'Telekulak' soruşturmasında yeni gelişme!
Ankara merkezli usulsüz dinleme soruşturması kapsamında gözaltına alınıp serbest bırakılan şüpheli, savcılığın itirazı üzerine tutuklandı.
Hakkında çıkan yakalama kararının ardından avukatıyla Ankara
Adliyesine gelerek teslim olan ve olay tarihinde Emniyet Genel
Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığında görevli 3. Sınıf Emniyet
Müdürü A.Ü.S, nöbetçi sulh ceza hakimliğince sorgulandı. Ankara 6.
Sulh Ceza Hakimliği, sorgu sonucunda şüphelinin tutuklanmasına
karar verdi. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve savcılıktaki
sorgularının ardından tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza
hakimliğine sevk edilen 20 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest
bırakılmış, bu kişilerden 6'sı savcılığın itirazı üzerine 2
Ocak'ta, 1 kişi 5 Ocak'ta, 1 kişi ise dün tutuklanmıştı. Böylece
soruşturma kapsamında tutuklu şüpheli sayısı 9 oldu.
YAKALAMA KARARI ÇIKARILMIŞTI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen
Suçları Bürosunun yürüttüğü soruşturma kapsamında, 25 Aralık
2015'te 25 ilde operasyon düzenlenmiş, hakkında gözaltı kararı
bulunan 46 şüpheliden 22'si yakalanmıştı. Soruşturma savcısı 22
şüpheliden 20'sini "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği",
"silahlı terör örgütü üyesi olmak", "haberleşmenin gizliliğini
ihlal" ve " iftira" suçlarından tutuklanmaları talebiyle nöbetçi
hakimliğe sevk etmişti. Savcı, serbest bıraktığı 2 şüpheliye ise
adli kontrol kararı uygulanmasını istemişti. Nöbetçi sulh ceza
hakimliği, şüphelilerin tamamını yurt dışına çıkış yasağıyla
serbest bırakmıştı. Savcı, şüphelilerin serbest bırakılmasına
itirazda bulunmuş, itirazı değerlendiren sulh ceza hakimliği bazı
şüpheliler hakkında yakalama kararı çıkarmıştı.
Soruşturma, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)
Başmüfettişliğinin, kapatılan CMK'nın 250. maddesiyle görevli
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin istihbari mahiyette iletişimin
dinlenmesi kararları üzerinde yaptığı incelemelerde hukuka aykırı
işlemler bulması üzerine başlatılmıştı. Emniyet mensubu şüpheliler,
2007-2009 yılları arasında siyasetçi, bürokrat, yüksek yargı ve TSK
mensupları ile gazetecilerin aralarında olduğu 432 mağduru,
ilgileri bulunmayan organize suç örgütleri ve terör örgütleriyle
irtibatlı göstererek ve sahte isimlerle alınan kararlara dayanarak
dinlemekle suçlanıyor.