Tele 1 Sunucusu Musa Özuğurlu’nun "Cezai Ehliyeti Yerinde Raporu var mı?"
İster sevin ya da sevmeyin dinleyin ya da dinlemeyin Ferdi Baba bir döneme imzasını atmış adını da altın harflerle yazdırmış bir sanatçıdır...
Tele 1 sunucusu Musa Özuğurlu, sanatçı Ferdi Tayfur'un ölümünün ardından canlı yayında "Müzikal açıdan berbattı yani bu kadar" ifadelerini kullandı. Sosyal medyada kendisine yönelik eleştirilerin 'linç' boyutuna ulaştığını ifade eden Özuğurlu sözlerinden dolayı özür diledi ve "Yaptığım kişinin kendisine değil müziğine eleştiriydi. Kitleler rahatsız oldu" dedi. Bu açıklama ben dahil hiç kimseyi tatmin ettiğini düşünmüyorum. Buradaki asıl sorun kişinin kendisinden ve Tele1 yönetiminden kaynaklanıyor…
Anlatayım efendim…
Değerli okurlar,
Sosyal medyada linçe uğradığını söylüyor Özuğurlu… Baktım efendim nasıl bir linçmiş bu diye.
İşte sosyal medyada öne çıkan bazı tepkiler:
“Ferdi Tayfur, bu ülkenin kültürel mirasında önemli bir yere sahip. Bu sözler asla kabul edilemez.”
“Musa Özuğurlu, kendi görüşünü ifade edebilir ama bir sanatçının hayatına ve eserlerine bu kadar saygısızca yaklaşmamalıydı.”
“Ferdi Tayfur’un şarkıları bir neslin duygularına tercüman oldu. Bu açıklamalar yalnızca sanatçıya değil, milyonlarca hayranına da saygısızlıktır.”
Bu yorumlar nasıl linç kavramına giriyor anlamadım doğrusu!
Ceza ehliyeti olmayanlar işledikleri suçlar nedeniyle cezalandırılmazlar. Ancak, haklarında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmedilebilir. Şimdi ekranlarda boy gösterenler için de "cezai ehliyeti yerinde değil" raporu mu istemek lazım diye düşünüyorum.
Şimdi, Tele 1 sunucusu Musa Özuğurlu usta sanatçı Ferdi Tayfur'un vefatının ardından milyonlar yasa boğulurken, "Ağlak bir arabesk yapıyordu, sanatsal açıdan berbattı" demesini ‘akıl sağlığı’ yerinde bir kişinin söyleyeceği bir söz olarak değerlendirmiyorum. Bu tanım kendisini rahatsız edebilir varsın etsin. Ben de kendisinin sesinden ‘hiç haz etmiyorum’. Kasvetli, insanları karamsarlığa iten bir ses tonuna sahip. Tele1'i sabahları izlemememin tek nedenidir.
Değerli okurlar;
Arabesk: “Sanat mı, Ağlaklık mı?”
İster sevin ya da sevmeyin dinleyin ya da dinlemeyin Ferdi Baba bir döneme imzasını atmış adını da altın harflerle yazdırmış bir sanatçıdır.
Arabesk, yalnızca bir müzik türü değil; bir halkın duygusal hafızasıdır. “Jilet kültürü”, “ağlak şarkılar” gibi ifadelerle arabeski küçümseyenler, aslında halkın yaşadığı zorluklardan ve bu zorlukların sanata dönüşümünden bihaberdir. Bu, acıya teslim olmak değil, onunla yüzleşmektir. Arabesk, dirençtir. Ferdi Tayfur’un şarkılarını anlamadan, bu müziği eleştirenler neye karşı olduklarını bile bilmemektedir.
Halkın yaşadığı acıyı anlatan arabesk, bu ülkenin gerçeklerini haykırır: “Göç hikâyelerini, kentleşme sancılarını, fakirliği ve adaletsizliği…”
Arabesk müziğe burun kıvıranlar, Blues dinlerken “ne kadar ruhani” der; Fado dinlerken melankoliyi över. Peki, Ferdi Tayfur’un “Bana Sor” şarkısındaki melankoli neden aynı derinlikte görülmez? Çünkü bu küçümseme, sadece müziğe değil, bu müziği yaratan ve dinleyen halkın hikâyesine duyulan bir önyargıdır. Bu, steril konfor alanlarından çıkmayanların, halkın gerçeklerine sırt dönmesidir. NOKTA!
Değerli okur bir çift sözümde CNN TÜRK’ün Ferdi Tayfur özel yayınına…
CNN Türk, Ferdi Tayfur için, Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) anma törenini canlı yayında ekranlara yansıttı. Ama ne yansıtma. AKM’nin hem önünden, fuaye alanından hem de içeriden töreni ekranlara yansıttı.
Tel Aviv yayınlarından aşına olduğum “bak bak Serdar Er” kardeşimiz yayını gerçekleştirenlerden biri. Bu acar muhabirimiz Televole zamanında olsa zirve yapardı. Fuaye alanındaki Ferdi Tayfur hayranı bir kadınla yaptığı röportajı ve ona ısrarla şarkı söyletmeye çalışmasını eve gidince izlemesini tavsiye ederim.
Bir de orada bulunanlara Ferdi Tayfur şarkıları söyletmeye çalışmasını anlamlandıramadım!
“Çeşit çeşit illerden gelen Ferdi Tayfur hayranları burayı doldurdu” derken” “Çeşit çeşit iller ne demek?” Serdar kardeşim diye sormak istiyorum.
Ezcümle ‘bir anma töreni canlı yayınını böyle YapmayınA’ çok güzel bir örnek oluşturdular. Kendilerini bu anlamda tebrik ediyorum.
Ben de Ferdi Baba’ya; “Bir gün gitsen bile hatıran yeter” diyorum…