10 Oca 2024 16:06 Son Güncelleme: 10 Oca 2024 16:09

Terör kurbanı Onat Kutlar, vefatının 29'uncu yılında belgeselle anıldı

11 Ocak 1995’te terör saldırısı nedeniyle hayatını kaybeden şair, yazar ve sinema eleştirmeni Onat Kutlar, ölümünün 29’uncu yılında belgeselle anıldı. Kutlar'ın sinema yolculuğunu anlatan ‘Aşk, Ateş ve Anarşi Günleri: Türk Sinemateki ve Onat Kutlar’ belgesel filmi, 42'nci İstanbul Film Festivali'nde dünya prömiyerini yaptı.

11 Ocak 1995’te terör saldırısı nedeniyle hayatını kaybeden şair, yazar ve sinema eleştirmeni Onat Kutlar, ölümünün 29’uncu yılında belgeselle anıldı. Kutlar'ın sinema yolculuğunu anlatan ‘Aşk, Ateş ve Anarşi Günleri: Türk Sinemateki ve Onat Kutlar’ belgesel filmi, 42'nci İstanbul Film Festivali'nde dünya prömiyerini yaptı.

Onat Kutlar, 30 Aralık 1994 akşamı Taksim’deki The Marmara Oteli’nin kafesinde bombalı terör saldırısında ağır yaralanmıştı. Kutlar, 11 Ocak 1995’te ise tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti. Ölümünün üzerinden 29 yıl geçen Onat Kutlar’ın anısına saygı amacıyla hazırlanan ‘Aşk, Ateş ve Anarşi Günleri: Türk Sinemateki ve Onat Kutlar’ belgeselinin basın gösterimi yapıldı.

Kuruculuğunu ve başkanlığını yaptığı Türk Sinematek Derneği’nin tarihine de ışık tutan belgesel filminin yönetmen koltuğunda Kutlar ve Sinematek üzerine yüksek lisans tezi de bulunan Önder Esmer otururken filmin yapımcılığını ise Matthias Kyska üstlendi.

Belgeselde Mete Akalın, Cevat Çapan, Atilla Dorsay, Burçak Evren, Mustafa Göçmen, Ahmet Kutlar, Filiz Kutlar, Mazlum Kutlar, Onat Kutlar, Seza Kutlar Aksoy, Ali Özgentürk, Nijat Özön, Adnan Özyalçıner, Ömer Pekmez, Vecdi Sayar, Aydın Sayman, Giovanni Scognamillo, Ahmet Soner, Jak Şalom, Rekin Teksoy ve Hülya Uçansu gibi isimler Türk sinema tarihini değiştiren bu hikayeyi anlattı.

16. İstanbul Belgesel Günleri, 30. Adana Altın Koza Film Festivali, 2. Kocaeli Film Festivali, 34. Ankara Film Festivali gibi etkinliklerde de gösterime giren film, festival yolculuğuna Nürnberg’teki 28. Türkiye Almanya Film Festivali, 24. Frankfurt Türk Film Festivali ve 35. Münih Türk Film Günleri’yle devam edecek. Belgesel film, Kutlar’ın 29’uncu ölüm yıldönümü olan 11 Ocak’ta ise MUBI’de seyirciyle buluşacak.

DORSAY: UĞURSUZ BİR BOMBA ONU HAYATTAN KOPARDI
Sinema eleştirmeni, yazar ve gazeteci Atilla Dorsay, filmin basın gösteriminde yaptığı açıklamada “Onat Kutlar’ın hayatıyla ilgili bütün olup bitenleri bilmeme rağmen heyecanla ve duygusallıkla izledim. Filmin bazı sahnelerinde gözümden yaş geldi. Çünkü Türk sanatına ve kültürüne bu kadar katkıda bulunup da bu kadar hazin bir akıbetle hayatı sona eren nadir insanlardan biriydi. Olgunluk çağında daha çok şey verebilecek, üretebilecekken uğursuz bir bomba onu hayattan kopardı. Onat’ın ölüm haberi geldiğinde nasıl sarsıldığımı nasıl gideceğim yere gidemediğimi nasıl gözyaşlarına boğulduğumu çok iyi hatırlıyorum. Çok ani oldu. Bombadan sonra bir süre hayatta kaldı, birçok ünlü isimle hastane kapısında iyileşeceği umuduyla bekledik. Ama ne yazık ki kurtulamadı. Çok iyi bir yazardı. Yaşasaydı çok daha iyi hikaye kitapları yazabilirdi. Kendisinden çok şey feda etmiştir. Bir anlamda kendi kişisel başarısını, üretimini ve sonunda hayatını feda etti. Onun hayatını büyük bir dram olarak görüyorum. Bu film de bu dramın bütün acısını hissettirdi. Onun ölümü Tür sanatı için büyük bir kayıp oldu” dedi.

