06 Eyl 2012 20:42
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:06
TARAF YAZARI EMRE USLU UYARDI; PKK OKULLARA SALDIRACAK!
Emre Uslu yazısında, yeni eğitim-öğretim yılında PKK'nın okullara yönelik eylem hazırlığı içinde olduğunu irdeledi.
İşte Emre Uslu’nun yazdıkları...
Eğitim sezonu önümüzdeki dönem başlıyor. Türkiye 4+4+4 sistemini tartışmaya devam ediyor. Ancak tartışmadığımız konuşmadığımız bir başka sorun var. PKK’nın yeni eğitim öğretim döneminde okullara ve eğitim camiasına yönelik bir hazırlığı ve eylem planı var.
Bu plan, PKK’nın "2012 yılını final yılı ilan ediyoruz bu yıl demokratik özerklik kuracağız"iddiasıyla yola çıktığı ana savaş stratejisinin parçası. Bu plana göre PKK’nın ana amacı bu yıl bölgede devlet kurumlarını işlemez hale getirmek. Küçük ilçelerde devleti temsil eden kurumları hedef alması bu yüzden. PKK bu yüzden kaymakamların evlerine ailelerine saldırıyor. Amacı kaymakamları kaçırtıp küçük yerleşim yerlerinde devleti temsil eden en üst makamı etkisiz hale getirmek.
Yine bu strateji çerçevesinde bölgede "AK Parti devletini" temsil eden AK Parti’li yöneticiler kaçırıyor. Böylece PKK bölge halkının doğrudan Ankara ile bağı konumunda olan AK Parti’yi ve AK Parti’lileri etkisizleştiriyor.
Kurduğu KCK mahkemeleriyle halkı mahkemeler göndermemeye ve kendi yapısını bir alternatif olarak dayatmaya çalışıyor.
PKK bütün bunları kısmen yapabiliyor zira bu alanlarda PKK’nın yüzde yüzlük bir başarı sağlaması mümkün değil. Çünkü bu alanlar kısmen güvenlik kuvvetlerinin koruması altında. Bu nedenle, kaymakamlık birimini, kolluk kuvvetini, mahkemeyi, ve devleti temsil eden diğer birimleri ancak yıpratarak etkisizleştirebileceğini düşünüyor.
Bu bölgede devleti temsil eden en korunaksız birimler okullar. Her okula bir manga asker yerleştirilemeyeceğine, her öğretmene bir koruma verilemeyeceğine göre, PKK’da önümüzdeki dönem kendi stratejisini okullara yöneltecektir. Zira bir terör örgütü hesap yaparken en az kayıp vereceği şekilde bir çıkış stratejisine göre hesabını yapar. Bu açıdan bakıldığında PKK’nın okullara yönelik bir eylemi PKK açısından en az kayıp verilecek bir eylem özelliği taşıyan eylemlerden biridir.
PKK’nın 2012 ana stratejisiyle birlikte bakıldığında bu yıl okulların açılışıyla birlikte PKK’nın eğitim kurumlarına yönelik kapsamlı bir eylem planı uygulayacağını söylemek yanlış olmayacaktır.
PKK ne yapabilir? Hemen şunu söyleyeyim. PKK bölgede henüz okullara ve çocuklara saldıracak kadar kendini kaybetmedi. Ancak okulları işlevsiz kılmak istediği de muhakkak. Bu nedenle halka okulları protesto edin çağırısı yapıyor PKK. Ancak bunu en azından büyük şehirlerde yapması ve sözünü halka dinletmesi de olanaklı değil.
