TGC: Gazeteci; mesleğini, reklamcılık ve halkla ilişkilerle karıştıramaz
TGC Yönetim Kurulu, geçtiğimiz hafta kamuoyuna yansıyan “para karşılığı haber” tartışmalarını değerlendiren bir açıklama yaptı.
TGC Yönetim Kurulu yaptığı açıklamada “gazetecilik mesleğinin saygınlığına gölge düşüren bu tür davranışlara karşı tüm gazetecileri mücadele etmeye” çağırdı. Açıklamada şu görüşler yer aldı:
“Geçtiğimiz hafta içinde patlak veren ‘Satılık Haber’ olayı gazetecilik mesleğinin ülkemizde nasıl icra edildiği ve geleceği konusunda derin kaygılar yaratmıştır. Bu kaygıların nedeni, yalnızca bir halkla ilişkiler (PR) şirketinin medya organlarına para karşılığı haber yaptırma konusunda ücret tarifesi düzenleyecek kadar cüreti nereden bulduğu değildir. Aynı zamanda söz konusu haberin okura sunuluşunda gazetecilik mesleğinin en temel ve evrensel ilkelerinin göz ardı edilmesidir.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) olarak meslek ilke ve etik kurallarının eksiksiz uygulanması açısından para karşılığı haber uygulamasının tam şeffaflığa kavuşturulmasının elzem olduğuna inanıyoruz.
GAZETECİ İLETİŞİMİNİ MESLEK İLKELERİNİ GÖZETEREK YÜRÜTÜR
Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne göre; Haber ve yorum metinleri veya görüntüleri ile ilan - reklam amaçlı metinlerin ayrımı hiç bir karışıklığa yer bırakmayacak biçimde yapılmalıdır. Ücretle yayımlanan içeriklerde mutlaka ‘Advertorial’ ya da ‘Bu bir ilandır’ ibaresine yer verilmelidir. Gazeteci, bir bilginin, haberin yayını ya da yayınlanmaması karşılığı hiçbir maddi veya manevi menfaat sağlayamaz; çıkar çatışması yaratmaktan kaçınır. Gazeteci, konumu ne olursa olsun haber kaynağı olarak kişi ve kurumlarla iletişimini ve ilişkisini meslek ilkelerini gözeterek yürütür. Gazeteci; mesleğini, reklamcılıkla, halkla ilişkilerle veya propagandacılıkla karıştıramaz. İlan - reklam kaynaklarından herhangi bir telkin, tavsiye alamaz, maddi çıkar sağlayamaz.
Söz konusu haberin yayımlanmasını izleyen tartışmalarda yalnızca dört internet haber sitesi şiddetle iddiaları reddetmiş, haberde sözü edilen 900’ü aşkın internet sitesinin yetkililerinden herhangi bir tepki gelmemiştir. Bunu bir ‘vurdumduymazlık’ ya da ‘sükût ikrardan gelir’ deyişlerinin kanıtı olarak görüyoruz. Söz konusu haberin okura sunuluşu da, meslek ilke ve etiği açısından son derecede sorunludur. Haberin sunuluşunda 900 internet sitesi arasından seçim yapılmış ve 20 kadarı ismen zikredilmiştir. Haberin yayımlanmasından önce suçlamaya hedef olan bu haber sitelerinin yetkililerinden bilgi alma çabası göz ardı edilmiştir. Üstelik suçlamaya konu olan bilginin kaynağı gizlenmiş, suçlanan taraflara karşı bir tür koruma altına alınmıştır.
Yine Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi der ki:
‘Gazeteci dijital platformlarda meslek etik kurallarını zedeleyici üslupla, içerik üretip yaymamalıdır. Gazeteci, haber içeriklerini sosyal medya hesapları, web siteleri ile bloglarında paylaşırken çarpıtma, yanıltma, yönlendirme yapmamalı, kişi ya da kurumları, teyit edilmemiş bilgilerle zan altında bırakmamalıdır.’
Söz konusu haberin tüm bu ilkeleri dikkate almadığı açıktır. Her iki yönüyle bu haber gazetecilik mesleğinin saygınlığına zarar vermektedir. TGC gazetecilik mesleğinin saygınlığına gölge düşüren bu tür davranışlara karşı tüm meslektaşlarımızı mücadele etmeye ve para karşılığı haber üreten medya kuruluşları varsa bunların tüm şeffaflığıyla açığa çıkarılmasına çağırır.”