22 Oca 2012 11:59
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:15
TAKSİM'İN FİŞİNİ ÇEKECEK PROJE! TAKSİM YAYALAŞIYOR MU?
Trafiği yeraltına alacak Taksim'i yayalaştırma projesi kulağa iyi bir şey gibi gelse de tam tersine feci bir gelişme.Peki neden?
(Bu yazıyı okurken İstiklal Caddesi’nde bir araca yol vermek zorunda kalmadan en son ne zaman yürüdüğünüzü düşünmenizi rica edeceğim.)
Taksim’i yayalaştırma AKP’nin bir iddiası iken bugün gerçekleştirilmeye biraz daha yakın bir fikir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde onaylanan proje geçen günlerde ‘koruma kurulu’nda da onaylandı. Kulağa iyi bir şey gibi gelse de tam tersine bu feci bir gelişme. Öncelikle ülkenin en gözde kentinin en önemli meydanının Ankara güdümlü bir fikirle, tartışılmasına bile fırsat vermeden apar topar değiştirilmeye çalışılmasının, Türkiye’nin zaten bir süredir unuttuğu AB kriterlerine taban tabana zıt olduğunu hatırlayalım.
Haşim İşcan’ı hatırlayın!
Belediyenin bu projeyi tanıtan acemice hazırlanmış filminde (vimeo.com/24651018) sadece araçların dolaşmasını izliyoruz. Yayalar ise granit bir çölde amaçsızca yürüyen minik beneklere donüşmüş. Bir yayalaştırma projesi nasıl olur da araçların daha rahat ve kesintisiz seyretmesi önceliği ile tasarlanır? Kaldı ki o araçlar o meydana yayaları taşıyor. Hepsini yeraltına alınca Taksim’e gelmek isteyen birinin çıkması gereken fazladan merdivenler, asansörler mi yayaların yararına olacak? Yeraltındaki yolcu indirme bindirme noktalarının nasıl karanlık, sevimsiz, izdihamlı yerler olacağını hayal edemiyorsanız Haşim İşcan Geçidi’ni, Zincirlikuyu’yu, Mecidiyeköy’ü hatırlayın.
Yolların yeraltına alınmasıyla oluşacak devasa yarıklar ise Taksim’in coğrafyasında geri dönülemez müdahaleler yaratacak. Taksim’e çıkan caddelerinin hepsi 8-9 metrelik yüksek istinat duvarlarının arasından yer altına girecek. Bu yarıklar yüzünden refüjdeki ağaçlar kesilecek, kaldırımlar daralacak! Karşı kaldırıma geçmek için yüzlerce metre yürümek zorunda kalacaksınız. Buraları tekinsiz yerler olacak, civardaki esnaf ve işletmeler bundan olumsuz etkilenecek. Yukarıda oluşturulan anlamsız düzlüğü anlamlı hale getirmek için ise promosyon TIR’larına, çadırlarına kiralandığını göreceksiniz.
Bu projeye olumlu bakanlara iki tavsiye: Taşkışla’nın önünden Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nun arkasından Maçka’ya bir yürümeye çalışın. Üstüne Çağlayan’daki yeni adliyenin önündeki düzlükte bir dolaşın. (Bu deneyleri hava kararmadan yapmanızı tavsiye ederim.) Tebrikler, şimdi Taksim yayalaştırıldıktan sonra olacakları tecrübe ettiniz.
Taksim her zaman iktidarların heveslerini sergilemek istediği bir plato oldu. Ancak ilk kez bizi, bu kadar saçma ve düşünülmeden hazırlanmış bir fikri tartışmak zorunda bırakan da mimar Kadir Topbaş oldu. Bugüne dek Nişantaşı’ndan Tünel’e bir tane bile oturma bankı yerleştirmemiş bir belediye sizce sahiden yayaları mı düşünüyor?
