16 Kas 2010 07:18 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:48

"TAYYİP ERDOĞAN'IN FEDAİSİ KARA POLAT!"

Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan Kurtlar Vadisi Filistin filmi için neler yazdı?

Tayyip Erdoğan’ın fedaisi Kara Polat

GEÇEN akşam sinemadaydım.

“Seyretsen de olur, seyretmesen de” hesabı bir film için...

Filmin adı: “Durdurulamaz”.
Konusu bir cümleyle şöyle:
Son sürat giden ve durdurulamayan bir trenin harikulade macerası...
Filmde “Speed” kadar had safhada olmasa da heyecan var, gerilim var.
Ayrıca “Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan” var, demiryolu işletmeciliğine dair teknik bilgiler var, medyanın kahraman yaratma gücü var, Amerikan aile yapısının sorunları var.
Kısacası: Tipik bir Hollywood çerezi...
Neyse... Neyse...
Film eleştirmenlerinin şeyhi Atilla Dorsay’ımızın tahtına daha fazla göz dikmeyelim de en başa dönelim:
* * *
Elimde patlamış mısır falan, kuruldum koltuğa...
Bitmek tükenmek bilmeyen reklam işkencesinin arasına sıkışmış bir yerli fragman, “tak” diye çıktı karşıma.
Filmin adı: “Kurtlar Vadisi Filistin”.
Bizim Polat Alemdar, bu kez “Mavi Marmara” gemisine yönelik İsrail baskınının intikamını almak üzere “Ver elini İsrail” demiş.
Film, işte bu intikam seyahatinin şanlı destanını anlatıyor.
“Fragmanından bile film eleştirisi yapacak kadar sinema sanatına saygısız bir adam” olduğum için...
Hiç çekinmeden şunu söyleyebilirim:
Sahneler bayağı profesyonel bir tesir bırakıyordu yahu!
Kısacası...
Seyrettikleri Türk filmlerinde eli yüzü düzgün bir-iki aksiyon sahnesi görünce, “Adeta Hollywood filmi şekerim” diye gaz vermeye meraklı Türk köşe yazarlarından müjdemi isterim.
Hollywood’u yine yakalamışız vallahi...
Fragman önümden hızla akıp giderken...
Birden ağzımdan, “Tayyip Erdoğan’ın fedaisi Kara Polat” cümlesi çıktı.
Polat Alemdar ve adamları...
İsrail şehirlerini birbirine kattıkça, bombaları patlatıp silahları konuşturdukça ve hepsinden önemlisi İsrail yetkililerine “savaşın da bir adabı olduğuna” dair nutuklar çektikçe...
Şu sahneyi hayal ettim:
Filmin en başında Başbakan Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe’de gizlice kabul ettiği Polat Alemdar ve adamlarına görevi veriyor.
Diyor ki:
“Senin görevin Polat, Mavi Marmara’nın intikamını almaktır... Yakalanırsan seni tanımıyoruz, anlaştık mı?”
Seyretmediğim için bilmiyorum:
Eğer film böyle bir sahneyle başlamıyorsa büyük bir eksiklik duygusuyla dolu olacağım.
Çünkü...
Bu film, biraz da “Polat Alemdar olgusu”nu, “Apo’yu teslim alıp getirmek amacıyla yola çıkan mert, delikanlı, yiğit milliyetçi Türk genci” bağlamından çıkarıp, “Yeni Türkiye’nin düşmanlarının düşmanı olan yiğit muhafazakâr demokrat Türk genci” bağlamına oturtuyor.
Bu durumu...
Tayyip Erdoğan’ın, “Beni Putin’e benzetmeyin kardeşim... İlle de benzetecekseniz Fatih Sultan Mehmet’e benzetin” şeklindeki çıkışıyla da örtüştürürsek...
“Tayyip Erdoğan’ın Fedaisi Kara Polat” çağrışımının ne denli isabetli kaçacağı biraz daha belirginlik kazanmış olur.

Ahmet Hakan/Hürriyet