AYŞEGÜL DORA: 50 YILIN GEÇTİĞİNE İNANAMIYORUM Ayşegül Dora’ya ödülünü TGC Genel Saymanı Gülseren Ergezer Güver verdi. Dora, şöyle konuştu: “ 50 yılın geçtiğine inanamıyorum. Ben Cumhuriyet Gazetesi’nde çalışmaya babamdan gizli başladım. O yüzden kaçak gelirdim. Aralardan koşa koşa giderdim ki onunla karşılaşmamak için. Burhan Felek ile de Cumhuriyet Gazetesi’nde çalıştım. O esprili, zeki bir büyüğümüzdü. Rahmetle anıyorum.”
ERTUĞRUL AKBAY: 22 YIL HİÇ İZİN YAPMADAN ÇALIŞTIM Ertuğrul Akbay ödülünü TGC Onur Kurulu Yedek Üyesi Reha Erus’un elinden aldı. Akbay, şöyle konuştu: “Gazetecilikte benim dokuz ayım yurt dışında geçerdi. Oğlum beni göremediği için dayısına ‘baba’ derdi. Oğluma en iyi imkanları verdim. Ama sevgiyi veremedim. Torunum oldu, kucağıma aldım sevdim. Oğlum ‘Bak babam ilk kez eline çocuk alıp sevdi’ dedi.
ATİLLA GÖKÇE: ONURLU BİR GAZETECİ OLARAK ÖLMEK İSTİYORUM Burhan Felek’in yeğeni Okşan Atasoy Attila Gökçe’ye ödülünü takdim etti. “TGC ve Seçici Kurul, bu ödülle beni onurlandırdı. Çok teşekkür ederim. Gazetecilik zamana karşı yarış mesleği. Gazeteci, ilkelere bağlı kalan, birinci olmak için değil yarışı namusuyla koşan kişidir. Gazeteciler ‘terörist’ olarak tanımlanıyor. Altın kafesteki bülbül olmaya hiç niyetim yok. Mesleğimin kulu olmaya niyetim var. Onurlu bir gazeteci olarak ölmek istiyorum.”
GARBİS KEŞİŞOĞLU: CEMİYET’E ÜYE OLUN Garbis Keşişoğlu’na ödülü TGC Onur Kurulu Başkanı Doğan Hızlan takdim etti. Keşişoğlu, ödülü alırken şöyle dedi: “İçinde bulunduğumuz dijital dünyada gazeteciliğin önemi azalıyor. Bence gazetecilerin Cemiyet’e üye olması ve gelecek için desteklemeleri gerekiyor. Yerel gazetecilik de çok önemli.”