Bu nedenle halkın çocuklarını okullara göndermemesi için öncelikle geniş kapsamlı protesto eylemleri yapmasını isteyecektir. Nitekim KCK’dan yapılan açıklamada şöyle bir çağırı var:
"Halkımız düşmanın dayattığı inkâr, imha ve asimilasyon politikalarına karşı tam bir devrimci duruş içerisinde olmalıdır. Yani devletten beklentilerini kesmeleri ve demokratik özerk Kürdistan’ın inşasını geliştirmeleridir. Her alanda kendi kendine yetme, özgücüne dayalı yaşama ve kendi kurum ve kuruluşlarını dolayısıyla demokratik özerk Kürdistan sistemine geçmelidir. Bunun en temel adımı devletin kimlik ve kişiliğimizi inkâr merkezleri olarak işlev gören mevcut devlet okullarını reddetmesi ve çocuklarını bu asimilasyon karargahlarına göndermemektir. Yine bu karargahlarda işlenen insanlık suçu olan asimilasyon suçuna ortak olan öğretmenler de ivedilikle bu suç pratiğinden vazgeçmeli ve kendi öz sistemi içerisinde yer almalıdır. Hiçbir gerekçe ile bu insanlık suçuna ortak olunamaz. Gelinen aşamada Kürt halkı bu suçu ve suçluları kabul etmeyecek ve tahammül göstermeyecektir."
Mustafa Karasu PKK’nın bu yıl okullara yönelik olarak ne yapacağını daha net anlatmış. Şu uzun alıntı Karasu’nun yazısından:
"Okulların açılması vesilesiyle boykotun güçlü yapılması ve anadilde eğitim isteğinin yükseltilmesi bu yıl çok önemlidir. Bu yıl okulların açılmasıyla birlikte boykotu yüksek düzeyde gerçekleştirmek; ailelerin çocuklarıyla birlikte Milli Eğitim Müdürlüklerinin (il ve ilçe) önüne yürümeleri çok önemlidir. Bu boykotla tutum koymak; İl ve ilçe müdürlüklerine yürüyerek anadilde eğitim istemek bu eğitim sistemine karşı güçlü bir duruş ortaya koymak olur. Her alanda kendi demokratik kurumlaşmasını ve özgürlük sistemini gerçekleştirmede adımlar atmalıdır. Bugün Rojava Kürdistan’da halk bunu gerçekleştiriyor. Kürtler eğitim, adalet, sosyal hizmet alanları başta olmak üzere kendi demokratik özerk sistemlerini kurmaya yönelmiştir. Kuzey Kürdistan’da da Kürtçe eğitim sistemi kurulabilir. Kürtçe eğitim sistemi hemen kurulabilir ve Kürt anaları ve babaları da çocuklarını buraya gönderirler. Türkiye’de Türkçe eğitim sistemi zorunlu kılındığında bugün Kürtler içindeki kadar eğitim verecek öğretmenleri yoktu. Bu nedenle okuma yazma bilen herkesi eğitmen yapmışlardı. Bunlar üçüncü sınıfa kadar çocuklara Türkçe öğretiyorlardı. Şimdi Kürtler içinde ilkokul eğitimi verecek öğretmeler fazlasıyla bulunur. Eğer Kürtçe eğitim dili yapma kararı olsa sadece Maxmur’daki gençler bile böyle bir eğitim sisteminin başlaması için yeterlidir. En azından birinci sınıfta başlanır, dört yıl içinde ilkokul sistemi oturtulur. İkinci dört yılda orta, üçüncü dört yılda lise sistemi yerleşir. İstenirse Kürtçe eğitim sistemi bu yıl da başlatılır. Önemli olan niyettir."
KCK’nın bu çağırısı ve Karasu’nun analizinden şu anlaşılıyor. PKK bu yıl okulları işlevsiz kılmak için elinden gelen her şeyi deneyecek. ’’Her şey’’in içinde okullara yönelik yoğun bir boykot kampanyası yapmak var. Ancak burada PKK’nın en büyük handikabı boykot kampanyasını yürütecek KCK kadrolarının bir kısmı operasyonlarla içeri alındı.
Hoş AK Parti hükümeti 3. Yargı paketiyle KCK’lıların bir çoğunu serbest bıraktı. Ayrıca uzun süredir 2. Müzakere sürecini başlatacağız gerekçesiyle KCK operasyonları da yaptırılmıyor. Bu nedenle KCK kısmen yeniden yapılanmış durumda. Bu da KCK’nın boykot kampanyasına yol-su-elektrik olarak dönecektir. Okullar öncesinde KCK’nın boykot planlarına karşı önlem alınmazsa bunu net olarak göreceğiz. KCK sadece boykotla yetinmeyecek. Bu yılki planları arasında KCK’nın çağırısına rağmen çocuklarını okullara gönderen ailelerin dışlanması/cezalandırılması da var.
