"TELEFONUM DİNLENİYOR!..DİNLEYEN İSTERSE SOHBETE DE KATILABİLİR"!..ERGUN BABAHAN'DAN TELEKULAK OLAYINA İLGİNÇ YAKLAŞIM!..
Telefonumun dinlendiğini ben de biliyorum. Kimin veya kimlerin dinlediği konusunda tahminlerim de var ama telefonda konuşurken hâlâ çok dikkatli davranıyorum...
Bomba kardeşliği
Telefonumun dinlendiğini ben de biliyorum. Kimin veya kimlerin dinlediği konusunda tahminlerim de var ama telefonda konuşurken hâlâ çok dikkatli davranıyorum.
Çünkü telefonda ne darbe planlıyorum, ne tezgâhlar kuruyorum.
Onun için içim rahat isteyen dinlesin, canı sıkılırsa arada sohbete de katılsın.
Evet, Türkiye'de telefon dinlemek sıradan bir iş haline geldi ama bu telefon dinleme gerçeği bugünkü iktidarla başlamadı, bugünkü iktidarla da sona ermeyecek.
Bu işin yasadışı dinleme kısmı. Bir de işin mahkeme kararıyla gerçekleştirilen bölümü var.
Mesela mahkeme kayıtlarına da düşen bu görüşmelere göre, Ergenekon davasında adı geçen kimi zanlılar, Danıştay saldırısının ardından bir para alışverişi görüşmesi yapmış.
Danıştay saldırganları ile Ergenekon zanlıları Cumhuriyet gazetesine atılacak bombalarda bir çeşit bomba alışverişinde bulunmuş.
Bunlar nedense ne Deniz Baykal'ın gündeminde, ne de bir kısım kalem sahibinin.
Savcıya yönelik bir karalama, davayı inandırıcılıktan uzaklaştırma çabası açıkça görülüyor.
Darbe girişimcileri boşuna önce "Medyayı denetim altına almak lazım" dememişler.
M.Ö. hâlâ devrede olsa gerek ki, darbe girişimiyle suçlananlara bir kısım medya kol kanat germiş durumda.
Sanki bu ülkede hiç cuntalar kurulmamış, askerin bir bölümü diğerlerini tasfiyeye kalkmamış, gazeteciler hiç cunta üyesi olmamış gibi.
Tarihimizde ilk kez bir cunta, cunta-medya, cunta-iş dünyası işbirliğiyle karşı karşıyaymışız muamelesi yapıyorlar.
"Ziverbey Köşkü" benzetmesi yapıyorlar.
Kaybeden cuntacıları, kazanan cuntacılar içeri alıp işkence tezgâhından geçiriyor olsa, haklılar da, öyle de değil kardeşim.
Haydi diyelim, bu arkadaşlar haklı.
Savcı kötü niyetli.
Peki gözaltı ve tutuklama kararını veren onca nöbetçi hâkimler de mi kötü niyetli.
Bu hâkimler kararlarını eldeki bilgi ve belgelere ve ifadelere göre veriyorlar herhalde.
Üstelik her tutuklama kararı bir başka nöbetçi hâkim tarafından veriliyor unutmayın.
Zaten artık gürültüye gerek yok.
İddianame hazırlandı, kimin neyle suçlandığı net bir biçimde ortaya çıkacak.
Ergun Babahan/Sabah