The Economist'ten zehir zemberek yazı: Evet yüzde 50'nin altında, Erdoğan çaresiz!
İngiltere'de yayımlanan haftalık The Economist dergisi, 'başkanlık referandumu' anketlerinde 'evet'in yüzde 50'nin altında olduğunu ve Avrupa ile yaşanan krizin "Erdoğan'ın ne kadar çaresiz olduğunun" göstergesi olduğunu yazdı.
İngiltere'de yayımlanan haftalık The Economist dergisi,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Avrupa karşıtı çılgınlığın
referandumu kazanmasına yardımcı olacağını hesapladığını"
yazdı.
"Erdoğan kimsenin farkına varamadığı Nazileri tespit etme
yeteneğine sahip gibi gözüküyor" cümlesiyle başlayan makalede
Erdoğan'ın "faşizme karşı mücadelesini genişletmek zorunda
kalabileceği", çünkü bakanlarına miting izni vermeyen Hollanda ve
Almanya'ya "Nazi kalıntısı" ve "faşist" dedikten sonra Belçika,
Danimarka ve Avusturya'dan da benzer açıklamalar geldiği
aktarıldı.
BBC Türkçe'nin aktardığı habere göre, Economist'e konuşan Batılı
bir diplomat ise "Erdoğan'ın ülkenin en büyük yabancı yatırımcısı
Hollanda ve en büyük ticaret ortağı Almanya ile kavgaya girmeye
karar vermesi, onun ne kadar çaresiz olduğunu gösteriyor" dedi.
Derginin bugün yayınlanan sayısında bulunan makalede şu ifadeler
yer aldı:
"Avrupalılar için bu açıklamalar korkunç bir şaka gibi. Erdoğan'ın
hükümeti kimseye insan hakları ve demokrasi dersi verecek konumda
değil. Ülkede çoğu uyduruk kanıtlarla olmak üzere aralarında
yargıçlar, savcılar, Kürt siyasetçiler ve 100'den fazla gazetecinin
de bulunduğu 40 binden fazla kişi hapsedildi.
"Kısa süre önce yayınlanan bir BM raporu ülkenin güneydoğusundaki
Kürt bölgesindeki ayrılıkçı militanlara karşı yürütülen taarruzda
Türk güvenlik güçlerini işkence, yargısız infaz ve orantısız güç
kullanmakla suçladı.
"Ülkede artık protesto gösterileri şiddetle bastırılmıyor, çünkü
muhalifler eylem yapmaktan korkar hale geldi.
'Yeni anayasa otokrasi için el kitabı'
"Avrupa Konseyi'nin danışma kurulu olan Venedik Komisyonu ise yeni
anayasanın Erdoğan'ın istediği anayasasının otokrasi için el kitabı
olduğu sonucuna vardı. Türk yetkililer anayasa değişikliğine karşı
çıkanları sıklıkla teröristlerle karşılaştırıyor.
"Erdoğan'ın bu krizi bilinçli olarak tetiklediğine dair göstergeler
var. Hollandalı yetkililer ülkelerindeki genel seçim öncesi Türk
yetkililerden miting yapmamalarını talep etmişti. Seçime bir hafta
kala Binali Yıldırım bu talebe uyacaklarını açıkladı.
"Fakat Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Hollanda'nın izin vermemesine
rağmen Rotterdam'a gitmeyi dayattı. Oysa yurtdışında propaganda
yapmak Türk kanunlarına göre de yasadışıydı.
"Bu kriz Türkiye'de Erdoğan'ın yelkenlerini doldurdu. Ana seküler
muhalefet hükümete destek çıktı, milliyetçiler Hollanda
havalimanlarında oturma eylemi çağrısı yaptı. AKP'li bir vekil, bu
krizin anayasa değişikliğine desteği iki puan artırdığını söylerken
'Almanya ve Hollanda'ya teşekkür edebiliriz' dedi.
'Erdoğan'ın ne kadar çaresiz olduğunu
gösteriyor'
"Avrupalı hükümetler yeni anayasayı tasvip etmeseler de Türklerin
oylarını etkileyemeyeceklerini biliyorlar. Ama Erdoğan'ın tuhaf
davranışlarından bezdiler.
"Avrupalılar ülkesinde muhalifleri bastıran Türk hükümetinin
Almanya ve Hollanda'da serbestçe miting yapabilmeyi beklemesine
tahammül edemiyor, diyor AB'nin eski Türkiye Büyükelçisi Marc
Pierini. Pierini'ye göre Avrupa Konseyi'nin Erdoğan'ı bir daha
masaya davet edebileceğini düşünmek zor.
"Son anketlere göre Erdoğan'ın anayasasına destek yüzde 50'nin
altında dolanmaya devam ediyor. Batılı bir diplomat, 'Erdoğan'ın
ülkenin en büyük yabancı yatırımcısı Hollanda ve en büyük ticaret
ortağı Almanya ile kavgaya girmeye karar vermesi, onun ne kadar
çaresiz olduğunu gösteriyor' diyor.