Tahran'daki 3'lü zirve sona erdi: Suriye'ye yapılacak operasyonla ilgili net mesaj
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile Tahran'da bir araya geldiği 3'lü zirve sona erdi. Dünyanın gözünün çevrildiği görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan, basına yaptığı açıklamada, "Milli güvenliğimize kast eden şer odaklarını Suriye'den söküp atmakta kararlıyız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İran'ın başkenti Tahran'da bir araya geldiği kritik zirve sona erdi. 3'lü zirveye ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ve Reisi ayrı ayrı açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
"Bu formatta en son 2019'da Ankara'da bir araya gelmiştik. Önümüzdeki dönemde İnşallah daha sık görüşme fırsatı bulacağız. Terör örgütleriyle mücadelemiz her daim sürecektir. PKK, YPG, hepimizin ortak meselesidir. Bugüne kadar sergilediğimiz işbirliğini sürdürerek bu hedeflere birlikte ulaşacağımıza inanıyorum. DEAŞ, PKK, YPG ve diğer tüm terör örgütleriyle mücadele kesintisiz sürdürülmelidir.
"ŞER ODAKLARINI SURİYE'DEN SÖKÜP ATMAKTA KARARLIYIZ"
Milli güvenliğimize kast eden şer odaklarını Suriye'den söküp atmakta kararlıyız. Suriye'de terörle mücadelede Astana garantörleri olarak Rusya Federasyonu ve İran'dan beklentimiz, bu mücadelede Türkiye'ye destek olmalarıdır. Suriye halkına yapılacak en büyük iyilik, ülkenin YPG/PKK'dan kurtulmasını sağlamaktır. Teröre karşı mücadelemiz terörü kim savunursa savunsun devam edecek.
"TÜRKİYE BUNA KAYGISIZ KALAMAZ"
Bölgemizin geleceğinde bölücü teröre ve uzantılarına yer olmadığının kesin olarak anlaşılması gerekiyor. YPG/PKK, dış desteklerle Suriye'yi bölüyor. Türkiye buna kaygısız kalamaz.
"ANCAK SADECE SÖZ, KAFİ DEĞİL"
Bölgemizin geleceğinde bölücü teröre ve uzantılarına yer olmadığının kesin olarak anlaşılması gerekiyor. İran ve Rusya'nın endişelerimizi anladıklarını görüyoruz. Ancak sadece söz, kafi değil.
"BU LİMANLARI TEMİZLEMENİN ÇOKTAN VAKTİ GELDİ"
Tel Rıfat ve Münbiç terör yatağı haline dönüşmüştür. Terör örgütünün sığındığı bu limanları temizlemenin vakti esasen çoktan gelmiştir.
SURİYELİLERİN ÜLKERİNE DÖNÜŞLERİ ASTANA'DA GÜNDEM MADDESİ
Suriyeli sığınmacıların ülkelerine gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşleri de Astana sürecinin önemli gündem maddelerinden biridir.
"9. TOPLANTININ ERTELENMESİ ÜZÜCÜ"
Anayasa Komitesi gayretlerimiz sonucu faaliyete geçmiş bugüne kadar 8 defa toplanmıştır. Önümüzdeki hafta yapılması planlanan 9. toplantının ertelenmesi üzücüdür. Unutmayalım ki Anayasa Komitesi'nin başarısızlığı Astana sürecinin başarısızlığı olarak görülmektedir. Toplantı, BM'nin kolaylaştırıcılığıyla BM merkezlerinden birinde görüşülerek sağlanmalıdır.
"İDLİB'DE BİRAZ SÜKUNET VARSA BU ASTANA SÜRECİNİN SONUCU"
Rejim nezdinde gereken telkinlerde bulunacağınıza inanıyorum. İdlib'de biraz da olsa sükunet varsa bu Astana sürecinin sonucudur. İdlib'deki ateşkesin ihlal edilmemesi bu bakımdan önemlidir. Özellikle sivil yerlerini hedef alan saldırılar süreci baltalıyor. Sizlerin İdlib'deki terör odaklarından kaynaklanan endişelerinizi anlıyoruz. Şehitler verme pahasına kararlılıkla sürdürüyoruz.
"TÜRKİYE 3.7 MİLYON SURİYELİYİ GEÇİCİ OLARAK MİSAFİR EDİYOR"
Türkiye 3.7 milyon Suriyeli kardeşimizi geçici olarak misafir etmektedir. Suriyelilerin topraklarına huzurla, güvenle onurlu dönüşü temin edilmelidir. Terörden temizlediğimiz bölgelere Türkiye'den 500 binden fazla Suriyeli döndü. Siyasi çözümde ilerleme kaydedilmesi dönmek isteyenlerin kötü muameleye maruz kalmayacakları geri dönüşler için önemlidir. Heyetlerimizin bu konuda istişarelerini artırması yönündeyim. Bu krizi biz çıkarmadık, külfetinin de bize yüklenmesi doğru değildir.
Reisi'nin konuşmasından satır başları:
Konuşmasında ABD'nin Suriye'deki "gayrimeşru" varlığının bu ülkede istikrarsızlığa neden olduğunu belirten İran Cumhurbaşkanı Reisi, " İran, Suriye'yi daha güçlü şekilde desteklemeye devam edecektir. Zengin petrol bölgelerini yağmalayan ABD mümkün olduğunca çabuk Suriye'den çekilmelidir." dedi.
Reisi, Suriye'yi istikrara kavuşturmanın tek yolunun, bu ülkenin ordusunun sınırlarda güçlü mevcudiyeti ve Esed rejiminin komşu ülkelerle iş birliği olduğunu savunarak, "Suriye sınırlarının ihlali terörle mücadeleye yardımcı olmamıştır." ifadesini kullandı.
"İRAN, SURİYE KRİZİNE SİYASİ ÇÖZÜMÜ DESTEKLİYOR"
"İran, Suriye krizine siyasi çözümü ve bu konuda her türlü inisiyatifi destekliyor." diyen Reisi, Suriye'nin kaderinin dış müdahale olmadan Suriye halkı tarafından belirlenmesi gerektiğini ifade etti. Reisi, Suriyeli mülteciler konusuna da değinerek, "Bu mesele çok önemlidir. Uluslararası toplum, yerinden edilmiş Suriyeli mültecilerle ilgili krizi çözme sorumluluğunu taşıyor. Bu konuda yapılacak her türlü girişimi destekleyeceğiz." diye konuştu.
ABD'nin tek taraflı politikalarını, Suriye ve diğer ülkelere yönelik yaptırımlarını da kınayan Reisi, bu yaptırımların ülkelerin egemenliğiyle çeliştiğini vurguladı. Suriye'de askeri çözüm yolunu desteklemediklerini belirten Reisi, "Suriye'deki krizin başlamasının üzerinden 11 yıl geçti ve İran, hala krizin tek çözümünün siyasi olduğuna ve askeri çözümün durumu daha da kötüleştireceğine inanıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Reisi, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarının ve Golan'ın işgalinin bu ülkenin egemenlik haklarının ihlali olduğunu kaydetti.