Tahşiye iddianamesinde Özkök-Dumanlı trafiği! 19 kez telefonla görüştü!
Fethullah Gülen için 235 yıl hapis istenen Tahşiye iddianamesinde, gazeteci Ertuğrul Özkök’ün 2009 Nisan’ında gazeteci Ekrem Dumanlı ile 19 kez görüştüğü iddiası da yer aldı.
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve polis amirlerinin şüphelisi olduğu Tahşiye Grubu’na kumpas soruşturması iddianamesinin detayları ortaya çıktı.
Cumhuriyet'ten Canan Coşkun'un haberine göre iddianamede Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök’ün Nisan 2009’da yayımlanan bir yazısından önce Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ile 19 kez görüştüğü iddia edildi.
İddianamenin bir numaralı şüphelisi Fethullah Gülen ve Karaca için 263 yıl hapis cezası istendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, devlet mekanizmasını tümüyle ele geçirmeyi amaçlayan cemaat yapılanmasının 40 yılı aşkın süreçte amaçlarını gerçekleştirmek için geldiği aşama dikkate alındığında tüm yönlerinin ve gerçekleştirdiği eylemlerinin irdelenmesinin mümkün olmadığı aktarıldı.
ERDOĞAN-BALYOZ ATFI
İddianamede, 40 yıllık süreçte kurulup gelişen Cemaat yapılanmasının tüm eylem ve işlemlerinin aynı dosya üzerinden soruşturulması gerektiği, bu durumun Ergenekon, Balyoz ve Casusluk yargılamalarında olduğu gibi karışıklığa ve belirsizliğe yol açabileceği, terör örgütü yöneticiliği ve üyeliği haricindeki diğer suçların anlaşılamamasına neden olabileceği değerlendirildi.
ERTUĞRUL ÖZKÖK İDDİASI
İddianamede, Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök’ün Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ile 2009 Mart ve Nisan aylarında 19 kez telefon görüşmesi yaptığı belirtildi. Özkök ve Dumanlı’nın görüşmelerine ilişkin HTS raporunun analizinde Özkök’ün Hürriyet gazetesinde 9 Nisan 2009 tarihinde yayımlanan “Hoca bu konuyu niye açtı” başlıklı yazısını kaleme almadan önce Tahşiye Soruşturmasının talimatı olarak kabul edilen 6 Nisan 2009 tarihinde Gülen’in “İrtica Paranoyası ve Duanın Esası” başlıklı sohbetinden sonra yazısını kaleme almadan önce Zaman gazetesini aradığı belirtildi. Özkök’ün yazısından sonra da aynı gazeteyi aradığının değerlendirildiği aktarıldı.
KATALOGDAN EŞ SEÇME
İddianamede örgütlenmenin, gizlilik, hiyerarşik yapılanma, pelür kâğıtları ile haberleşme, özgeçmiş raporu verme (CV) ve kod adı kullanma gibi özellikleri ile yasadışı terörist örgütlenmelerin taktiklerini kullandığı belirtildi. Örgüt mensuplarının evliliklerinin bağlı bulundukları imamların izin ve talimatları doğrultusunda gerçekleştiğinin öne sürüldüğü iddianamede, “Evlilik kararı veren örgüt mensubu bu durumu kendisinden sorumlu imama iletmekte, müstakbel eşini yine örgüte bağlı olan bayanların resimlerinin bulunduğu bir katalogdan seçmektedir” denildi. Örgütün önemli bir ayağını öğrencilerin oluşturduğu iddia edilerek, “Özellikle hukuk Fakültelerinde okuyan öğrencilere “topsakal bıraktırıp, küpe taktırarak, girecekleri ortamda kimliklerini gizlemeleri için ‘stil çalışması’ yaptırdıkları bilinmektedir” denildi.