16 Mar 2012 09:26 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:26

TAYT ÜZERİNE DON GİYMİŞ UÇAN TÜRK: SÜPERTÜRK!

Medyaradar Sinema -TV yazarı Murat Tolga Şen bu hafta sinemaya gidecekler için gösterime giren 6 yeni filmi eleştiriyor.

Bu haftanın altı filminden ikisi yerli yapım ve ikisi de komedi... Bol kopyayla gösterime giren komedi filmlerinin gişe garantisi yapımcıların hevesini iyiden iyiye bu türe kaydırmaya başladı fakat henüz gözlerimizden yaş getirecek kadar güldürebilecek bir filme de rastlayamadık. Film yapmaktan çok ürün pazarlamayı düşünen bir ticaret algısı gişe sinemasının yeni tuzağı olacak gibi görünüyor. Diğer dört film arasında ise "Sığınak"tan başka kayda değer bir iş göremedim açıkçası fakat bu film haftanın namusunu tek başına kurtaracak kadar iyi... İşte bugün gösterime giren filmlere ait düşüncelerim. Bilet almadan önce okumanızda fayda var.

Haftanın Filmi: Sığınak / Take Shelter / Drama

Yönetmen: Jeff Nichols

Oyuncular: Michael Shannon, Jessica Chastain, Tova Stewart, Shea Whingham

Özet: Ohio’da eşi Samantha ve işitme engelli kızı ile mutlu yaşayan Curtis’in hayatı, görmeye başladığı kâbuslarlarla değişir. Ruh sağlığı bozulmaya başlayınca bir uzmana danışır. Ancak yine de korkularına yenik düşer ve ailesini korumak için arka bahçede bir sığınak hazırlamaya başlar. Yaklaşan tehlike gerçek bir kasırga mı, yoksa ruh sağlığı bozulan Curtis midir?



Korumacılığın nasıl bir saplantıya dönüşebileceğiyle ilgili müthiş bir film… Michael Shannon hayatının rolünü oynuyor. Seyirci Curtis karakterinin beynindeki dehlizlerde kaybolurken ailesinden birine dönüşerek onu anlamaya zorlanıyor. Filmin içine girmekte başlarda biraz zorlanabilirsiniz ama sabırlı olursanız izlediğiniz şey büyük bir ödüle dönüşüyor. Vurucu final, film bittikten sonra bile aklınızı sinema salonunda bıraktıracak kadar etkileyici… Komik ya da hareketli bir şeyler izleyeyim de eğleneyim diyen seyirci için uygun olmayabilir fakat gerçek bir sinefil hazinesi.

5***** Başyapıt! Tüm sinemaseverlerin görmesi gerekiyor.

Patlak Sokaklar: Gerzomat / Komedi

Yönetmen: Kerim Barutçu

Oyuncular: Tansu Tunçel, Ömür Cedim Ağar, Volkan Öge, Selin Demiratar, Doğa Rutkay, Kubilay Tunçer, Bülent Serttaş

Özet: İntikam yemini etmiş hapishane kaçkını Black Jack, sinyalleri TV programlarına karışınca insanları aptala çeviren Gerzomat adlı makineyi ele geçirir. Ancak Black Jack’ın Gerzomat’ı kullanması için kaçık Profesör Mary Jane’e ihtiyacı vardır. Cengâver polislerimiz John Lemmon, Billy Billy ve polis merkezinin güzel yıldızı, polis memuru Jennifer, Mary Jane’i korumakla görevlendirilirler. Ancak işler hiç de umdukları gibi gitmez.



Youtube’da yayınladıkları videolarla ünlenen Bates Motel Pro ekibinin beyazperde macerası yine Youtube müptelası gençlere hitap ediyor. 2012, Amerikan hafiye filmleri ile kafa bulmak için geç bir tarih olsa da fikir ve dublaj çalışması ilginç fakat “sütü seven kamyoncular”ın oyunculuğu dökülüyor. Keşke sadece proje adamı olarak arkada durup kameranın önüne profesyonelleri geçirselerdi. Onların arasında Doğa Rutkay parlamış… Standart Türk komedilerinden farklı ama hedefi tam tutturamamış bir yapım.

2.5*** Fena bir film değil. İzlerseniz pişman olmazsınız ama çok umutlanmayın!

Süper Türk / Komedi

Yönetmen: Tamer Karadağlı

Oyuncular: Tamer Karadağlı, Arzu Balkan, Suna Keskin, Atilla Arcan

Özet: Süper kahraman dediğin nasıl olur? Elbette uçar, meyveleri ya da başka nesneleri gözlerinden çıkan ışınlarla ikiye böler. Kumarda kimseye çaktırmadan kendi lehine hile yapar, annesi de oğluna nazar değmesin diye kurşun döktürür, boncuk takar! Ailesi uzun süre bu süper çocuğu, SüperTürk’ü gözlerden uzak tutmayı, yeteneklerini saklamayı becerse de, bir gün kazara deşifre olur. Artık o program senin bu program benim televizyon kanaları arasında mekik dokuyarak gezmek, insanlara maymunluk yapmak zorundadır...



