TBMM'de kan döküldü: 3 yaralı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'ın kürsüde pasif protestosu kavga çıkardı, 3 milletvekili yaralandı. CHP'li Köktürk'ün burnu kırık...
HSYK kanun teklifinin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu'nda söz alarak
kürsüye çıkan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan,
yolsuzluklar üzerinden hükümeti eleştirdi. Süresi dolmasına rağmen
kürsüden inmeyen Tezcan'a Meclis Başkanvekili Sadık Yakut uyarıda
bulundu. Uyarılara rağmen kürsüden inmeyen ve işgal eden Bülent
Tezcan'a Ak Parti Milletvekilleri tepki gösterdi. Buna rağmen
Tezcan, kürsü işgalini sürdürünce, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut,
birleşime ara verdi.
BEŞİR ATALAY ARADA KALDI
Bu sırada TBMM Katip Üyesi Ak Parti Burdur Milletvekili Bayram
Özçelik, kürsüdeki Tezcan'ın yanına gitti. Yaşanan sözlü
tartışmanın ardından Özçelik, Tezcan'a yumruk attı. Bu yumruğun
ardından Meclis karıştı. Ak Parti ve CHP'li vekiller birbirine
girdi. Yumruk darbelerine maruz kalan Tezcan'ı, Genel Kurul'da
bulunan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, tutarak kurtarmaya
çalıştı. Meclis'teki kavga yaklaşık 5 dakika sürdü. Yüzüne aldığı
darbe sonucu burnu kanayan CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan
Köktürk, hastaneye kaldırıldı.
KADIN MİLLETVEKİLLERİ DE SÖZLÜ TARTIŞTI
Genel Kurul'da Ak Partili ve CHP'li milletvekilleri arasında da
sözlü tartışma yaşandı. Yaşanan kavga nedeniyle Genel Kurul'da
birleşime ara verildi.
Meclis Genel Kurulu bir saatlik aranın ardından 27'nci maddeyle
görüşmelere devam etti. İlk olarak TBMM Başkanvekili Sadık Yakut,
Grup başkanvekillerine söz verdi. TBMM'de milletvekillerinin fiili
bir noktaya gelmesinin kabul edilemeyeceğini belirten MHP Grup
Başkanvekili Oktay Vural, "Ben iki siyasi partiye de sakin
olmalarını tavsiye ediyorum. Meydan muhaberesiyle olmaz bu işler.
Bu konuda şiddetten karşılıklı olarak yumruk sallamaktan vazgeçmek
için azami ihtimam gösterilmesi gerek. Meclisimizde kan görünüyor
artık. Bu nereye varacak. Kimse sorumlusu bulunsun cezası verilsin.
TBMM'nin tamamını böylesine bir kavganın içinde göstermek olmaz,
ayıbı kim yapmışsa ayıp ona aittir" dedi.
'YAHU EŞKIYA MISINIZ SİZ'
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise şöyle konuştu: "3
milletvekilimiz Meclise yakın hastanelerde. Parlamentoda maalesef
kan akmıştır. Bir kere bu gelişme ile ilgili bir işlem yapmadan,
hiçbir yaşanmamış gibi 523 sıra sayılı kanuna devam etme ısrarınızı
anlamış değilim. Bu gergin ortamda buna bu şekilde devam etmek yeni
olaylara yol açmaya imkan verebilir. O kürsü Adalet ve Kalkınma
Partisi 'nin kürsüsü değil, o kürsü Cumhuriyet Halk Partisi 'nin,
Milliyetçi Hareket Partisi 'nin, BDP 'nin değil, o kürsü milletin
kürsüsüdür. Kürsüde fazla kalmak bir pasif direniş diye
algılanmalıdır. Meclis'te idari amirler vardır. Buna bir daha
tevessül etmeyeceğinizi umuyorum. Bu idare amirlerinin işidir. Buna
bir daha tevessül ederseniz daha farklı şeyler olabilir. Ayıptır
yahu eşkıya mısınız siz. Bundan dolayı tetkik yapmanız lazım. Sayın
Başkan sizi sağduyuya davet ediyorum, tarafsızlığa davet ediyorum.
Bir milletvekilinde kan var bu size dokunmuyor mu?
Milletvekilimizin burnu kırılmış. Gümrükten mal mı kaçırıyoruz
sayın başkan, bu kadar aceleydi de geçen hafta bu kanunu niye geri
çektiniz. Bakanları, iktidar partisini ve Sayın Başkan'ı sağduyuya
davet ediyorum."
Ak Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da yaptığı konuşmasında
şunları söyledi: "Tasarıyı geri çekme gibi bir durum söz konusu
değil. CHP Genel Başkanının sayın Cumhurbaşkanı'nı ziyaretinden
sonra Anayasa değişikliği ile ilgili yaptığı çağrı üzerine Ak Parti
grubu ile sayın bakan birlikte diğer parti gruplarını ziyaret
etmişler ve sonuç alamamışlardır. Sonuç alınamaması üzerine biz bu
kanunu çıkartacağımızı diğer gruplara söyledik. TBMM çalışmalarına
karar aldığı süre içinde hiç kimse talimatla, emirle, zorla burada
tutmuyor. Bana laf atan arkadaşlara diyorum ki, grup
başkanvekilleriniz sizi burada tutmuyor, isteyen evine gidebilir.
Nitekim 130 kişilik grupta 25-30 kişi ile burada devam ediyorsunuz.
Kürsüye çıkan her konuşmacı eleştiri yapabilir, bütün Ak Parti
grubunu, hükümetimizi hırsızlıkla suçladığı takdirde, henüz ortada
net olarak ortaya çıkmış bir şey yokken sadece tapelerle ortaya
çıkan meseleyi, yargı arasında olan bir şeyi suçlayarak bir yere
gidemezsiniz. Parlamentoda demokrasilerde mutlaka direniş vardır.
Dün milletvekili arkadaşımızın birisi ağzına bant bağlayarak pasif
direnişi göstermiştir. Önerge sırası varken, sıra bana gelmişken
benim görüşmemi engellemek adını orada kürsüyü işgal ederek durması
pasif direniş değil, Ak Parti'nin veya başka bir siyasi partinin
hakkından çalmaktır. Biz bu yasayı çıkartmak için gayret
gösteriyoruz, acelemiz de yok. Sakin sakin dinliyoruz. Hem
hükümetimizi, grubumuzu, bize oy veren insanları töhmet altında
bırakan iftiralarla karşı karşıya kaldığımızda milletvekili
arkadaşlarımız 'sakin ol, bağırmadan konuş' diyerek uyarma gayreti
içindeler. Görüntüleri izledik, buradan laf atan arkadaşlarımızın
hiç birisinde hakaret yok. Ama konuşmacının 'hırsızsınız' diye
ifade ettiği takdirde buda vicdanları yaralıyor. Grup
Başkanvekilleri olarak bize önemli görevler düşmektedir, orada
kürsüyü zamanında fazla kullanan arkadaşımızı uyarmak grup
başkanvekillerinin ve o grubunun idari amirlerinindir."