Elbette Taksim’in yeni düzenlemeye ihtiyacı var. Ancak bu kesinlikle araçları yeraltına alarak çözülemez. Çok daha basit, ucuz ve kolay bir iki tedbir ve uygulamayla Taksim şahane bir kamusal mekâna dönüşebilirdi. Ama artık çok geç, Taksim zaten yıllardır komadaydı, bu proje de fişini çekecek.
ÖMER KANIPAK/RADİKAL
Taksim’i yayalaştırma AKP’nin bir iddiası iken bugün gerçekleştirilmeye biraz daha yakın bir fikir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde onaylanan proje geçen günlerde ‘koruma kurulu’nda da onaylandı. Kulağa iyi bir şey gibi gelse de tam tersine bu feci bir gelişme. Öncelikle ülkenin en gözde kentinin en önemli meydanının Ankara güdümlü bir fikirle, tartışılmasına bile fırsat vermeden apar topar değiştirilmeye çalışılmasının, Türkiye’nin zaten bir süredir unuttuğu AB kriterlerine taban tabana zıt olduğunu hatırlayalım.
Haşim İşcan’ı hatırlayın!
Belediyenin bu projeyi tanıtan acemice hazırlanmış filminde (vimeo.com/24651018) sadece araçların dolaşmasını izliyoruz. Yayalar ise granit bir çölde amaçsızca yürüyen minik beneklere donüşmüş. Bir yayalaştırma projesi nasıl olur da araçların daha rahat ve kesintisiz seyretmesi önceliği ile tasarlanır? Kaldı ki o araçlar o meydana yayaları taşıyor. Hepsini yeraltına alınca Taksim’e gelmek isteyen birinin çıkması gereken fazladan merdivenler, asansörler mi yayaların yararına olacak? Yeraltındaki yolcu indirme bindirme noktalarının nasıl karanlık, sevimsiz, izdihamlı yerler olacağını hayal edemiyorsanız Haşim İşcan Geçidi’ni, Zincirlikuyu’yu, Mecidiyeköy’ü hatırlayın.
Yolların yeraltına alınmasıyla oluşacak devasa yarıklar ise Taksim’in coğrafyasında geri dönülemez müdahaleler yaratacak. Taksim’e çıkan caddelerinin hepsi 8-9 metrelik yüksek istinat duvarlarının arasından yer altına girecek. Bu yarıklar yüzünden refüjdeki ağaçlar kesilecek, kaldırımlar daralacak! Karşı kaldırıma geçmek için yüzlerce metre yürümek zorunda kalacaksınız. Buraları tekinsiz yerler olacak, civardaki esnaf ve işletmeler bundan olumsuz etkilenecek. Yukarıda oluşturulan anlamsız düzlüğü anlamlı hale getirmek için ise promosyon TIR’larına, çadırlarına kiralandığını göreceksiniz.
Bu projeye olumlu bakanlara iki tavsiye: Taşkışla’nın önünden Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nun arkasından Maçka’ya bir yürümeye çalışın. Üstüne Çağlayan’daki yeni adliyenin önündeki düzlükte bir dolaşın. (Bu deneyleri hava kararmadan yapmanızı tavsiye ederim.) Tebrikler, şimdi Taksim yayalaştırıldıktan sonra olacakları tecrübe ettiniz.
Taksim her zaman iktidarların heveslerini sergilemek istediği bir plato oldu. Ancak ilk kez bizi, bu kadar saçma ve düşünülmeden hazırlanmış bir fikri tartışmak zorunda bırakan da mimar Kadir Topbaş oldu. Bugüne dek Nişantaşı’ndan Tünel’e bir tane bile oturma bankı yerleştirmemiş bir belediye sizce sahiden yayaları mı düşünüyor?
Elbette Taksim’in yeni düzenlemeye ihtiyacı var. Ancak bu kesinlikle araçları yeraltına alarak çözülemez. Çok daha basit, ucuz ve kolay bir iki tedbir ve uygulamayla Taksim şahane bir kamusal mekâna dönüşebilirdi. Ama artık çok geç, Taksim zaten yıllardır komadaydı, bu proje de fişini çekecek.
ÖMER KANIPAK/RADİKAL