Bu yıl okullarda Kürtçe’nin seçmeli dil olması PKK’yı bu konuda zorlayabilir gibi görünse de PKK’nın örgütlü tek network olması bu kapsamda işini kolaylaştırıyor. Zaten Karasu’nun çağırısı da Kürtçe’nin seçmeli dil olmasına karşı bir tepki de içeriyor aynı zamanda.
Bu kapsamda PKK okulları işlevsiz kılmak için okullar açılır açılmaz halkın çağırısına uyup uymadığını görmek isteyecektir.
PKK’nın yapabileceği eylemler:
1) Okullara karşı yoğun bir boykot kampanyası
2) Milli Eğitim Müdürlüklerine yönelik toplumsal protestolar ile saldırılar
3) Okul yönetimlerini tehdit ederek özellikle kırsal kesimlerde okulların eğitimini aksatma
4) Eğitim öğretime devem eden yerlerde ve özellikle şehir merkezlerinde öğrencinin olmadığı zamanda okullara yönelik kundaklama eylemleri (KCK operasyonları nedeniyle şehir merkezlerine bu tür eylemlerde zorlansa da PKK bu yola başvuracaktır)
5) Öğretmenleri kaçırma veya alıkoyma gibi eylemler
6) Özellikle bölgedeki ÖZEL okul ve dershanelere yönelik saldırıları artırma
7) Evlatlarını okula gönderen ailelere yönelik baskıları artırma
Bu ve benzeri eylemlerle PKK’nın bu "final yılında" eğitim öğretimi aksatmayı planladığı devlet tarafından da biliniyor. Kürtlerin örgütün bu kör planlarına karşı gösterecekleri dirençli tutum PKK’nın eylemlerinin çerçevesini de belirleyecektir. Bu bağlamda Kürtlerin , "evlatlarının geleceği mi örgütün geleceği mi" konusundaki tercihleri PKK’nın hem kapasitesini hem de sınırlarını göstermek bakımından da önemli olacak.
Emre Uslu/Taraf
Eğitim sezonu önümüzdeki dönem başlıyor. Türkiye 4+4+4 sistemini tartışmaya devam ediyor. Ancak tartışmadığımız konuşmadığımız bir başka sorun var. PKK’nın yeni eğitim öğretim döneminde okullara ve eğitim camiasına yönelik bir hazırlığı ve eylem planı var.
Bu plan, PKK’nın "2012 yılını final yılı ilan ediyoruz bu yıl demokratik özerklik kuracağız"iddiasıyla yola çıktığı ana savaş stratejisinin parçası. Bu plana göre PKK’nın ana amacı bu yıl bölgede devlet kurumlarını işlemez hale getirmek. Küçük ilçelerde devleti temsil eden kurumları hedef alması bu yüzden. PKK bu yüzden kaymakamların evlerine ailelerine saldırıyor. Amacı kaymakamları kaçırtıp küçük yerleşim yerlerinde devleti temsil eden en üst makamı etkisiz hale getirmek.
Yine bu strateji çerçevesinde bölgede "AK Parti devletini" temsil eden AK Parti’li yöneticiler kaçırıyor. Böylece PKK bölge halkının doğrudan Ankara ile bağı konumunda olan AK Parti’yi ve AK Parti’lileri etkisizleştiriyor.
Kurduğu KCK mahkemeleriyle halkı mahkemeler göndermemeye ve kendi yapısını bir alternatif olarak dayatmaya çalışıyor.
PKK bütün bunları kısmen yapabiliyor zira bu alanlarda PKK’nın yüzde yüzlük bir başarı sağlaması mümkün değil. Çünkü bu alanlar kısmen güvenlik kuvvetlerinin koruması altında. Bu nedenle, kaymakamlık birimini, kolluk kuvvetini, mahkemeyi, ve devleti temsil eden diğer birimleri ancak yıpratarak etkisizleştirebileceğini düşünüyor.
