"TECAVÜZCÜ COŞKUN'UN TÜRK FİLMLERİNDEKİ TECAVÜZLERİ BİLE TATLISES'İN GERÇEK OLDUĞU SÖYLENEN TECAVÜZÜNDEN DAHA ETKİLİDİR"!..
Reha Muhtar,İbrahim Tatlıses'in kendisine 10 yıl önce tecavüz ettiğini söyleyen dansöz Sibel Gökçe'yi inandırıcı bulmadı.Sibel Gökçe'nin tecavüz açıklamasının içinde hangi çelişkiler var?..
Kapı arkası tecavüz ve esmer güneş...
Türkiye, dün de Sibel Gökçe´nin "İbrahim Tatlıses bana kapı arkasında tecavüz etti" açıklamalarını konuştu...
Sibel Gökçe´nin "tecavüz vakası"nı açıklaması kendi anlatımına göre şöyle gerçekleşmekte:
"İbrahim Bey´i dört defa aradım... Telefonlarıma çıkmadı... Artık hayatta kime yardım edeceğini bilmeli... Bugüne kadar onu korumuştum, susuyordum ama artık dayanamıyorum..."
Ne acı...
Üç cümlenin içinde, şantaj, tehdit, tecavüz, seks, para, kurnazlık, oyun, ne ararsan bulunuyor...
İnsan bir ifşaatta bulunurken, hiç olmazsa bir plan ve program yapar...
Yalana ya da çelişkiye düşmemeye çalışır...
Oysa hayatlar o kadar kolay ucuzlatılıyor ki, yapılan büyük ifşaatların içindeki çelişkiler bile temizlenmiyor...
Aslında herkes bir Yalan Rüzgâr´ı oynuyor...
Sibel Gökçe´nin söylediklerinden ortaya çıkıyor ki, İbrahim Tatlıses ile Sibel Gökçe kapı arkasında birlikte olmuşlardır...
Sibel Gökçe, muhtemelen İbrahim Tatlıses´in parasından, gücünden istifade ettiği için, zorla mı zorsuz mu olduğu belli olmayan bu cinsel beraberliği en azından afişe etmemiştir...
Şimdi Sibel Gökçe, maddi açıdan zor durumdadır...
Telefon ederek İbrahim Tatlıses´in ya para ya iş olarak kendisine destek vermesini istemektedir...
İbrahim Tatlıses telefonlara çıkmamaktadır...
Bunun üzerine Sibel Gökçe 10 yıl önceki kapı arkası cinsel ilişkinin tecavüz olduğunu açıklamaktadır...
Tecavüz müdür, değil midir bilmiyorum; ama bir kadının "tecavüz" diye nitelendirdiği şeyi bu hale getirmesi yadırgatıcıdır...
Bir tecavüz, çıkılan veya çıkılmayan telefonlara göre açıklanmaz...
Bir tecavüz 10 yıl bekledikten sonra, dört kez para ya da iş istemek için telefon edip, telefona çıkılmayınca açıklanacak bir şey de değil...
Tecavüz; kendisi de etkisi de, adı kadar ağır olan bir olgu...
Bu ağırlık kaderin çemberinden geçilmiş de olsa bu kadar ucuz ifşa edilmez...
Ucuzluk ifşaatı programın biçiminden değil, yapanın ifşaat şeklinden kaynaklanıyor...
Yaşanılan her ne ise, "para ya da çıkar karşılığı susulduğu" ima ediliyor...
Yazık bir durum...
Magazin dünyasının figürleri her türlü, normu fersah fersah geride bırakmış görünüyorlar...
Hiçbir sözcüğün, hiçbir durumun ağırlığı ve etkisi yok...
Tecavüzcü Coşkun´un Türk filmlerindeki tecavüzleri bile İbrahim Tatlıses´in gerçek olduğu söylenen tecavüzünden daha etkilidir...
Filmden çıkarken, insanlar "Kızları kirleten tecavüzcü Coşkun´a" bayağı sinirlenir, tepki duyarlardı...
Zavallı adam, birkaç kez filmleri gerçek zannedenlerin gerçek hayatta saldırısına uğramıştı...
Şimdi gerçek olduğu söylenen hayat, film kadar etki bırakmıyor...
Çünkü hayat hakkında söylenenler ucuzlaştı, sıradanlaştı...
Suçlanan İbrahim Tatlıses daha geçenlerde Aysu Baceoğlu isimli "Esmer Güneş"in kendisine çektiği mesajları açıklıyordu...
"Sensiz olamıyorum... Sana gelmek istiyorum... Esmer Güneş seninle olmak istiyor...
Benim olacaksın... Senin olmak istiyorum..."
Esmer Güneş de gazete gazete dolaşıp, "Çok ünlü birisiyle beraber olduğunu tanınmamak için erkek kıyafeti giydiğini" söyleyerek gazetelerde yer bulma sevdasındaydı...
Kapı arkası seks, şantaj, para, tehdit, tecavüz, promosyon kampanyası türü bel altı cep mesajları Esme