TAHA AKYOL,EMİN ÇÖLAŞAN'A YİNE BİNDİRDİ!..AKYOL ,ÇÖLAŞAN'I LENİN,STALİN,HİTLER VE MUSSOLİNİ İLE BİR TUTTU!..İŞTE NEDENİ!..
Emin Çölaşan'ın CNNTÜRK'ü AKP'ye yağcılık yapmakla suçlayan eleştiri yazısına zehir zemberek bir yazıyla karşılık verererek Çölaşan'a "softa kafalı medya zaptiyesi" diyen Taha Akyol,bugün Milliyet'teki köşesinde "softa"nın açılımını yaptı.
Softa kafalı kimdir?
ZEKİ Pakalın'ın "Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü"ne göre, softa kelimesi medrese talebesi demek olan "suhte" kökünden geliyor. Halk "softa" diyerek bu kelimeyi hem Türk telaffuzuna uydurmuş, hem küçümseyici, hicvedici bir anlam vermiş.
Biraz fıkıh okumuş, bırakın felsefeyi, İslamdaki tasavvufu bile reddeden, hayatın gelişmelerine sırtını dönmüş, 'yarı okumuş' bir medreseli tipi...
Tasavvuf ve tekke edebiyatında, 'halk İslamı' kültüründe "softa"yı hicveden pek çok şiir, nefes ve deyiş vardır; "ham softa" gibi... Hayatın gerçeklerini yaşayan 'cahil' halk, hayatın dışında kendi dar zihin hücrelerinde yaşayan bu 'yarı okumuş' softa tipinden daima daha geniş görüşlü olmuştur.
Modernleşme, din alanındaki softa tipini son derece marjinalleştirdi ama ideoloji fanatikleri ortaya çıktı. Erich Hoffer, "Kesin İnançlılar" adlı kitabında bunları anlatıyor.
Modern softalar
Hoffer'in belirttiği gibi, "kesin inançlı"nın değerler dünyası son derece yalın ve basittir: Birkaç vecize, birkaç slogan... Bir tek bilim felsefesi kitabı okumamıştır ama 'Aydınlanma mücahidi' kesilmiştir! Akıl ve bilimi rehber aldığını, hurafelerle savaştığını sanmaktadır! Hoffer, bu softa kafalıların Aydınlanma'yı da bir "kesin inanç" haline getirdiklerine dikkat çeker.
Her sorun hakkında, araştırmasız, projesiz, basit çözümlere, öğretilere bir softa kafasıyla inanmaktadır:
"Öğretinin etkisi onun anlamından değil, kesinliğinden gelir... Kesin inançlı kişi şaşırmaz, tereddüt etmez. Onun şaşmaz öğretisi dünyanın bütün sorunlarının çözüm yolunu bilir..."
Eh, bütün hayat ak ve karadan ibaretse, onun için savaşırsanız, hayatın bütün öbür renkleri 'kapkara' gibi gözükür, mariz bir düşman duygusuna kapılırsınız.
Hoffer, Hitler'in sözünü hatırlatıyor:
"Bütün Yahudileri imha edersek onları yeniden yaratmamız gerekecektir. Sadece ismen değil, cismen de düşmanlarımızın bulunması esastır..."
Softanın dili
Ve kaçınılmaz olarak öfkeli, militan, saldırgan bir dil oluşur. Farklı düşünen, davranan herkes "yanlış" değil, "hain"dir, en azından "aymaz"dır, "dönek"tir! Lenin, sosyal demokrasinin öncü isimlerinden Kautsky'ye nasıl saldırmıştı? "Dönek Kautsky!"
Robespierre'den başlayarak Jakoben liderleri okuyun, Lenin'i, Stalin'i, Hitler'i, Mussolini'yi okuyun... Hepsi "kesin inançlı" ya da softa kafalıdır. Dilleri saldırgan ve küfürlüdür.
Robespierre "Cumhuriyette sadece cumhuriyetçi vatandaşlar vardır" diye konuşur, "öteki" vatandaşlar "hain"dir!
Stalin, İktisadi Plan'da teknik bir düzenleme yapılmasını isteyen Planlama Komiseri Voznesenski'nin "emperyalistlere satıldığını" keşfedip onu kurşuna dizdirmişti!
Komplo duygusu, ihanet saplantısı, her yeri gizli düşmanların kuşattığı paranoyası, modern softaların bariz özelliklerindendir. Ve giyotinler, zindanlar!
En kötüsü, bu softa kafasının, toplumun projeler ve tasavvurlar repertuvarını mahvederek çözümsüzlüğe, bazen büyük iç çatışmalara, felaketlere götürmesidir. 'Hür düşünce' lüks değildir.
Şimdi şu şifreleri lütfen siz deşifre ederek arkasındaki kafanın niteliğine kendiniz karar verin: "Liboş, dönek, mütareke basını, mandacı, satılmış, aymaz, işbirlikçi, sapkın, mürteci..."
ht