TGS 65 yaşında
1952'de kurulan gazetecilik meslek örgütü yeni yaşını kutluyor.
Türkiye'de medya alanının en köklü meslek örgütlerinden olan
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) dün 65. yılını kutladı.
10 Temmuz 1952'de Cevat Fehmi Başkut, Nazım Ulusay, Melih Yener,
Ecvet Güresin, Sami Teziş, İhsan Tayşılı, Ali İhsan Göğüş, Ahmet
İhsan, Sema Ayoğdu, Cevat İstek, M. Ragıp Esatlı, Hıfzı Topuz,
Hayri Engin, Ali Karakurt, İzzet Akyol ve Sezai Soleli tarafından
kurulan TGS, 65. yılı nedeniyle yayınladığı mesajda gazetecilerin
daha çok örgütlenmesi gerektiğini vurguladı:
TGS 65 yaşında
Türkiye'de medya çalışanlarının en köklü ve en güçlü meslek örgütü
olan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) 65. yaşını kutluyor. Cevat
Fehmi Başkut, Nazım Ulusay, Melih Yener, Ecvet Güresin, Sami Teziş,
İhsan Tayşılı, Ali İhsan Göğüş, Ahmet İhsan, Sema Ayoğdu, Cevat
İstek, M. Ragıp Esatlı, Hıfzı Topuz, Hayri Engin, Ali Karakurt,
İzzet Akyol ve Sezai Soleli'nin 10 Temmuz 1952 yılında kurarak
bugün on binlerce medya çalışanına miras bıraktığı Türkiye
Gazeteciler Sendikası, mücadelesinden taviz vermeden ve
büyüyerek yoluna devam ediyor.
Kurulduğu günden bu yana medya emekçilerinin haklarını korumak,
ilerletmek, güvenceli bir yaşama ulaşmaları için taviz vermeden
mücadele eden TGS, aynı zamanda Türkiye'de basın özgürlüğünün,
editoryal bağımsızlığın ve tarafsız haberciliğin de savunuculuğunu
üstleniyor.
65. yaşımıza girdiğimiz bugünlerde gazetecilik mesleği ve medya
sektörü karanlık günlerden geçiyor. Sansürlenen yazılar, gizlenen
haberler, basın kuruluşları üzerindeki siyasal baskılar ve
gazeteciler hakkında açılan yüzlerce dava bunların en somut
örnekleri. Bugün halen 35 meslektaşımız ise çeşitli gerekçelerle
cezaevlerinde tutularak özgürlüklerinden mahrum bırakılmakta,
binlercesi güvencesiz ve sendikasız çalışmaya zorlanmaktadır.
TGS yıllardır yürüttüğü basın özgürlüğü mücadelesi nedeniyle siyasi
iktidarların hedefi haline gelmiş, üyeleri zorla istifa ettirilerek
etkisiz hale getirilmek istenmiştir. Bütün bu baskılara rağmen
basın özgürlüğü mücadelesinde taviz vermeden 65 yıllık
deneyimi ve tecrübesiyle yeniden örgütlenip medya çalışanlarının
güvendiği en büyük sendikası olmayı da başarmıştır. Ancak hala on
binlerce medya çalışanı sendikasız, güvencesiz çalıştırılmakta, her
an özgürlüklerinin kısıtlanması durumuyla karşı karşıyadırlar.
Ülkenin, medyanın kutuplaştırıldığı bugünlerde başta cezaevlerinde
bulunan gazetecilerin özgürlüğü olmak üzere, iş ve gelecek
güvenceli, sendikalı, toplu sözleşmeli bir sektör yaratmak için
meslektaşlarımızı daha fazla örgütlenmeye çağırıyoruz.
Biz sendikalı olursak basın özgürlüğü olur,
Biz sendikalı olursak halk doğru habere ulaşır,
Biz sendikalı olursak işten atmaları durur,
Biz sendikalı olursak düşük ücret dayatmasını aşarız,
Biz sendikalı olursak geleceğimizi güvence altına alırız.
65 yıllık tarihi boyunca gazetecilerin ekonomik ve özlük hakları,
basın özgürlüğü için mücadele eden Türkiye Gazeteciler Sendikası
bundan sonra da mücadelesini aynı kararlılıkla sürdürecektir.