifade etti:
“... uzun saçlı kirli sakallı olan şahıs Cuma namazına gidip gitmediğimi sordu. Cuma namazına gitmediğimi söylediğimde ise neden Cuma namazına gitmediğini sordu. Yine aynı şahıs, ‘Fatiha suresini biliyor musun’, diye sordu. Ben de herkesin bu sureyi bildiğini söyledim. Bunun üzerine, yüksek sesle Fatiha suresini okumamı istedi....
Beni sorğulayan ve ismini vermek istemeyen genç bir polis memuruna, bu yaptıklarının yasal olmadığını avukat çağırmak istediğimi söyledim. Ancak buna müsaade etmediler. Kel ve top sakallı polis memuru mesai arkadaşlarımın yanında kelepçe ile dışarı çıkararak emniyete götürmekle tehdit etti.” H.D. suç duyurusunda, kendisini sorgulayan kişilerin, sorgu işlemini cep telefonu ile kameraya aldığını da öne sürdü.
H.D., sorgu sırasında güvenlik görevlisi olduğunu iddia eden kişilerin, zaman zaman kendisine hakaret ettiğini zaman zaman da tehdit ettiğini iddia etti.
H.D., yaklaşık yedi saat süren sorgunun ardından TİB Başkanı Celalettin Çelik’in, “seninle işimiz bitti” diyerek, kendisini kurumun arabası ile evine bıraktırdığını da kaydetti.
2 BİN NUMARA SONRADAN EKLENDİ
Öte yandan H.D. suç duyurusu dilekçesinde, TİB’de son dönemde yaşanan yasa dışı olaylar ile kendisinin niye sorgulandığına yönelik de bilgiler verdi. H.D’nin iddiasına göre, son dönemde bazı kişilerin telefonları dinlenmediği halde, sisteme “dinlenmiş” kaydı girilmesi isteniyor. Bunun için de, geriye dönük işlem gerçekleştiriliyor. Geriye dönük işlemlerle ilgili, Cumhuriyet savcılıklarına ve devletin diğer kurumlarına, ihbar mektupları gönderildi. Bu mektupları kimin gönderdiği, yani kurum içindeki köstebeğin kim olduğu araştırılıyor. Bunun için de TİB personeli sorgudan geçiriliyor. Bu kişilerden birisi de suç duyurusunu gerçekleştiren H.D. oldu. H.D. dilekçesi halen inceleme aşamasında bulunuyor.
TİB sistemlerine yetkisiz yabancı kişilerin girmesine ve en kritik sistemler üzerinde çalışmasına imkân verildiğini öne süren H.D., sistemlerin paralel kopyalarının alınarak yetkisiz kişilerin erişimlerine de açıldığını ve böylece gizliliğinin ihlal edildiğini de iddia etti.
Dilekçenin sonuç kısmında ise, TİB yöneticileri ile kendisini sorgulayan kişilerin yargılanması talep edildi. Dilekçede, şüpheliler hakkında, şantaj, tehdit, hakaret, iftira, bilim sistemini izinsiz olarak girme, verileri değiştirme ve izinsiz olarak konuşmaları kayda alma suçlarından işlem yapılması talep edildi.
Taraf