TGS'DEN 12 EYLÜL'DE 'HAYIR' ÇAĞRISI!
Türkiye Gazeteciler Sendikası, üyelerine ve tüm basın emekçilerine çağrıda bulundu...
TGS Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklama şöyle:
12 Eylül 2010 günü halkoylamasına sunulacak Anayasa değişikliklerini, partilerin siyasal görüşleri doğrultusunda değerlendirmek, bizleri yanlış tercihlere yöneltebilir.
Bu Anayasa değişikliğine “HAYIR” demenin, mevcut siyasi iktidarı desteklemekle ya da ona karşı olmakla bir ilgisi yoktur.
Bu Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi halinde, hangi siyasi parti iktidara gelirse gelsin, eskisinden çok daha güçlü bir yürütme organını eline geçirmesi kaçınılmazdır.
Çünkü 2010 değişiklikleri; siyasi iktidarların uygulamalarının denetimini, yine siyasi iradenin keyfiyetine bırakmaktadır.
1982 Anayasasının –tüm değişikliklere rağmen– siyasi iktidarlara verdiği geniş yetkilerden çok daha fazlası, 2010 değişiklikleriyle getirilmektedir. Siyasi iktidarı ele geçiren herhangi bir parti, 2010 değişiklikleriyle; bürokrasi, kolluk güçleri, eğitim, parlamento, hatta yargı üzerinde çok geniş takdir yetkisine sahip olacaktır.
Siyasi iktidarların, parlamentodaki hâkimiyeti sonucu oy çokluğuyla kabul ettirdiği yasalar; işçilerin, bireylerin ve tüketicilerin çıkarları aleyhine bile olsa; temel hak ve özgürlükler ile basın ve ifade özgürlüğünü daha da kısıtlayıcı hükümler dahi içerse, yargı organlarına başvurarak bunların iptalini sağlamak imkânsızlaşacaktır.
İdarenin bir parçası olan belediyelerin ve bürokrasinin, gündelik yaşamımızı etkileyen karar ve uygulamalarına karşı itiraz ve düzeltme yolları tıkanacaktır.
Bireylerin uğradığı haksızlıkların telafisi için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru hakkı kullanılamaz hale gelecektir.
İdarenin ve yürütme organının keyfi uygulamalarına karşı, bireylerin hak arama mekanizmalarının güçlendirilmesi demokrasilerde esastır.
Halbuki 2010 Anayasa değişikliği, 12 Eylül rejiminin oluşturduğu güçlü devlet otoritesini daha da kuvvetlendirmektedir.
1995 ve 2001 değişiklikleri, yürütmenin gücünü azaltmaya yönelik küçük birer adım niteliğindeydi. Şimdi ise bu adımlardan geriye dönülmesi amaçlanmaktadır.
1982’de halkoyuyla kabul ettirilen Anayasal düzenin yarattığı yıkımı, 28 yıldır nasıl hâlâ telafi edemiyorsak, 2010 değişikliklerinden sonra belki de gelecek 30 yılımızı değiştirmemiz mümkün olamayacaktır.
Böyle bir durumda, daha özgür bir toplum olabilmenin, daha demokratik bir düzende yaşayabilmenin koşullarını sağlama mücadelesi, mevcut durumdakinden daha da zorlaşabilecektir.
Halkoylamasında yapılacak yanlış tercihler, telafisi imkânsız sonuçlara yol açabilecektir.
Tüm bu gerekçelerle; basın emekçilerinin çıkarlarını, hak ve özgürlüklerini savunan bir emek örgütü olarak, diğer işçi sendikalarıyla birlikte görüşlerimizi açıklamayı, Üyelerimizi ve tüm basın emekçilerini 12 Eylül halkoylamasında “HAYIR” oyu kullanmaya çağırmayı sorumluluğumuzun bir gereği sayıyoruz.
Hiç kuşkusuz, son karar, Üyelerimizin ve tüm basın emekçilerinin vicdani tercihlerine ve hukuki değerlendirmelerine bağlıdır.
Saygılarımızla