TAHA AKYOL NEDEN 'TÜRBAN'I YAZMIYOR?..MİLLİYET'TE "TÜRBAN ANKETİ" YAYINLANIRKEN TAHA AKYOL NEDEN SUSPUS OLDU?..
Yıllarca "irtica tehlikesi yok,türban modernleşme simgesidir" diyen ve başını örtenlerde nispi azalma olduğuna dair araştırmalardan bahseden Milliyet yazarı Taha Akyol neden "türban" yazmadığını nasıl açıkladı?..
Niye 'türban' yazmıyorum?
Milliyet gazetesi dört gündür Tarhan Erdem'in araştırmasını yayımlıyor: "Gündelik Yaşamda Din, Laiklik ve Türban" adlı araştırmaya göre, dindarlık artıyor, muhafazakârlık artıyor, başını örtenler artıyor...
Bu verilere bakarak "İşte irtica" türünden yazılar okuyoruz.
Milliyet'in bu yayınını 'Aydın Doğan'ın komplosu' diye gösteren yazılar okuyoruz! Sayın Aydın Doğan, Radikal'de "Başını örtenler azalıyor" diye, Milliyet'te ise "Başını örtenler artıyor" diye yayın yaptırıyormuş!.
Bu zırvaya Sedat Ergin ve İsmet Berkan dünkü yazılarında çok güzel cevap verdiler. İki gazete birbirinden bağımsız olarak iki ayrı araştırmayı yayımlamıştı; bu kadar basit!
Bana da soruluyordu: Neden yazmıyorsun?!
Yıllarca irtica tehlikesi yok diyen ben değil miydim?! Türban modernleşme simgesidir diyen ben değil miydim?! Başını örtenlerde nispi azalma olduğuna dair araştırmalardan bahseden ben değil miydim?!
Şimdi gerçekler karşısında 'suspus olup' sinmiştim!
Farklı sorular da vardı: Acaba bana Aydın Doğan mı yazdırmıyordu?! Genelkurmay mı yazdırmıyordu?!
Gerçek sebep
Evet, TV'ler ve çeşitli gazeteler Milliyet'teki bu araştırmayı haber yaptığı, köşelerde yazılar çıktığı halde, ben dört gündür yazmıyorum.
Fakat sebep herhangi bir engelle karşılaşmış olmam değil. Milliyet'teki yazı hayatım boyunca hiçbir zaman bir engelle karşılaşmadım, telkinle bile karşılaşmadım
.Tepelerden baskı geldiği zaman hem benim hem solcu yazar arkadaşlarımın özgürlüğü için bu baskılara göğüs geren Aydın Doğan olmuştur.
Öyleyse neden türban yazmıyorum?
Çok basit: Araştırmanın yayımlanmasının tamamlanmasını bekliyorum!
Fotoğrafın bütününü gördükten sonra yazmak istiyorum.
Değerli bir araştırmacı olan Tarhan Erdem'in araştırmasını Milliyet'in yayımlaması gibi olağan bir gazetecilik olayından olağanüstü komplo teorileri yaratmak!
Yayının tamamlanmasını beklemek gibi çok basit bir sebepten büyük vehimler çıkarmak...
Hele TV'lerde dinlediğim, "Amerika'nın ılımlı İslam projesi başını örtenleri artırdı" türünden dâhiyane komplo teorileri kurmak!
Asıl hayret edilmesi, sorgulanması gereken, bu düşünme biçimidir; sağı solu fark etmez.
Metot ve teori
Böyle araştırmaları değerlendirirken önce bulguları sorgulamak lazım... Sadece anket tekniklerine uygun yapılmış mı, diye değil. Bir bulgunun derinlikli anlamı çapraz sorularla araştırılmış mı diye bakmak gerekir. Bu olmadığı zaman tekil bir bulguya zihninizdeki şablonu kolayca yapıştırırsınız ve bilim dışı bir hüküm vermiş olursunuz!
Türbanlılar ne ölçüde hoşgörülü, ne ölçüde katı diye yapılmış bir araştırmanın bulguları olmadan türbanı nefret simgesi saymak veya Gamalı Haç'a benzetmek gibi yanılgılara düşersiniz.
Bulguların sorgulanmasının dışında bu tür verileri doğru değerlendirmek için genel bir "teorik çerçeve" bilgisi de lazımdır: Şehirleşme, eğitim, ticarileşme, sosyalleşme, dışa açılma gibi süreçler dini tutumları hangi aşamada nasıl etkiler?
Böyle bir temel sosyolojik birikim olmadan da doğru değerlendirmeler yapmak zordur.
Onun için ben resmin tümünü görmek istiyorum. Ondan sonra "metot" ve "teori" açısından Sayın Tarhan Erdem'in araştırması hakkında yazacağım.
Taha Akyol/MİLLİYEThttp://