TGC'den gazetecilerin tutuklanmasına tepki!
TGC Yönetim Kurulu, devlet sırrı kavramı ileri sürülerek yaptıkları haberler nedeniyle gazetecilerin tutuklanmasının halkın bilgi edinme hakkına aykırı olduğunu vurguladı.
TGC Yönetim Kurulu açıklamasında "Devlet sırrı kavramı
tartışmalıdır. TCK'nın 326 ve devam eden maddelerinin gazetecilere
uygulanması halinde gazetecilik mesleğini yapacak kimse
kalmayabilir. Mehmet Baransu'nun geçmişteki çalışmaları Türkiye
Gazetecilik Hak ve Sorumluluk Bildirgesi'ne göre tartışmalı olsa da
resmi makamların her istediği bilginin açıklanmasını yasaklamak
yetkisi, demokratik bir düzende kabul edilemez" denildi.
TGC Yönetim Kurulu'nun gazeteci Mehmet Baransu'nun tutuklanması
üzerine yaptığı açıklamada şu görüşler yer aldı:
"Hukuk devletinde bizi yönetenlerin hukukla bağlı olduğu
varsayılmaktadır. Basın dördüncü kuvvet olarak görevini yaparken,
halk adına bir denetimde bulunmaktadır. Gazeteciye tanınan özgürlük
halkın bilgi edinme hakkının güvencesidir.
GAZETECİNİN HALKA KARŞI SORUMLULUĞU
ÖNCELİKLİDİR
Gazetecilik meslek ilkelerinin tanımlandığı Türkiye Gazetecileri
Hak ve Sorumluluk Bildirgesi; 'Gazetecinin halka karşı sorumluluğu,
başta işverenine ve kamu otoritelerine karşı olmak üzere, öteki tüm
sorumluluklardan önce gelmektedir. Gazeteci tüm bilgi kaynaklarına
serbestçe ulaşma ve kamu yaşamını belirleyen, halkı ilgilendiren
tüm olayları izleme, araştırma hakkına sahiptir. Gazetecinin
karşısına çıkarılacak gizlilik ve sır gibi engeller kamusal işlerde
yasaya, özel işlerde açık ve ikna edici gerekçelere
dayandırılmalıdır' demektedir.
GAZETECİLİK MESLEĞİNİ YAPACAK KİMSE
KALMAYABİLİR
Türk Ceza Kanunu'nun 326 ve devamı maddelerinde düzenlenen suç
tiplerinin gazetecilere uygulanması durumunda gazetecilik mesleğini
yapacak kimse kalmayabilir. Devletin güvenliği, iç veya dış siyasal
yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken
bilgileri temin eden kişi veya bunları açıklayan kişi hakkında 8
yıla varan hapis cezaları öngörülmektedir. Böylesi ağır
yaptırımların gazetecilik mesleğine uygulanması ise mesleğin özüne
aykırılık oluşturacaktır.
DEVLET SIRRI KAVRAMI TARTIŞMALIDIR
Devlet sırrı kavramı ülkemizde hala düzenlenmemiş, tartışmalı ve
çok değişik yönleriyle incelenmesi gereken bir kavramdır.
Kanunlarımızda bilgi ve belgelerin sır olmasına ya da gizli bilgi
olmasına kimin tarafından karar verildiği de tam belli
değildir.
DEMOKRATİK DÜZEN VE TOPLUMSAL BARIŞ
ZEDELENECEKTİR
Hukuk devleti ilkesi önceliğinde idarelerin/resmi kurumların
işlemlerinin halkın gözü önünde cereyan etmesi temel ilkedir.
Devlet makamlarınca keyfi olarak, istedikleri bilginin
yasaklanabileceğinin kabul edilmesi halinde demokratik düzen ve
toplumsal barış zedelenecektir.
Mehmet Baransu'nun geçmişteki çalışmaları Türkiye Gazetecilik Hak
ve Sorumluluk Bildirgesi'ne göre tartışmalı olsa da resmi
makamların her istediği bilginin açıklanmasını yasaklamak yetkisi,
demokratik bir düzende kabul edilemez.
Hukuka aykırı eylemler sır sayılmaz. Kamuoyunun haber alma hak ve
hürriyetinin kısıtlanması, ancak Anayasa'nın olanaklı kıldığı
hallerde kabul edilebilir. Gazetecinin görevini yaptığı için
cezalandırılması basın özgürlüğüne aykırılık teşkil etmektedir."