TELEVİZYON DÜNYASINDAN GAZETEYE TRANSFER!..HANGİ ÜNLÜ İSİM,SPİKERLİKTEN KÖŞE YAZARLIĞINA GEÇTİ?
Ekranların ünlü bir yüzü, televizyon dünyasından gazeteye transfer oldu. İşte bu ünlü isim ve yazarlığa başladığı gazetesi.
Spikerlikten gazeteye geçen bu isim Defne Sarısoy. İşte Sarısoy'un Yeniçağ gazatesindeki ilk yazısı...
BAŞLARKEN
Uzun zamandır böylesine sevinçli bir heyecan yaşamamışım doğrusu. Ne de çok istiyormuşum meğer. İçim kıpır kıpır, bir taraftan yazıyor, bir taraftan acaba beğenirler mi diye kıvranıp duruyorum kendi kendime.
Zor iş aslında, yazı yazmak. Olur olmadık yerlerde aklınıza bir sürü yazılacak şey geliyor. Eğer o an kağıda dökemiyorsanız, bir-iki not alamıyorsanız, uçup gidiyor aklınızdan düşündükleriniz.
Enteresan fikirler bana hep araba kullanırken gelir. Müthiş senaryolar yazarım mesela arabada. O senaryoları filme çeker, baş kahraman veya "etkileyici" yardımcı karakter olarak bizzat kendim de oynarım o filmlerde. Kendi kendimin hayranı olurum. Öyle bir etki yaratırım ki seyirci üzerinde, ben bile etkimden kurtulamam. Ardından bir de Oscar töreni düzenler, kendime ödül veririm. Üstüne üstlük, senelerce haber spikerliğinde boş yere harcandığımı düşünür, geç gelen Oscar ödülümün yankılarıyla gazetelere manşet olurum.
Hayal dünyam çok zengindir benim. Hayallerde sınır tanımam. Bu yüzden yalnızlığı da çok severim, hiç sıkılmam ben. Oyalarım kendi kendimi. Hayali ama en eğlenceli kalabalıklar benim içimde yaşar, ben ne zaman istersem, şenlik o zaman başlar.
Yazı yazmayı da severim. Hayatımın, değişimi zorunlu kılan çetin zamanlarında, daha bir sıkı-fıkı olurum günlüklerimle. Mesela yazarken, ileride bir gün, oğlumun onları okuduğunu hayal ederim. Annesiyle, seneler sonra bir günlükte yeniden tanıştığını düşlerim. Annesinin, anne olmaktan dolayı ona gösteremediği yönleriyle karşılaştığı anı düşünürüm. O genç adamın, bildiği anne figüründen çok başka, yeni bir kadını hayal etmeye başladığını görürüm. Kendi içinde beni tekrar nasıl yaşatacağını merak ederim. Bir taraftan yazar, bir taraftan bunları kurgularım içten içe. Heyecanlandırır bu duygu beni.
Heyecanı da severim. Heyecan veren fikirleri çabuk benimserim, bu yüzden yenilikleri de severim. Alışılmışın ataletinden kurtarıp, içini kıpır kıpır eder insanın yenilikler. Bazen huzursuz bir kıpırtıdır o, kabul ediyorum. Zorlayıcıdır her günün alışkanlıklarını kırmak. Ama değişimi kabul edip yaşayanlar, kendi hanesine daha çok çizik atıyor. Yaşamak, hep güvenli sularda serinlemek değil, bazen bilmediğimiz yerlere yolculuk etmeyi de gerektiriyor. Nedense, hep o yolculuklarda büyüyoruz biraz daha.
İşte şimdi benim için yeni bir yolculuk başlıyor. Bugüne dek özenle kendime sakladığım kalemim ortaya çıkıyor. Bir camın arkasından görünen yüzüm, oradan yansıyan sesimle kurduğum iletişim, biçim değiştiriyor. Başkalarının yaşamlarına, topluma, bu ülkeye, dünyaya dair bilgi veren biri, şimdi size kendini anlatmaya başlıyor. Bu sefer aramızda ekran yok, elinizdeki gazetenin sayfalarından sizlere ulaşan sözcüklerim var. Kelimelerden oluşan bir köprü var aramızda, o köprüden kimi zaman düşünceler, kimi zaman bilgiler ama en çok da duygular geçip gelecek benden size.
Söyleyeceğimi söyleyip, ekranınızdan bir jenerikle kaybolmayacağım bundan böyle. Televizyonu suya yazı yazmak gibi düşünürüm hep. Artık suya değil, kağıda yazı yazıyor olacağım.
Anladınız mı şimdi, niye içim kıpır kıpır ? Benim için yeni bir yolculuk başlıyor...
Her cepte internet
Hafta içinde Anadolu Grubu'nun 4. Teknoloji Zirvesi yapıldı. Zirvenin ana teması; rekabette hızın önemiydi. Ben de hem zirvenin sunuculuğunu, hem de zirve kapsamında gerçekleştirilen bir panelin moderatörlüğünü üstlendim. Anladım ki, yeni dünya düzeninde, bireysel olarak teknolojiyi iyi kullananlar bir adım öne çıkacak.
Konuşmacılar arasında, Turkcell'in Genel Müdürü Süreyya Ciliv de vardı. 3G ile çok yeni bir dönemin başladığını, en önemli gelişmenin ise mobil cihazlarla internete bağlanmak olduğunu söyledi. Halen dünyada 4.6 milyar kişi cep telefonu kullanıyor ve bu rakamın çok yakın bir zamanda 6 milyara ulaşması bekleniyormuş. İnternetin cebe inmesiyle birlikte, yakın zamanda dünyada 6 milyar internet kullanıcısı olacak demektir. Teknolojiyi iyi kullanabilmek bu bakımdan önem kazanıyor. Zaman kazanmak ve bunu fırsata çevirebilmek, giderek her şeyden önemli hale geliyor. Şimdi olduğundan daha çılgın bir hız devri başlıyor anlayacağınız.
Defne Sarısoy/YENİÇAĞ