19 Mayıs 2014 10:18
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:11
TGC:Maden faciasında gazetecilik etiği ayaklar altına alındı!
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Manisa Soma'da meydana gelen maden katliamıyla ilgili olarak açıklama yaptı.
İşte o açıklama:
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada; “Yüzlerce maden emekçisinin yaşamını yitirdiği Soma maden felaketinin ardından bölgede yaşananları ibretle izliyor, kamuoyunun haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkını engelleyen polisiye tedbirleri ve gazetecilere yönelik şiddeti, yasaklamaları kabul edilemez bulduğumuzu önemle vurgulamak istiyoruz” denildi.
“Devlet erkinin ve iktidarın toplumun canını acıtan ve insanları yasa boğan bu dehşet verici olayı ‘Kader ‘ sözcüğü ile geçiştirme gayretleri ile yasaklarla ihmallerin üstünü örtme çabalarını da şiddetle kınıyoruz” ifadelerine de vurgu yapılan açıklamada şu görüşler yer aldı:
Bölgede korku iklimi yaratmaya dönük davranışlar
“Yakınlarını kaybetmiş acılı şehit yakınlarına, bölge insanına karşı Başbakan Erdoğan ve korumalarının gösterdiği tahammülsüzlük , şiddet içeren eylemler bölgede bir korku iklimi yaratılmasına dönük, demokrasi rejimi ile asla bağdaşmayan tavır ve davranışlardır. TGC, bölgede estirilen devlet terörünün son bulmasını, halkın gerçekleri öğrenebilmesi için gazetecilere getirilen yasakların kaldırılmasını, acılarını dışa vuran şehit yakınlarına yapılan baskılardan vazgeçilmesini toplumsal barış için vazgeçilmez bir koşul olarak görmektedir.
Gazetecilik etiği ayaklar altına alınmıştır
Böylesi bir acılı ortamda bile gazeteciliğin etik ilkelerini ayak altına alan kimi gazete gruplarının medyada var olan kutuplaşmayı daha da derinleştirecek yollara baş vurmaları ibretliktir. İktidara yaranma adına nesnel haber ve yorumlardan kaçınmaları, haberleri sansürleme gayretleri ve nihayet aralarında BBC muhabirinin, bir gazete sahibinin de hedef gösterilmesine varan etik dışı davranışları meslek örgütü olarak üzüntümüzü daha da artırmaktadır.
Darp edilen gazeteciler
Ülkede her toplumsal olaylarda sıkça rastlandığı gibi sahada görev yapan meslektaşlarımızın çaılışmalarının engellenmesi, darp edilen, yaralanan arkadaşlarımızın güvenliklerinin sağlanamaması düşündürücüdür. 14 Mayıs Çarşamba günü Karşı Direniş muhabiri Burak Öz, Soma'da yaşamını yitiren işçilerin aileleriyle görüşürken Başbakan korumaları tarafından gözaltına alınmıştır. BirGün Foto Muhabiri Recep Yılmaz Ankara'da polis saldırısına uğramıştır. 15 Mayıs Perşembe günü Onur Öncü basın kartı olmasına rağmen polis tarafından darp edilmiştir. Hayat TV İzmir kameramanı Yiğit Ali Mercan’ı polis gözaltına almaya çalışmıştır. Agence Le Journal foto muhabiri Nazım Serhat Fırat çektiği fotoğraflar nedeniyle gözaltına alınmıştır. Ulusal Kanal kameramanı Serkan Bayraktar görüntü alırken polis tarafından tekmelenmiştir. 16 Mayıs cuma günü Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Başkanı Rıza Özel ensesinden plastik mermiyle yaralanmıştır. 17 Mayıs cumartesi günü Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Üsküdar Kısıklı’daki evinden çıkışı sırasında görüntü almaya çalışan gazetecilere korumalar müdahale etmiştir. Başbakan korumaları tarafından yüzüne yumruk atıldığını belirten Gazete Habertürk Başbakanlık muhabiri Umut Tütüncü gözaltına alınmaya çalışılmıştır. Dicle Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Kenan Kırkaya plastik mermiyle sırtından yaralanmıştır. Evrensel gazetesi muhabiri Hasan Akbaş, Ankara'daki protesto gösterilerini izlerken polisler tarafından tartaklanmıştır.
Maden emekçilerini bir kez daha saygıyla anıyoruz
Soma’da yaşamlarını yitiren maden emekçilerini bir kez daha saygıyla anarken yakınlarının derin acısını paylaşıyor ve sabırlar diliyoruz. Halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için görev yaparken yaralanan tüm meslektaşlarımıza geçmiş olsun diyoruz.”
