01 Eki 2010 16:44 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:40

THE ECONOMİST'TEN BAŞBAKAN ERDOĞAN'I ÇOK KIZDIRACAK BİR YORUM!

The Economist, Türkiye'deki basın özgürlüğü konusunu “Erdoğan'ı Kızdırmayın” başlıklı bir analizde ele aldı.

İngiliz The Economist Dergisi, Türkiye’deki basın özgürlüğü konusunu “Erdoğan’ı Kızdırmayın” başlıklı bir analizde ele aldı.

The Economist dergisi, Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik eleştirilere yer verdiği analizinde Türkiye’de çok sayıda gazetecinin yargılandığına dikkat çeken ve "Türk Başbakanı, eleştirilere ne ölçüde hoşgörülü” sorusuna yanıt aradı. Dergi, “Adalet ve Kalkınma Partisi, iktidara geldiği 2002 yılından beri Sayın Erdoğan, muhalif sesleri susturmayı amaçlamakla suçlanıyor” diye yazdı.

Türkiye’de çok sayıda gazetecinin yargılandığına dikkat çeken dergi, “Türk Başbakanı, eleştirilere ne ölçüde hoşgörülü” sorusuna da yanıt aradı. İngiliz dergisi, “Adalet ve Kalkınma Partisi, iktidara geldiği 2002 yılından beri Sayın Erdoğan, muhalif sesleri susturmayı amaçlamakla suçlanıyor” sözlerini de kullandı.

İngiliz The Economist Dergisi, Türkiye’deki basın özgürlüğü konusunu “Erdoğan’ı Kızdırmayın” başlıklı bir analizde ele aldı. “Türk Başbakanı, eleştirilere ne ölçüde hoşgörülü” sorusunu spotta kullanan dergi, “Adalet ve Kalkınma Partisi, iktidara geldiği 2002 yılından beri Sayın Erdoğan, muhalif sesleri susturmayı amaçlamakla suçlanıyor” diye yazdı.

“İDDİALAR BEKİR COŞKUN’DAN SONRA DAHA YÜKSEK SESLE DİLE GETİRİLDİ”

Bu yöndeki iddiaların, Bekir Coşkun olayından sonra “daha yüksek sesle dile getirildiği”ni kaydeden The Economist, Coşkun ile ilgili, “Gazete sahibi, ‘hükümetin baskısı yok’ dedi ancak Hükümet karşıtı gazetecilerin merkez medyadan çıkarılmasının, Başbakan Erdoğan’ın eleştirilere hoşgörülü olmadığı görüşünü güçlendirdi” diye yazdı. The Economist, Doğan grubuna verilen büyük cezaya da dikkat çektiği analizinde Uluslararası Gazeteciler Federasyonu’na göre, Türkiye’de 40’ı aşkın gazeteci cezaevinde bulunduğunu, 700 kadar da hakkında dava açıldığını, bu gazetecilerin çoğunun, ayrılıkçı propaganda yapmakla suçlanan Kürtler olduğunu da belirtirken İrfan Akan ve Mehmet Baransu’ya dikkat çekti. Hükümetin, “katı medya yasalarını gevşeteceği yönündeki sözlerinden geri adım attığı” savulduğu analizde, 28 Şubat döneminde yaşanan olaylara işaret ettikten sonra “Ancak şimdi olduğu gibi, o zaman da sık sık medya patronları, iş çıkarlarını korumak için devletten gelen baskılara boyun eğiyordu. Bugünün farkının, Kürt olsun, laik olsun veya ordu karşıtı olsun, adeta herkesin baskı altında olmasıdır” yorumunu da yaptı.