Bu bölgede devleti temsil eden en korunaksız birimler okullar. Her okula bir manga asker yerleştirilemeyeceğine, her öğretmene bir koruma verilemeyeceğine göre, PKK’da önümüzdeki dönem kendi stratejisini okullara yöneltecektir. Zira bir terör örgütü hesap yaparken en az kayıp vereceği şekilde bir çıkış stratejisine göre hesabını yapar. Bu açıdan bakıldığında PKK’nın okullara yönelik bir eylemi PKK açısından en az kayıp verilecek bir eylem özelliği taşıyan eylemlerden biridir.
PKK’nın 2012 ana stratejisiyle birlikte bakıldığında bu yıl okulların açılışıyla birlikte PKK’nın eğitim kurumlarına yönelik kapsamlı bir eylem planı uygulayacağını söylemek yanlış olmayacaktır.
PKK ne yapabilir? Hemen şunu söyleyeyim. PKK bölgede henüz okullara ve çocuklara saldıracak kadar kendini kaybetmedi. Ancak okulları işlevsiz kılmak istediği de muhakkak. Bu nedenle halka okulları protesto edin çağırısı yapıyor PKK. Ancak bunu en azından büyük şehirlerde yapması ve sözünü halka dinletmesi de olanaklı değil.
Bu nedenle halkın çocuklarını okullara göndermemesi için öncelikle geniş kapsamlı protesto eylemleri yapmasını isteyecektir. Nitekim KCK’dan yapılan açıklamada şöyle bir çağırı var:
"Halkımız düşmanın dayattığı inkâr, imha ve asimilasyon politikalarına karşı tam bir devrimci duruş içerisinde olmalıdır. Yani devletten beklentilerini kesmeleri ve demokratik özerk Kürdistan’ın inşasını geliştirmeleridir. Her alanda kendi kendine yetme, özgücüne dayalı yaşama ve kendi kurum ve kuruluşlarını dolayısıyla demokratik özerk Kürdistan sistemine geçmelidir. Bunun en temel adımı devletin kimlik ve kişiliğimizi inkâr merkezleri olarak işlev gören mevcut devlet okullarını reddetmesi ve çocuklarını bu asimilasyon karargahlarına göndermemektir. Yine bu karargahlarda işlenen insanlık suçu olan asimilasyon suçuna ortak olan öğretmenler de ivedilikle bu suç pratiğinden vazgeçmeli ve kendi öz sistemi içerisinde yer almalıdır. Hiçbir gerekçe ile bu insanlık suçuna ortak olunamaz. Gelinen aşamada Kürt halkı bu suçu ve suçluları kabul etmeyecek ve tahammül göstermeyecektir."
Mustafa Karasu PKK’nın bu yıl okullara yönelik olarak ne yapacağını daha net anlatmış. Şu uzun alıntı Karasu’nun yazısından:
"Okulların açılması vesilesiyle boykotun güçlü yapılması ve anadilde eğitim isteğinin yükseltilmesi bu yıl çok önemlidir. Bu yıl okulların açılmasıyla birlikte boykotu yüksek düzeyde gerçekleştirmek; ailelerin çocuklarıyla birlikte Milli Eğitim Müdürlüklerinin (il ve ilçe) önüne yürümeleri çok önemlidir. Bu boykotla tutum koymak; İl ve ilçe müdürlüklerine yürüyerek anadilde eğitim istemek bu eğitim sistemine karşı güçlü bir duruş ortaya koymak olur. Her alanda kendi demokratik kurumlaşmasını ve özgürlük sistemini gerçekleştirmede adımlar atmalıdır. Bugün Rojava Kürdistan’da halk bunu gerçekleştiriyor. Kürtler eğitim, adalet, sosyal hizmet alanları başta olmak üzere kendi demokratik özerk sistemlerini kurmaya yönelmiştir. Kuzey Kürdistan’da da Kürtçe eğitim sistemi kurulabilir. Kürtçe eğitim sistemi hemen kurulabilir ve Kürt anaları ve babaları da çocuklarını buraya gönderirler. Türkiye’de Türkçe eğitim sistemi zorunlu kılındığında bugün Kürtler içindeki kadar eğitim verecek öğretmenleri yoktu. Bu nedenle okuma yazma bilen herkesi eğitmen yapmışlardı. Bunlar üçüncü sınıfa kadar çocuklara Türkçe öğretiyorlardı. Şimdi Kürtler içinde ilkokul eğitimi verecek öğretmeler fazlasıyla bulunur. Eğer Kürtçe eğitim dili yapma kararı olsa sadece Maxmur’daki gençler bile böyle bir eğitim sisteminin başlaması için yeterlidir. En azından birinci sınıfta başlanır, dört yıl içinde ilkokul sistemi oturtulur. İkinci dört yılda orta, üçüncü dört yılda lise sistemi yerleşir. İstenirse Kürtçe eğitim sistemi bu yıl da başlatılır. Önemli olan niyettir."
