30 Kas 2020 09:39 Son Güncelleme: 30 Kas 2020 09:42

Tanınmış gazeteciye ölümüne dayak!

Fransa’da güvenlik güçlerinin görüntülerinin yayımlanmasını yasaklayan güvenlik yasa tasarısı ve polis şiddeti protesto ediliyor.

Basın kuruluşları, sendikalar ve insan hakları derneklerinden oluşan “Genel güvenlik yasasına hayır” Kolektifinin çağrısıyla Fransa genelinde 100’den fazla eylem yapıldı. Lyon ve Paris’teki gösterilerde polis protestoculara karşı biber gazı kullandı. Macron’un baskıcı ve otokratik politikalar izlediğini savunan göstericiler Macron’a istifa çağrısında bulundu. Ülkede genelinde protesto edilen polis şiddetinin son kurbanı Suriye’den kaçarak güvenlik için Fransa’ya sığınan AFP haber ajansının eski fotomuhabiri Ameer al Halbi oldu. Al Halbi’nin yaralanmış görüntüsü ülkede sosyal medyada infial yarattı.

‘KORUNMAYA ALINSIN’

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Genel Sekreteri Christophe Deloire, Halbi’nin polislerce copla darbedildiğini belirtti. Deloire, “Ameer al Halbi ile tam dayanışma içerisindeyiz. Bu polis şiddeti kabul edilemez” ifadesini kullanarak Halbi’nin Suriyeli birkaç gazeteci ile sığınmacı olarak geldiği Fransa’da tehditlere maruz kalmaması, aksine korunması gerektiğine dikkat çekti. Fransız basınındaki haberlere göre, söz konusu fotoğrafı çeken foto muhabiri Gabrielle Cezard da gösterilerin kızıştığı sırada, polisin kendilerinin ve göstericilerin bulunduğu alana biber gazı kapsülleri attığını kaydetti. Tüm gazetecilerin bir duvar kenarında bulunduklarını ve gazeteci olduklarının anlaşıldığını aktaran Cezard, polisin coplarla kendilerine müdahale ettiğini belirtti. Cezard, “Ameer, basın kasketi ya da kolluğu giymeyen tek fotoğrafçıydı. Bir anda onu kaybettim, sonra onu etrafı insanlarla dolu, tüm yüzü kanlar içerisinde ve bandajla sarılı şekilde buldum” dedi. Uluslararası fotoğraf ödüllü Ameer al Halbi, 2017’de Dünya Basın Fotoğrafları Vakfınca Ödülleri “haber fotoğrafı” kategorisinde yaşadığı kent Halep’teki yıkımı yansıtan karesiyle 2. olmuştu.

Tanınmış gazeteciye ölümüne dayak! - Resim : 1

POLİSLER İNKÂR EDİYOR

Başkent Paris’te gösterilere neden olan bir diğer şiddet olayına karışan ve Afrika kökenli bir kişiyi ölümüne döven polisler, darp sırasında ırkçı hakarette bulunmadıklarını iddia etti. Fransız basınındaki haberlere göre, Afrika kökenli Micheal Zecler’e şiddet uygulamaktan gözaltına alınan 4 polisin gözaltı süresi 24 saat uzatıldı. Ulusal Polis Soruşturma Birimi (IGPN) yetkililerine ifade veren polisler, olay sırasında Zecler’e ırkçı hakarette bulunmadıklarını öne sürdü. Polislerin kendisine “pis zenci” şeklinde hakaret ettiğini belirten Zecler’in darbedildiğini gösteren video kayıtlarında ses bulunmuyor. Geçen hafta Paris’in 17. bölgesinde genç müzik yapımcısı Zecler, stüdyosuna girdiği sırada arkasından içeri giren 3 polis memuru tarafından şiddete maruz kalmış, 20 dakika boyunca polislerce darbedilmişti. Hükümetin yürürlüğe koymaya hazırlandığı tasarı bu şiddet olayının ardından endişeleri daha da arttırdı.

MACRON’UN CUMHURBAŞKANLIĞI GÖSTERİLERLE GEÇİYOR

Macron, cumhurbaşkanlığına başladığı Mayıs 2017 tarihinden beri attığı tartışmalı adımlar nedeniyle gösterilerin hedefinde. Fransa’da akaryakıt zamlarına ve kötü ekonomik koşullara tepki olarak başlayan, zamanla Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yönetimine karşı isyana ve öfkeye dönüşen sarı yeleklilerin eylemleri iki yıldır devam ediyor. Sarı yelekliler, iki yıl önce sosyal medya üzerinden organize olmasına rağmen çok hızlı şekilde dünya gündemine oturdu ve halkın yüzde 80’inden fazlasının desteğini aldı. Mediapart internet sitesinin gazeteci David Dufresne ile yaptığı 19 Kasım tarihli çalışmaya göre, sarı yeleklilerin gösterilerinde polisin kullandığı savunma araçları nedeniyle 127’si gazeteci olmak üzere 770 kişi yaralandı, 5 kişinin eli koptu, 30 kişi gözünü kaybetti. Macron’un polisi güçlendirmeye yönelik son adımı da ülke genelinde isyana benzer bir harekete dönüştü. Macron’un tasarısında, güvenlik güçlerinin görüntülerini yayınlayanlara 1 yıl hapis ve 45 bin euro’ya kadar para cezası öngörülürken, gösterilerde drone’un yanı sıra güvenlik güçlerinin görev sırasında kullandığı kameraların insanları izlemek için kullanılabileceği belirtiliyor. Tasarı bu günlerde yüz binlerce kişinin sokağa çıkmasına neden oldu.