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada; “Yüzlerce maden emekçisinin yaşamını yitirdiği Soma maden felaketinin ardından bölgede yaşananları ibretle izliyor, kamuoyunun haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkını engelleyen polisiye tedbirleri ve gazetecilere yönelik şiddeti, yasaklamaları kabul edilemez bulduğumuzu önemle vurgulamak istiyoruz” denildi.
“Devlet erkinin ve iktidarın toplumun canını acıtan ve insanları yasa boğan bu dehşet verici olayı ‘Kader ‘ sözcüğü ile geçiştirme gayretleri ile yasaklarla ihmallerin üstünü örtme çabalarını da şiddetle kınıyoruz” ifadelerine de vurgu yapılan açıklamada şu görüşler yer aldı:
Bölgede korku iklimi yaratmaya dönük davranışlar
“Yakınlarını kaybetmiş acılı şehit yakınlarına, bölge insanına karşı Başbakan Erdoğan ve korumalarının gösterdiği tahammülsüzlük , şiddet içeren eylemler bölgede bir korku iklimi yaratılmasına dönük, demokrasi rejimi ile asla bağdaşmayan tavır ve davranışlardır. TGC, bölgede estirilen devlet terörünün son bulmasını, halkın gerçekleri öğrenebilmesi için gazetecilere getirilen yasakların kaldırılmasını, acılarını dışa vuran şehit yakınlarına yapılan baskılardan vazgeçilmesini toplumsal barış için vazgeçilmez bir koşul olarak görmektedir.
Gazetecilik etiği ayaklar altına alınmıştır
Böylesi bir acılı ortamda bile gazeteciliğin etik ilkelerini ayak altına alan kimi gazete gruplarının medyada var olan kutuplaşmayı daha da derinleştirecek yollara baş vurmaları ibretliktir. İktidara yaranma adına nesnel haber ve yorumlardan kaçınmaları, haberleri sansürleme gayretleri ve nihayet aralarında BBC muhabirinin, bir gazete sahibinin de hedef gösterilmesine varan etik dışı davranışları meslek örgütü olarak üzüntümüzü daha da artırmaktadır.
Darp edilen gazeteciler
Ülkede her toplumsal olaylarda sıkça rastlandığı gibi sahada görev yapan meslektaşlarımızın çaılışmalarının engellenmesi, darp edilen, yaralanan arkadaşlarımızın güvenliklerinin sağlanamaması düşündürücüdür. 14 Mayıs Çarşamba günü Karşı Direniş muhabiri Burak Öz, Soma'da yaşamını yitiren işçilerin aileleriyle görüşürken Başbakan korumaları tarafından gözaltına alınmıştır. BirGün Foto Muhabiri Recep Yılmaz Ankara'da polis saldırısına uğramıştır. 15 Mayıs Perşembe günü Onur Öncü basın kartı olmasına rağmen polis tarafından darp edilmiştir. Hayat TV İzmir kameramanı Yiğit Ali Mercan’ı polis gözaltına almaya çalışmıştır. Agence Le Journal foto muhabiri Nazım Serhat Fırat çektiği fotoğraflar nedeniyle gözaltına alınmıştır. Ulusal Kanal kameramanı Serkan Bayraktar görüntü alırken polis tarafından tekmelenmiştir. 16 Mayıs cuma günü Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Başkanı Rıza Özel ensesinden plastik mermiyle yaralanmıştır. 17 Mayıs cumartesi günü Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Üsküdar Kısıklı’daki evinden çıkışı sırasında görüntü almaya çalışan gazetecilere korumalar müdahale etmiştir. Başbakan korumaları tarafından yüzüne yumruk atıldığını belirten Gazete Habertürk Başbakanlık muhabiri Umut Tütüncü gözaltına alınmaya çalışılmıştır. Dicle Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Kenan Kırkaya plastik mermiyle sırtından yaralanmıştır. Evrensel gazetesi muhabiri Hasan Akbaş, Ankara'daki protesto gösterilerini izlerken polisler tarafından tartaklanmıştır.
Maden emekçilerini bir kez daha saygıyla anıyoruz
Soma’da yaşamlarını yitiren maden emekçilerini bir kez daha saygıyla anarken yakınlarının derin acısını paylaşıyor ve sabırlar diliyoruz. Halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için görev yaparken yaralanan tüm meslektaşlarımıza geçmiş olsun diyoruz.”