Süpermen’den (Kal-El) çok babasına (Jor El) benzeyen, tayt üzerine don giymiş süper kahraman SüperTürk’ün maceraları seyircinin mutlaka ilgisini çekecektir. Aslında Yeşilçam tarihinde bu türde sürüsüne bereket örnek bulmak mümkün ama uzun zamandır ihmal edilmiş olduğu için bir ‘ilk’ algısı yaratabilir. Özel efektler, uçma, kaçma sahneleri filmden beklemediğim kadar başarılı ama ‘süpermen Türk olsa ne komik olurdu’dan ileri gidemeyen hikaye tat vermiyor. Hamdi Alkan’ın Gazman’ı ile halk kahramanı Recep İvedik arası bir yerde… Meraklısına…

2.5*** Fena bir film değil. İzlerseniz pişman olmazsınız ama çok umutlanmayın!

Son Vurgun / Contraband / Aksiyon, Suç

Yönetmen: Baltasar Kormakur

Oyuncular: Mark Wahlberg, Kate Beckinsale, Ben Foster, Giovanni Ribisi

Özet: Chris, suç dolu yaşamını uzun süre önce terk etmiştir ama kayınbiraderi Andy, bir uyuşturucu anlaşmasını berbat edince, Andy’nin borcunu ödemek için yaptığı en iyi iş olan kaçakçılığa geri dönmek zorunda kalır. Panama’daki son iş için bir ekip toplar. Chris, karısı Kate ve oğulları hedef olmadan önce, polislerden ve tetikçilerden kurtulmak için tüm becerilerini kullanmalıdır.



‘suç’a bulanmış bir adam eninde sonunda yine aynı batağa saplanırsa başına neler gelir konulu, daha önce yüzlerce kez seyrettiğimiz suyunun suyu bir hikaye ve Mark Wahlberg’in hevessiz, sıkıcı oyunculuğuna katlanmak zorunda kalmak… İçinde hiçbir yönetmenlik hevesi de barındırmayan bu film için “kötü” tabirini kullanamam. Hollywood’un teknik standartları, eninde sonunda sizi perdeye baktıracak kadar oyalayıcı bir şeyler çıkarabiliyor ama kesinlikle daha fazlası değil. Biter bitmez unutulan filmlerden biri daha…

2** seyretmek ve unutmak için ideal

Gökten Bir Uydu Düştü / Le Skylab / Komedi

Yönetmen: Julie Delpy

Oyuncular: Lou Alvarez, Julie Delpy, Eric Elmosnino

Özet: 1979 yılının yazında, Fransa’nın Bretanya bölgesindeki bir evde, büyük bir ailenin fertleri doğum günü kutlamak için haftasonunda bir araya gelirler. Oldukça hareketli geçen bugünleri ise 2018 yılında 39 yaşında olan Albertine’ten dinleriz. O günlerde henüz 10 yaşında bir çocuk olan Albert ailesiyle birlikte Suzette Hala’nın yazlık evine doğru yol alır ve seyirciyi de bu yolculuğa dahil eder.



Bu aralar oyuncuları bir yönetmenlik hevesi sardı ki sormayın! Gelin görün ki Julie Delpy çok iyi bir oyuncu olmasına rağmen iyi bir yönetmen değil. Hikayeye o kadar inanmış ve öylesine cilalı bir anlatım tutturmuş ki anlattığı şeylerin sıkıcılığını fark edememiş. Yani, anlatılan şey, anlatımın coşkunluğuna yetişemiyor ve bu içi boş bir duygusallık, sürekli bir tatmin olamama hali yaratıyor seyircide… Bende başlarda, “aman ne güzel akıyor hikaye” derken izledikçe sıkıldım, finalde de sıkıldığımla kaldım. DVD’de ya da TV’de karşınıza çıkarsa bir göz atın ama sinemada izleme bahanesi yaratamıyor.

2** Sadece yönetmenin ya da oyuncularının hayranlarına...


Aşkım Benim / Bel Ami / Drama

Yönetmen: Declan Donnellan, Nick Ormerod

Oyuncular: Robert Pattinson, Uma Thurman, Kristin Scott Thomas, Christina Ricci, Holliday Grainger

Özet: Georges Duroy, beş parasız ama yakışıklı, bekar ve oldukça çekici bir askerdir. Yoksul hayatından kurtulup zengin Paris sosyetesi içine girmeye kararlı olan Duroy, bunun en kolay biçimde asilzadelerin eşlerini baştan çıkartarak mümkün olduğunu keşfeder. Başta kendisini himayesine alanların eşleri olmak üzere genç yaşlı çıkarı olan tüm kadınları ’mutlu eder’. Fakat içlerinden birini Clotilde de Marelle diğerlerinden daha farklı sevecektir...



Film kısaca şunu anlatıyor: her başarılı erkeğin arkasında zengin bir kadın vardır! Sevilecek hiçbir yanı olmayan bir adamın böyle kadınları baştan çıkarıp kullanmasını ve bir medya gücü haline gelerek hükümeti düşürecek kadar güçlenmesini anlatan film prodüksiyon olanaklarını iyi kullanamamış, sırtını oyunculara dayayarak idare etmeye çalışan bir seyirlik. Yönetmenlerinin en büyük sıkıntısı, böyle bir hikayeyi anlatacak derin bir bakış açısına sahip olmayışları ve ellerindeki malzemeyi bir tiyatro oyununa çevirircesine yoğurmaları. Robert Pattinson kızların olsun, benim tüm ilgim Uma Thurman’a kaydı. Kötü değil ama çok daha iyi olabilirdi bu film… 1800’lerin Fransa’sından, dönem filmlerini sevenlere…

2.5*** Fena bir film değil. İzlerseniz pişman olmazsınız ama çok umutlanmayın!