15 Haz 2009 12:01 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:46

TARAF'TAN SON BOMBA!.. "BU EKİPLE İLGİLİ İLKER'İ UYARDIM!.." TARAF'IN SON BOMBASI ORTALIĞI KARIŞTIRACAK!..

İleride Genelkurmay Başkanı olabilecekken emekliye ayrılan komutan, AKP ve Gülen karşıtı eylem planını hazırlayan ekip hakkında Başbuğ'u iki kez uyardığını söyledi.


İşte Taraf gazetesinden Mehmet Baransu'nun haberi:

Önceki gün telefonum çaldığında, karşımda tanıdık bir isim vardı. Askerliğimi yaptığım dönemde tanıştığım, emekli bir Orgeneral'in çok yakın bir akrabası, uzun bir dönemdir beklediğim haberi verdi. Paşa benimle görüşmek istiyordu. "Şehir dışında programları var. Mümkünse bugün" dedi. Hemen kabul ettim.

Aslında Orgeneral'le daha önce görüşme planımız vardı. Yakın akrabası, askerlik yaptığımız dönemde kendisine, benimle birlikte aynı ilde askerlik yaptığından bahsetmiş, Paşa da askerlik sonrası benimle görüşmek istediğini ona iletmişti. Paşayla görüşmek ve tanışmak önceki güne kısmet oldu.

Görüşmemiz yaklaşık 45 dakika sürdü. İlk 15 dakikamız, Tarafın yaptığı haberler ve karargâhta tanıdığımız "ortak" birkaç isim üzerineydi. Tahmin edeceğiniz gibi, Genelkurmay Harekât Başkanlığı'nda hazırlandığı iddia edilen "İrticayla Mücadele Eylem Planı" ilk konuşulan konuydu.

Önceki Askeri Şura'lardan birinde emekliye sevk edilen bu isim söze: "Plandan haberim var" diye başladı. Ocak 2009'da hazırlıklarına başlandığını söylediği plandan, şubat ayında haberdar olmuş. Haberi kendisine ulaştıran isimler ise eski silah arkadaşları. Şubat ve mart aylarında planı yapan birim, üstlerine değişik taslak raporlar da sunmuş. Benzer senaryolar içeren başka raporların varlığından da söz etti görüşmemizde. "Benzer senaryolar" hakkında ayrıntıya girmemeyi tercih etti. İlk görüşmemiz olduğu için de konuyu fazla üstelemedim.

"Raporu hazırlayan Deniz Piyade Kurmay Kıdemli Albay Dursun Çiçek, en masum olanlardan biri" sözünü "Emir verilmiştir, o da uygulamıştır" cümleleriyle sürdürdü.

Görüşmemizde bu rapora dayanak olan ve 2003 yılında hazırlanan iki ayrı rapordan da bahsetti. Raporların bir örneğini de incelemem için bana verdi. "Paşam, bu raporları bana vermekle suç işlemiyor musunuz?" sorumu, "Kanunsuz işler ne zamandan beri devletin gizli belgesi oldu?" cümlesiyle cevapladı. Yarın Tarafta ele alacağımız bu raporun, ayrıntılarına da girdi.

Görüşmemizde geçtiğimiz yıl K. Irak'a yapılan "Güneş Harekatı"yla ilgili kendisine ulaşan bir ihbar mektubunu da bana gösterdi. Mektupta, iki muvazzaf subayla ilgili çarpıcı iddialar olduğunu, ancak bunları doğrulatamadığı için ayrıntıya giremeyeceğini söyledi.

Mektup bahsinden hemen sonra konu bir kez daha irticayla Mücadele Eylem Planı ve onu hazırlayanlara geldi. "İlker Başbuğ'u bu ekiple ilgili Kara Kuvvetleri

Komutanı olduğu dönemde, iki kez uyardım" dedi. "Bunlar çok yanlış işler yapıyor. İleride Türk Silahlı Kuvvetleri'ni ve sizi zor durumda bırakabilirler" uyarısına, "Bunlara kesinlikle müsaade etmem" cevabının verildiğini söyledi.

Ardından da "bunlar" dediği isimlerden bazılarını yazılmamak kaydıyla benimle paylaştı. Paşa'nın paylaştığı isimlerden bazıları halen karargâhta görevli. Bir kısmı da geçtiğimiz Askerî Şura'da kıtaya atanmış.

Paşa bu isimlerin, AK Parti'nin kapatılma davası süreciyle ilgili Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği tarafından geçen yıl hazırlatılan hukuki bir rapor üzerine de bazı senaryo çalışması yaptıklarından bahsetti. Raporda "Kapatılma, kapatılmama, Hazine yardımı kesintisi" gibi konuların ele alındığını söyleyip, detaya girmedi.

Paşayla 45 dakika süren görüşmemizde yalnızca İrticayla Mücadele Eylem Planı'nı konuşmadık. Emekliye sevk edilmesiyle ilgili yaşadığı bazı hatıraları, "yazılmamak kaydıyla" benimle paylaştı.

En önemli soruyu en sona saklayarak, görüşmenin sonunda "Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un bu plandan haberi var mı?" diye sordum. İlginç bir cevap verdi: "Ümit ediyorum, bu plandan haberi yoktur. Sizin sayenizde öğrenmiştir."