TARAF'IN TELESİYEJ YAZARININ ELİF ŞAFAK YAZISI REHA MUHTAR'DA NASIL BİR TAT BIRAKTI?
Reha Muhtar Elif Şafak'ın Marka Ödülü'nü almasını eleştiren Taraf'ın Telesiyej yazarını övdü.
SARTRE’IN NOBEL ÖDÜLÜNÜ REDDETMESİ VE ELİF ŞAFAK’IN MARKA ÖDÜLÜ...
Elif Şafak’a çok kızmış “Marka ödülünü almak için ta Londra’lardan kalkıp İstanbul’lara geldi” diye...
Taraf gazetesinin Telesiyej köşesini yazan arkadaş, “Jean Paul Sartre’ın nobel Edebiyat Ödülü’nü bile reddettiğini” hatırlattığı yazısında, Satre’ın “Ben resmi payelere hep dirsek çevirdim... Siyaset, toplum ya da edebiyat meselelerinde bir tutumu benimseyen yazar, bence sadece kalemini, kağıdını kullanmalıdır... Kabul edeceği paye, okurlarını etki altında bırakır... İmzamı Jean Paul Sartre diye atmakla, Jean Paul Sartre 1964 Nobel’i demek aynı değildir...” sözlerini hatırlatmış...
***
Sartre’ı ve felsefesini hatırlatmak açısından güzel bir yazı...
Ancak hayatı böyle anlamlandırdınız mı, Nobel Edebiyat Ödülü’nü mutlulukla alan, Bernard Shaw’u, Ernst Hemingway’i, Bertand Russel’ı, Albert Camus’yü, Pablo Neruda’yı, Giorgios Seferis’i, Gabriel Garcia Marquez’i ve onlarca dünya çapında edebiyatçıyı nereye koyacaksınız?..
Bu yazarların hiçbiri Nobel Edebiyat Ödülü’nü almayı reddetmediler...
Jean Paul Sartre’ın tutumunu anlatmak ve övmek başka şey, oradan bir çıkarma yapıp Elif Şafak’ı eleştirmek başka...
“Kalemin ucundan çıkan değerle, kasanın tuşundan çıkan değer (marka), taban tabana zıt, uzlaşmaz bir ana çelişkiye sahip iki değerdir...
Kısaca bir edebiyatçı marka ödülü almayacak arkadaşlar...
Alırsa kendi markası deşifre olur çünkü...”
Kabul etmeliyim ki, “sosyalist düşünceyle harmanlanmış güzel bir yazı...” Ama Elif Şafak için fazla bir şey ifade etmiyor...
Bana gelince...
Bazen geçerli olmasa da, eleştirinin lezzeti, ağzımda muhteşem bir tat bırakır...
Telesiyej eleştirisi de nostaljik bir tat bıraktı bende... Biraz ‘sol’ ve ‘sekter’ olsa da...
Reha Muhtar/Vatan
İŞTE TELESİYEJ'İN DÜNKÜ YAZISI:
BİR EDEBİYATÇI, MARKA ÖDÜLÜ ALMAYACAK! ALIRSA KENDİ MARKASI DEŞİFRE OLUR!