KCK’nın bu çağırısı ve Karasu’nun analizinden şu anlaşılıyor. PKK bu yıl okulları işlevsiz kılmak için elinden gelen her şeyi deneyecek. ’’Her şey’’in içinde okullara yönelik yoğun bir boykot kampanyası yapmak var. Ancak burada PKK’nın en büyük handikabı boykot kampanyasını yürütecek KCK kadrolarının bir kısmı operasyonlarla içeri alındı.
Hoş AK Parti hükümeti 3. Yargı paketiyle KCK’lıların bir çoğunu serbest bıraktı. Ayrıca uzun süredir 2. Müzakere sürecini başlatacağız gerekçesiyle KCK operasyonları da yaptırılmıyor. Bu nedenle KCK kısmen yeniden yapılanmış durumda. Bu da KCK’nın boykot kampanyasına yol-su-elektrik olarak dönecektir. Okullar öncesinde KCK’nın boykot planlarına karşı önlem alınmazsa bunu net olarak göreceğiz. KCK sadece boykotla yetinmeyecek. Bu yılki planları arasında KCK’nın çağırısına rağmen çocuklarını okullara gönderen ailelerin dışlanması/cezalandırılması da var.
Bu yıl okullarda Kürtçe’nin seçmeli dil olması PKK’yı bu konuda zorlayabilir gibi görünse de PKK’nın örgütlü tek network olması bu kapsamda işini kolaylaştırıyor. Zaten Karasu’nun çağırısı da Kürtçe’nin seçmeli dil olmasına karşı bir tepki de içeriyor aynı zamanda.
Bu kapsamda PKK okulları işlevsiz kılmak için okullar açılır açılmaz halkın çağırısına uyup uymadığını görmek isteyecektir.
PKK’nın yapabileceği eylemler:
1) Okullara karşı yoğun bir boykot kampanyası
2) Milli Eğitim Müdürlüklerine yönelik toplumsal protestolar ile saldırılar
3) Okul yönetimlerini tehdit ederek özellikle kırsal kesimlerde okulların eğitimini aksatma
4) Eğitim öğretime devem eden yerlerde ve özellikle şehir merkezlerinde öğrencinin olmadığı zamanda okullara yönelik kundaklama eylemleri (KCK operasyonları nedeniyle şehir merkezlerine bu tür eylemlerde zorlansa da PKK bu yola başvuracaktır)
5) Öğretmenleri kaçırma veya alıkoyma gibi eylemler
6) Özellikle bölgedeki ÖZEL okul ve dershanelere yönelik saldırıları artırma
7) Evlatlarını okula gönderen ailelere yönelik baskıları artırma
Bu ve benzeri eylemlerle PKK’nın bu "final yılında" eğitim öğretimi aksatmayı planladığı devlet tarafından da biliniyor. Kürtlerin örgütün bu kör planlarına karşı gösterecekleri dirençli tutum PKK’nın eylemlerinin çerçevesini de belirleyecektir. Bu bağlamda Kürtlerin , "evlatlarının geleceği mi örgütün geleceği mi" konusundaki tercihleri PKK’nın hem kapasitesini hem de sınırlarını göstermek bakımından da önemli olacak.
Emre Uslu/Taraf