“TÜRK KÜLTÜRÜNÜN GELİŞMESİNDE SİNEMATEK’İN ÖNEMLİ KATKILARI OLDU”

Onat Kutlar’ın çok kolayca dost olabildiğini ve tok sesiyle girdiği ortamda kolayca hakimiyet kurabilme kabiliyeti olduğunu sözlerine ekleyen Dorsay, “Belgeseli hiç fena bulmadım. Onat üzerine yapılacak belgesellerin haddi hesabı yok. Bu filmin Onat hakkında bize verdiği genel kanı ve onun olağanüstü kişiliğine dair açılan kapıları yeterli buldum. Bu filmde de gayet iyi görüldüğü gibi Türk kültürünün gelişmesinde Sinematek’in önemli katkıları oldu. Bu filmde Onat’ın hiç bilmediğim kardeşini, oğlunu tanıdım. Eşi Filiz Hanım’ı gayet iyi tanıyorum. Aile hayatında başarılıydı. Filiz Hanım çok iyi bir eş oldu. Hayatının en mutlu dönemine giriyordu ama kader buna fırsat vermedi” ifadelerini kullandı.

ONAT KUTLAR KİMDİR?
1952’de çeşitli dergilerde çıkan şiir ve hikâyeleriyle tanınmaya başlayan Onat Kutlar, edebiyattaki özgün yerini ödül kazanan ‘İshak’ adlı öykü kitabıyla aldı. 1959 yılında yayınladığı ‘İshak’ adlı öykü kitabı ile 1960 yılında Türk Dil Kurumu ödülünü kazandı. 1965 yılında Türk Sinematek Derneği'ni ve Yeni Sinema dergisini kurdu. 1965-1976 yılları arasında, Türkiye'ye dünya sinemasının kapılarını açan Türk Sinematek Derneği'nin başkanlığını yaptı.

‘Yusuf ile Kenan’, ‘Hazal’ ve ‘Hakkâri'de Bir Mevsim’ adında üç tane senaryo yazdı ve çekilen filmlerle yurt dışı ve yurt içi festivallerde birçok ödül kazandı. 1975 yılında Polonya tarafından Kültür Madalyası ile ödüllendirildi. 1985 yılında Berlin Film Festivali'nde jüri üyeliği yaptı. İstanbul Film Festivali Düzenleme Kurulu'nda ve İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı İcra Kurulu'nda görev yaptı. 1978’de, Kültür Bakanlığı Sinema Yapım ve Gösterim Merkezi’nin kuruluş çalışmaları içinde yer aldı.

1989`da, İranlı şair Füruğ Ferruhzad’ın şiirlerinden bir seçmeyi Celal Hosrovşahi ile birlikte çevirerek Sonsuz Günbatımı adıyla yayımladı. Unutulmuş Kent adılı şiir kitabı 1996’da Fransa’da Rauyamont Vakfı tarafından yayınlandı. 1994 yılında Fransız hükümetince, "L'Ordre des Arts et des Lettres" ödülü verildi. Meydan, Yeni Sinema, Milliyet Sanat, Papirüs, Gösteri gibi dergilerde çıkan sinema yazılarını Sinema Bir Şenliktir’de bir araya getirdi. Cumhuriyet gazetesindeki yazıları ölümünden sonra Gündemdeki Konu (1995) ve Gündemdeki Sanatçı (1995) adlarıyla kitaplaştırıldı.