19 Tem 2010 12:16 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:28

SURVİVOR'DA NELER OLUYOR? İŞTE SURVİVOR'U ANLAMA KLAVUZU!

Habertürk yazarı Memet Güler Show TV'nin izlenme rekorları kıran yarışması Survivor'ı anlama kılavuzunu yazdı.

"Kendini şimdiki konumundan farklı hissedebileceğini düşünmeye cesaret bile edemiyorsun: Boynu bükük olmak yerine özgür, plancı olmak yerine açık, bir hırsız gibi gece değil de gündüz de sevebilen... Sen aslında kendini aşağılıyorsun, küçük adam. 'Ben kimim ki bir fikrim olsun, hayatımı belirleyeyim ve dünyayı sahipleneyim!' Gerçek büyük adamdan tek bir farkın var: Büyük adam da bir zamanlar senin gibi küçük adamdı fakat sadece tek bir özelliğini geliştirdi; nerede küçük ve kısıtlı düşünmesi ve davranması gerektiğini biliyordu. Herhangi bir görevin baskısı altında, zamanla küçüklüğünün ve önemsizliğinin nasıl mutluluğunu tehdit ettiğini hissetmeyi öğrendi. Demek ki büyük adam nerede ve ne zaman küçük adam olacağını bilir. Küçük adam ise küçük olduğunun farkında değildir ve bunun farkına varmaktan da korkar..."
Şahane bir kitaptır, başlıkta adını zikrettiğim Wilhelm Reich'ın Dinle Küçük Adam'ı. Yukarıdaki satırlar da işte o kitaptan. Reich, insanın içinde kendini özgürlükten alıkoyan, köleleştiren, tektipleştiren, sıradanlaştıran küçük adamları, küçük kadınları anlatır, dönüp dönüp tekrar okunası bu eserinde.
Faşizmin kitle ruhu anlayışını, sıradanlaşmasını, insanın kendi gerçeğinden uzaklaşmasını anlatır bu şaheserinde. Korkunun insanı ne hale getirdiğini serer gözler önüne. Korkunun, korkma duygusunun kendisinden başka korkulacak hiçbir şey olmadığını ispat eder. Bu köşenin yazarı, Dinle Küçük Adam'ı, hele şu günlerde herkese, herkese tavsiye eder.
Dönelim Acun Ilıcalı'nın yarışması Survivor'a. Yarışmanın salı gecesi ekrana gelen bölümündeki elemede, bu kez herkesin sevgilisi, adanın en güç-lü-en yeteneklisi, açıkçası en elenmemesi gerekeni, Hakan elendi. Bir hafta önce de sevgilisi Gizem gönderilmişti. Adanın küçük adamları bir araya geldi, her türlü kumpas kuruldu, bin çeşit ayak oyunu sergilendi ve normal şartlar altında en azından finale kadar adada kalması gereken Hakan, tuttuğu balıklarla haftalardır herkese ekmek veren, bu yarışa en çok emek veren Hakan, sevgilisinin ardından gitti-gönderildi. O gün bugündür Survivor seyircisi yüzlerce mektup yolluyor bana; eminim diğer bütün televizyon yazarlarına da. "Hakan nasıl elenir" diye soruyorlar. Kendilerince çözüm reçeteleri sunuyorlar. Ama nafile...
Bu iş hep böyledir çünkü her yerde. Küçük adamlar, hayatın her alanında bir şekilde bir araya gelirler ve kendi küçük ruhlarındaki planı bir şekilde gerçekleştirirler. Buna karşı durmanın tek yolu, ruhu özgür bırakmak, tek başına kendinizin, sadece sizin ve sizin gibi diğer 5 milyar hemşerinizin kâinatın en kıymetli şeyi olduğumuzu anlamak ve inadına, inadına, inadına korkmamaktır efendim. Bütün korkularınızın üzerine, tabanlarınızın tüm kuvvetiyle, gönlünüzün tüm gücüyle koşmaktır. Yoksa hep "öteki" kazanır. Hakan yarışmadan yollanır. Küçük adamlar çoğalır. Sonra bir gün çıkar sorarsınız, "Bizi neden 'bunlar' yönetiyor" diye. Ve maalesef aslında bu yanlış bir sorudur. Sizin, benim, Hakan'ın, herkesin kendisine sorması gereken doğru soru şudur: Neden korkuyorum? Neden?.. Var mı bilen? Hepinize iyi haftalar...

Memet Güler/Habertürk