17 Mar 2011 08:55 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:08

TARAF, WIKILEAKS'TAKİ BELGELERİ AÇIKLADI! İŞTE WIKILEAKS'TEN GÜLEN BOMBALARI!

Taraf gazetesi, ele geçirdiği WikiLeaks belgelerini yayınlamaya başladı. İlk günü Fethullah Gülen ve Gülen hareketine ayırdı.

Belgelerde 4 konu başlığı öne çıkıyor; "ABD Gülen'i koruyor mu?", "Gülen hareketi ve polis", "Türk liderlerin cemaatle ilişkileri" ve "Azınlıklar ile Gülen cemaati ilişkileri."

ABD GÜLEN'İ KORUYOR MU?

Belgelerde, Amerikan elçilik yetkililerinin Fethullah Gülen'i ABD'nin koruduğu iddiasından rahatsızlığı da ortaya çıkıyor. Belgelerde, "Gülen hareketinin hedeflerini okumak zor, ama cemaat Türkiye'de devlet için açık ve yakın bir tehlike değil" deniliyor.

Söz konusu yorum 2003 tarihli. Dönemin Büyükelçisi Pearson'ın imzasını taşıyan bir belgeden.

Yazışmada, Gülen hareketi için "Devlet baskısı altında gizemli hale geldi, hedeflerini okumak zor" deniliyor.

Yazışmada ayrıca "Gülen'in yaklaşımı öylesine tedrici ve kurmayları militan olarak karalanmamak konusunda öylesine sakıngan ki, bu hareket devlete karşı açık ve yakın bir tehlike oluşturmamaktadır" ifadelerine yer veriliyor.

GÜLEN HAREKETİ VE POLİS...

Amerikan büyükelçilik yetkililerinin imzalarını taşıyan belgelerde, "Türk Polis Teşkilatı'nın Gülencilerin kontrolünde olduğu iddiasına karşı çıkana rastlamadık" ifadesi dikkat çekti.

Yazışmalarda, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanısıra dini liderlerin Gülen cemaatiyle ilişkilerine dair iddialar da yer alıyor.

Gülen cemaati ve polis arasındaki ilişki biri 2005, diğeri 2009 tarihli iki belgede detaylı olarak yer alıyor.

2005 tarihli belgede, Türk polisinden 3 üst düzey yetkilinin, İstanbul'daki Amerikan Konsolosluğu'nun FBI temsilcisiyle, Gülen'in Amerika'daki ikameti konusunu görüştüğü belirtiliyor.

Belgeye göre, o dönemde Amerikan yargısından oturma izni almakta zorlanan Gülen için polis yetkilileri FBI'dan "bir tür 'temiz' kağıdı" istedi.

2009 tarihli ikinci belge Büyükelçi James Jeffrey imzalı. Jeffrey, Ergenekon soruşturmasında cemaatin rolü iddialarına değiniyor. "Polisin Gülen'in kontrolünde olduğu iddiasına karşı çıkan kimseye rastlamadık" ifadesi bu belgede yer buluyor.

Belgede Ergenekon soruşturmasıyla ilgili ifadeler de yer alıyor.

Yazışmalarda, "Bu soruşturma AK Parti'nin pekçok laik muhalifinin derdest edilmesine sebep oldu. Bu da Gülencilerin nihai hedefinin "Türkiye'nin İslamcı bir hale gelmesini onaylamayan bütün kurumların yıpratılması" olduğu ithamlarına sebebiyet verdi" deniliyor.

TÜRK LİDERLERİN CEMAATLE İLİŞKİLERİ

Taraf'ın yayınladığı WikiLeaks belgelerinde, Türkiye'nin siyasi liderleri ve kanaat önderlerinin cemaatle ilişkisine dair iddialar da var. İddialar Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ı da kapsıyor.

Taraf gazetesi, belgelerde Gülen-Papa görüşmesinin mimarlarının biri olarak yer alan Üzeyir Garih'in öldürülmesi konusundaki iddiaları da bir kez daha sayfalarına taşıdı.

Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan hakkındaki iddialar, James Jeffrey imzalı belgeden.

Jeffrey, "Gül, bizim ilişkide olduğumuz kişilerin hepsi tarafından Gülenci olarak görülüyor. Başbakan Erdoğan ise, o kadar kararlı biçimde Gülen cephesinin dışında duruyor ki, cemaat tarafından yük olarak görülüyor" diye yazdı.

AZINLIKLAR VE GÜLEN CEMAATİ

Hem o belgede, hem de daha eski tarihli belgelerde, Türkiye'deki azınlıkların dini liderlerinin Gülen cemaatiyle ilişkileri de var.

Amerikan konsolosluk yetkililerine göre, Rum, Ermeni ve Yahudi dini liderlerinden Gülen'in Amerika'da ikametine destek olmaları için tavsiye mektubu istendi.

2005'te Rum ve Ermeni Patrikleri bu mektubu yazmadı. Hahambaşı Haleva da, Amerikalı yetkililere mektubu yazmak konusunda çekinceleri olduğunu söyledi.

Türkiye'deki Vatikan Temsilcisi'nin ise Gülen'e net biçimde destek verdiği iddia ediliyor.

Belgelerde, 1998'deki Papa-Gülen görüşmesinin mimarlarının, Üzeyir Garih ve Vatikan'ın İstanbul Temsilcisi Monsenyör Jorj Maroviç olduğu notu düşüldü.

Taraf gazetesi, Garih'in suikast sonucu öldürüldüğüne, Maroviç'in saldırı girişimini andıran şüpheli bir kaza geçirdiğine dikkat çekti.