TGC'den Hürriyet muhabirinin dinlenmesine kınama!
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Hürriyet muhabiri Toygun Atilla'nın 2009-2010'da e-mail trafiğinin izlenmesini ve 2011'de 3 ay telefonlarının dinlenmesini kınadı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, “Meslektaşımızın dinlenmesi, iletişim özgürlüğünün ve özel hayatının ihlal edilmesi, polisin ve yargının hukuktan dayanak almadan görev yaptığında nasıl bir karanlık tablonun ortaya çıkacağının örneğidir" denildi.
TGC'nin yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Türkiye'nin giderek polis devletine dönüşmesini endişe ile izliyoruz. 2010 yılından bu yana gazeteciler dinlenmiş, telefon defterleri, kitapları terör örgütü faaliyete kanıt gösterilmiş, haklarında asılsız kanıtlar oluşturulmuştur. Bu nedenle meslektaşlarımız yıllarca haksız yere cezaevinde özgürlüklerinden mahrum kalmış ve mesleklerini yapamaz hale gelmişlerdir. Ne yazık ki, iktidar da bu süreci seyretmiş ve gazetecileri suçlu ilan ederek hedef göstermiştir.
Son olarak Hürriyet muhabiri Toygun Atilla'nın kod adı verilerek terör örgütü üyesi olduğu şüphesiyle 3 ay hukuk dışı bir biçimde telefonlarının dinlendiği ortaya çıkmıştır. Meslektaşımızın 2009-2010 yılları arasında elektronik posta trafiği de izlenmiştir. Yasa dışı dinlemelerle arkadaşımızın iletişim özgürlüğü ve özel hayatı ihlal edilmiştir. Polisin bu uygulamasını, buna göz yumulmasını, hukuk dışılığı teşvik edercesine bir tutum takınılmasını kınıyoruz. TGC olarak 2009 yılından itibaren yapıldığı anlaşılan bu dinleme kayıtlarının sonuçlarının açıklanmasını bekliyoruz.
Şimdi yapılan yargılamalar ve soruşturmalarla yıllardır polis tarafından halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için görev yapan gazeteciler aleyhine nasıl karanlık ve kirli çalışma yürütüldüğü yavaş yavaş ortaya çıkmaktadır.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak bu gelişmeleri ibretle izliyoruz.
Gücünü hukuktan almayan polisin ve yargının yalnız gazetecilerin değil ülkenin demokratik geleceğini de kararttığını farkındayız.
Bu tablo o kadar utanç verici ve can yakıcı olarak ortaya çıkmıştır ki, geçmişte buna çanak tutanlar, göz yumanlar, destek olanlar bile bugün yasa dışı dinlemelere tepki gösterme noktasına gelmiştir. Özgür basının herkese lazım olduğu bir kez daha anlaşılmıştır.
TGC olarak hukuka dayanmayan bu uygulamaların dün olduğu gibi bugün de karşısında durduğumuzu ve bunu demokrasi ayıbı saydığımızı bir kez daha kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.
Bu ayıplı süreçte taraf olanların bugün özgür basından yana durma çabalarını da kınayarak izliyor, geç kalmış bu tutumlarında istikrarlı olmalarını umuyor ve tavsiye ediyoruz."