Tahminleriyle dehşete düşüren Baba Vanga’nın 2024 ile 2025 kehanetleri! Şok olacaksınız
1911’de doğan ve asıl ismi Vangelia Pandeva Dimitrova olan Baba Vanga, kehanetlerinin yüzde 85’inin gerçekleşmesiyle dünyada ün saldı.
1996’da hayata veda etmesine rağmen yıllardır konuşulmaya devam eden Baba Vanga’nın 11 Eylül saldırıları ve Çernobil faciası gibi pek çok olayı bildiği ve paranormal yeteneklerinin olduğu iddia ediliyor.
Kimilerine göre, Baba Vanga’nın kehanetleri “deli saçması” gibi duruyor. Bulgar köylüsü bir kadının nasıl olur da geleceği okuyabildiğini bazıları sorgularken, kahinin dünyada yaşanan olayları önceden nasıl bildiğine yönelik çalışmalar ise sürüyor.
Baba Vanga’nın tutkulu hayranları onun kehanetlerinin yüzde 85’inin gerçekleştiğini ileri sürüyor.
O dönem Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı olan günümüzde Kuzey Makedonya sınırları içerisinde yer alan Ustrumca’da Pando ve Paraskeva Surchev çiftinin kızı olarak prematüre bir bebek olarak dünyaya geldi. Geleneklere bağlı kalınarak yaşayıp yaşamayacağı kesinleşene kadar Vanga'ya bir isim verilmedi. Vanga ilk ağladığı zaman bakıcısı sokağa çıkarak bir yabancıdan isim söylemesini istedi. Sokaktan geçen ilk yabancı Andromaha ismini önerdi fakat bu isim Yunanca olduğu için kabul görmedi. Sonraki ikinci yabancı yine Yunanca bir isim olan Vangelia ismini önerdi ve bu öneri kabul gördü.
Çocukluk döneminde kahverengi gözleri ve sarı saçları ile sıradan bir çocuk olan Vanga’nın babası bir İç Makedon Devrimci Örgütü aktivisti idi. 1. Dünya Savaşı sırasında Bulgaristan Ordusu'na çağrıldı. Vanga'nın babası askerde iken annesi öldü. Bunun üzerine Vanga'nın çocukluğunun büyük bir dönemini komşularının ve yakın aile dostlarının yanında geçirdi.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Ustrumca Yugoslavya'ya bırakıldı ve Yugoslav otoriteler Vanga'nın babasını Bulgar yanlısı fikirlerinden dolayı tutuklarken ailenin tüm mülküne el konuldu.
İlerleyen yıllarda babası başka bir kadınla evlendi. Böylece tekrar çekirdek ailesiyle birlikte yaşamaya başlayan Baba Vanga’nın bir kasırganın ortasında kalarak gözlerini kaybetmesi, onun hayatının dönüm noktası oldu. Bu arada büyük bir kasırga sırasında Baba Vanga’nın gözlerinin kum ve toz dolduğu iddia ediliyor. Ancak söz konusu kasırganın gerçekliği henüz meteorolojik kanıtlarla doğrulanmış değil. Bu olaydan sonra hiçbir tedavi yöntemi etkili olmadığı için Baba Vanga’nın tekrar görebilmesinin mümkün olmadığı söyleniyor.
Ünlü kahin Baba Vanga 1939 yılında Plörezi’ye yakalandı. Doktorlar, Baba Vanga’nın kısa bir süre içinde öleceğini sanıyordu. Ancak doktorların görüşünün aksine Vanga kısa bir süre içinde iyileşti. Bu olaydan sonra daha fazla insan Vanga’nın etrafında toplanmaya başladı. Zira hastalıklardan kurtuluyor ve öngörüleri daima doğru çıkıyordu.
Vanga’yı ziyaret eden kişiler çoğu zaman yakınlarının hayatta olup olmadığını soruyordu. 30’lu yaşlarında falcılığa başlamıştı. Tahminlerinde o kadar iyiydi ki bir ara Bulgaristan Çarı III. Boris dahi Vanga’yı ziyaret etti. Hayatı boyunca kendisinden asırlar önce yaşamış ve kendisi gibi kehanetleri doğru çıkan Nostradamus’a benzetildi.
1942 yılında Dimitar Gushterov ile evlenerek Petriç’e taşındı. Kısa bir süre sonra Vanga’nın eşi Dimitar alkolden dolayı 1962 yılında hayatını kaybetti. Baba Vanga eşi öldükten sonra daha fazla şöhrete kavuşur. Ülkeyi ziyaret eden birçok politikacı ve iş insanıyla görüştürülür.
Birçok siyasinin evinde ziyaret ettiği Vanga, Bulgaristan’ın Başbakanı Todor Zivkov ile kızını Petriç’teki evinde ağırladı. Bu evi ziyaret edenler arasında New York Times yazarı Stephen Kinzer da yer alır. Kinzer o güne ait gözlemlerini şöyle kaleme alır:
“Vanga ile baş başa vakit geçirebilenlerin çoğuna hüzün hakimdi. Hastalıktan muzdarip aile fertlerinin geleceğini soran da vardı, kaybettiği sevdikleriyle ilgili soru yöneltenler de… İşte onlardan biri; “Yıllar önce buraya geldiğimde Vanga’nın bana söyledikleri doğru çıktı. Annemin hastalığının tedavi edilemez olduğunu söylemişti, haklıydı. Yeğenimin cinayete kurban gideceğini söyledi, onun cansız bedenini tam da bize tarif ettiği yerde bulduk. Ne söylediyse kesinlikle inandım. Ona tapıyorum. O bir azize.”