TELEVOLE MENEKŞE'NİN MEKTUBU! GENÇ KIZLAR DOKTORLUK AVUKATLIK YERİNE 300 BİKİNİSİ OLSUN İSTİYOR!
"Benim de 300 bikinim olsun istiyorum. Bodrum'a, Çeşme'ye gidip dans etmek istiyorum. Bu tarz haberleri gördükçe üzüntüden kahroluyorum, çıldırıyorum. Çünkü bir bikinim var. Taksitle almıştım!.."
YÜKSEL AYTUĞ MOR MENEKŞE'Yİ YAZDI
Mor menekşe solarken
E-mail kutumda bulduğum "Mor Menekşe" imzalı mesajı defalarca okudum. Hem de bir psikolog titizliğinde... Bu alanda uzmanlığım olmasa da, mesajı yazanın ruh halini çözümlemeye çalıştım. Yetersiz kalınca, psikiyatr dostlarımdan da yardım aldım. Ve ortak kanaatimiz şu oldu: İmza sahibinin durumu vahim... Daha da vahim olanı; toplumda Mor Menekşe gibi yüzlerce gencin bulunma olasılığı... Önce Mor Menekşe'nin "Ben de 300 bikinim olsun istiyorum" başlıklı mektubunu birlikte okuyalım: "Okuyorum, çalışıyorum, ikisini bir arada çok şükür yürütebiliyorum. Benim de bir sürü bikinilerim olsun istiyorum. Bodrum'a, Çeşme'ye gidip dans etmek istiyorum. Bu tarz haberleri gördükçe üzüntüden kahroluyorum, çıldırıyorum. Çünkü bir bikinim var ve ben onu çok seviyorum. Geçen sene taksitle almıştım. Bu sene de onu giyeceğim. Hem de bütün gün... Çevremdeki kimse de "Hep aynı bikiniyi giyiyorsun" demediği için çokkkkk mutluyum... Varsın 300 bikinim, köpeğim olmasın, Allah sağlık, sıhhat versin. Niye böyle yaşıyor bu bir avuç insan? Hayat standardı yüksek olmayanlar ne yapacak Yüksel Abi?" Bilmem Mor Menekşe'nin bir psikolojik girdap içinde kaybolmak üzere olduğunu anlamak için psikiyatr olmaya gerek var mı? Önce Bodrum'a Çeşme'ye gidemediği için, oradaki kızlar gibi sayısız bikiniye sahip olamadığı için üzüntüden kahrolduğunu, çıldırdığını söylüyor. Sonra da çevresindeki insanlar ona "Hep aynı bikiniyi giyiyorsun" demediği için çok mutlu olduğunu... İçinden yükselen acıyı, nefreti, aşağılık duygusunu tekrar içine itmeye uğraşan mutsuz bir gencin portresi... Sebebi; her gün, her saniye karşısına çıkan televizyon görüntüleri... Kaçacak yeri yok ki; magazin programlarında, haber bültenlerinde, talk show'larda ansızın önüne çıkan zevk-i sefa anlarından... Sosyete güzelinin 300 bikinilik koleksiyonu, bir başka ünlünün tokasına bilmem kaç lira verdiği köpeği, cipler, yatlar, beachler'de göbek atmalar, Türkbükü'nde şezlonga yayılmalar, Halikarnas Disco'da köpüğe bulanmalar... Ve ekran karşısında bunalmalar, bunalmalar, bunalmalar... Kim bilir biz farkında olmadan kaç mor menekşe soluyor... "Aman dikkat" desem, çare olur mu ki?