Taraf'tan flaş iddia: 49 rehineye 180 IŞİD militanı
49 konsolosluk personeline karşılık 180 IŞİD militanı örgüte teslim edildi. Aralarında üst düzey yöneticilerin de olduğu militanlar Van’da toplandı, otobüslerle Suriye’ye götürüldü
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “velev ki takas yapıldı” sözleri
ile gündeme gelen 49 konsolosluk personelinin serbest bırakılması
karşılığında İŞİD ile yapılan takasın ayrıntıları netleşti.
Konsolosluk personeli karşılığında, IŞİD’in 180 militanı örgüte
teslim edildi. Bu kişilerin bir kısmı gözaltına alınan örgüt
üyelerinden oluştu. IŞİD’e teslim edilen örgüt üyeleri arasında,
örgütün üst düzey yöneticileri de yer aldı. IŞİD’in 180 personeli
önce Van’da toplandı ardından da otobüslerle, kafileler halinde
Suriye’de örgüte teslim edildi. 49 rehinenin serbest bırakılmasının
perde arkası şöyle:
Taraf'tan Hüseyin Özay'ın haberine göre süreç ABD’nin, IŞİD’e
yönelik hava operasyonları ile başladı. ABD, Türkiye’de tedavi
gören IŞİD militanlarının serbest bırakılmamasını istedi. Ayrıca,
Türkiye’de yakalanan IŞİD’çilerin de serbest bırakılmaması
konusunda Türkiye’ye uyarıda bulundu. IŞİD ise örgüt üyelerinin
serbest bırakılması ve tedavi edilenlerin de geri gönderilmesi
konusunda hükümete yönelik baskılarını sürdürdü.
TAKAS FORMÜLÜ GELİŞTİRİLDİ
ABD ile IŞİD arasında kalan AKP Hükümeti, “takas” formülünü
geliştirdi. Yani, rehineler karşılığında Türkiye’deki IŞİD
militanlarının IŞİD’e katılmalarının sağlanması önerildi. Takasın
perde arkasında da bu formül yatıyor. Bu diplomatik formül ile
Türkiye’nin hem topraklarında bulunan IŞİD’çilerden kurtulduğu hem
de rehinelerin serbest kalmasının sağlandığı öne sürülüyor.
Rehinelerin serbest bırakılması esnasında ise Türkiye güvenlik
birimlerinin doğrudan bir operasyonu olmadı.
AŞİRETLER ARACILIK ETTİ
Takas işlemlerinde, ABD’ye destek veren aşiretlerin önde gelen
isimleri rol oynadı. Anlaşmanın sağlanmasının ardından İŞİD
rehineleri sınıra kadar getirerek, MİT’e haber verdi. Ve rehineler,
güvenlik birimleri tarafından teslim alınarak Türkiye’ye getirildi.
IŞİD militanlarının serbest bırakılması ise Türk rehinelerinin
serbest kalmasının ardından gerçekleştirildi. IŞİD militanlarının
serbest kalması yaklaşık bir hafta sürdü. Hastanelerde tedavi gören
IŞİD militanları ile hapishanelerde gözaltında tutulan militanlar
öncelikle Van’da bir güvenlik biriminde tutuldu. Ardından da
kafileler halinde IŞİD yönetimine teslim edildi. Bu çerçevede
örgüte teslim edilen militan sayısının 180’e ulaştı. Örgüte teslim
edilen üyeler arasında örgütün üst düzey yöneticilerinin de olduğu
öğrenildi. Niğde’de polislere yönelik saldırı düzenleyen IŞİD
militanların da serbest bırakılanlar arasında olup olmadığı
bilinmiyor. Ancak, kulislerde ilk etapta takas edilecek IŞİD
üyeleri arasında, Niğde’de polislere saldırı düzenleyen IŞİD
militanlarının da olduğu ancak, tepkiler üzerine bu militanların
isimlerinin takastan çıkarıldığı konuşuluyor.
IŞİD’e rehineler karşılığında silah ve para verilmedi. Ancak, ilk
günlerde, IŞİD yönetimi ile yapılan pazarlıklar sonucunda belirli
miktarda bir para örgüt yöneticilerine verildi.
“Biz kurtardık” kavgası
Rehinelerin serbest bırakılması, Türkiye’de üç ayrı merkezin
oluştuğunu gözler önüne serdi. Buna göre, rehinelerin
kurtarılmasının ardından, MİT, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı,
hükümete yakın medya kuruluşlarını kendi merkezlerini ön plana
çıkararak bilgilendirdi. Bu da, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın
Köşk’e çıkmasının ardından, Ankara’da yaşanan ilk gizli “güç”
savaşı olarak nitelendirildi. Ankara kulislerinde, MİT Müsteşarı
Hakanı Fidan’ın rehinelerin serbest bırakılmasının ardından yaşanan
başarı kavgası ile birlikte, siyasi arenada “ben de varım” mesajı
verdiği konuşuluyor.