TARAF GAZETESİNİN HANGİ HABERİNE TEKZİP GELDİ?

Gazeteci Hrant Dink'in ölümünden sonra Taraf gazetesinde çıkan 'Polisten Polise Suikast Suçlaması' başlıklı haberine mahkeme kararıyla tekzip geldi.

İşte Taraf'ta çıkan o tekzip metni:

YAYINLANMASI GEREKLİ CEVAP VE DÜZELTME METNİ

"Polisten Polise Suikast Suçlaması" başlığı ile verilen 16.04.2010 tarihli haberde; Hrant DİNK cinayetinin sorumlusunun Ali Fuat YILMAZER olduğu ve Hrant DİNK'i müvekkilin KORUMADIĞI şeklinde asılsız ithamlara yer verilmiştir.

Haberin dayanağı olarak da İstihbarat Dairesi Eski Başkanı Sabri UZUN'un Mahkemede verdiği ifadesi gösterilmiştir. Ancak; ifade tutanağında yer almayan birçok unsur, ilaveler de yapılmak suretiyle haber metnine dahil edilmiştir.

Haberde yer verilen "Hrant DİNK hakkındaki yazının (F4 raporunun) , dönemin İstihbarat Dairesi Başkanı olan Sabri UZUN'dan saklandığı" iddiası ise tamamen asılsızdır.

Saklandığı iddia edilen rapora konu bilgiler; icra birimi olan İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'ne gereği yapılmak üzere gönderilmiştir.

Bu çerçevede bütün işlemler yapılmış olup, evrakın saklanmış olduğundan asla söz edilemez. Burada en önemli mesele, gerekli koruma tedbirinin uygulanabilmesi açısından, İstanbul Emniyeti'ne yazının intikalinin sağlamasıdır. Zaten, bu zorunluluk da ifa edilmiştir.

Mülkiye Müfettişlerince yapılan incelemelerde evrakın gereğinin yapılması hususunda, İstihbarat Daire Başkanlığı C Şubesi yönünden herhangi bir eksiklik görülmemiştir. Bu konuda eksikliğin; evrakın gereğini yapması ve koruma tedbirlerini aldırması gereken İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde olduğu da belirtilmiştir.

Haberde bahsi geçen Tamim'e aykırılık iddiası ise, tamamen maksatlı bir aldatmacadır. Tamime konu "Hedef Şahıslar Programı" müvekkilimin 1999-2001 yıllarındaki görevi esnasında bizzat kendisince geliştirilip, uygulamaya konulan bir projedir. Üstelik müvekkilim, bu uygulamanın nasıl ve ne şekilde yürütülmesi gerektiğini EN İYİ BİLEN PERSONEL durumundadır.

Hal böyle iken; tüm gerçekler soyutlanarak, cinayetten üç yıl sonra müvekkilin direkt sorumlu gösterilmesi son derece maksatlıdır. Bu iddiaların ortaya atılmasındaki gerçek amacın, müvekkilin halen ifa ettiği görev ve yaptığı başarılı çalışmalarla YAKINDAN İLİNTİLİ olduğu düşünülmektedir.

Koruma hususunda gereklilikleri dönemin İstihbarat Daire Başkanı Sabri UZUN da GAYET İYİ BİLMEKTEDİR. Görev süresi içinde herhangi bir şahsın korunması konusunda tek bir imza atmayan Sabri UZUN'un; prosedür hakkında mevzuat hükümlerini yok kabul ederek müvekkili direkt sorumlu tutması, vicdani ve hakkaniyetli hiçbir amaç ile bağdaşmamaktadır. Dahası bu kişi, belge gizlendi iddiasındaysa; İstihbarat Daire Başkanlığı'na belgenin ulaştığı tarihte kimle birlikte, hangi ülkede görevli olduğuna dair kayıtlarını yeniden incelemelidir.

Nitekim Mülkiye Başmüfettişliği tarafından müvekkilin sorumlu olmadığı, koruma hususundaki tüm sorumluluğun İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'nde bulunduğu belirtilmiştir. Dahası, Trabzon Emniyet Müdürlüğü tarafından, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gereği için gönderilen yazının üzerine hiçbir işlem yapılmadığı halde, yapılmış gibi rapor düzenlendiğinin müfettişlerce raporlaştırıldığı, basın yayın organlarında kısa bir süre önce yer almıştır. Tüm bunlara karşılık; Hrant DİNK cinayetinde ihmal olup olmadığını araştırdığını iddia eden kişilerinse, değindiğimiz tüm bu hususlara hiçbir şekilde ilgi göstermemesi ve kayıtsız kalması YETERİNCE MANİDARDIR.

Ayrıca, 5442 Sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik de koruma hususunda değindiğimiz tüm gerçekleri doğrulamaktadır.

Ezcümle; hukuki ve yasal zeminde hiçbir değer atfedilemeyecek hususların; gerçekmiş gibi, maksatlı çevrelerce kamuoyuna farklı izah edilmeye çalışılması ağır bir hukuka aykırılıktır. Bu husus son derece net olup, sorumlular hakkında gerekli hukuki işlemler ivedilikle ve en etkin şekilde ifa edilecektir.

Tüm kamuoyunun bilgisine ve takdirine vekil eden Ali Fuat YILMAZER adına saygılarımızla arz ederiz."

İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü
İl Emniyet Müdür Yardımcısı
Ali Fuat YILMAZER Vekili
Avukat Seyfettin UZUNÇAKMAK