11 Kas 2019 17:36 Son Güncelleme: 11 Kas 2019 17:55

Suriye'yi karıştıran ajan Türkiye'de ölü bulundu

Suriye'de faaliyet gösteren Beyaz Baretliler'in kurucusu olduğu ileri sürülen İngiliz Dış İstihbarat Servisi MI6'nın eski ajanı James Gustaf Edward Le Mesurier, İstanbul'daki evinin bahçesinde ölü bulundu.

İstanbul Beyoğlu’nda cesedi bulunan kişinin, Suriye'de “Beyaz Baretliler” olarak bilinen örgüte desteği ile tanınan eski İngiliz istihbarat subayı James Gustaf Edward Le Mesurier olduğu tespit edildi.

İstanbul Valiliği'nden yapılan açıklamada, "Beyoğlu'nda İngiliz uyruklu James Gustaf Edward Lemesurier'in ölümüyle ilgili geniş kapsamlı idari ve adli tahkikat başlatılmıştır" denildi.

Olay, Karaköy Kılıç Ali Paşa Cami yanında saat 05.30 sıralarında yaşandı. Cami görevlileri, caminin yan tarafında bir kişinin yerde hareketsiz yattığını görünce durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yerde hareketsiz yatan kişinin öldüğünü belirledi. Bu sırada polis ekipleri de çevrede güvenlik önlemi aldı. Cesedin yüzünde kesici alet yarası, elleri ve ayaklarının ise kırık olduğu tespit edildi. Ceset ilk incelemeler sonrası otopsi için İstanbul Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.

ŞÖVALYELİK ÜNVANI VERİLMİŞTİ

Yapılan incelemede cesedin Suriye'de “Beyaz Baretliler" olarak bilinen grubu kurması ve desteği ile tanınan eski İngiliz istihbarat subayı James Gustaf Edward Le Mesurier'e ait olduğu olduğu tespit edildi.

Le Mesurier’e "Suriye’deki sivil savunma hizmetleri ve Suriyeli sivillerin korunmasına yaptığı katkılar nedeniyle" 2016 yılında İngiltere Kraliçesi tarafından şövalyelik unvanı verilmişti.

48 yaşındaki Le Mesurier'in şüpheli ölümü, polis kayıtlarına göre “yüksekten düşme” olarak geçti. Le Mesurier'in eşinin ilk ifadesinde, saat 04.00 sıralarında uyku ilacı aldıklarını, kapının çalınması üzerine uyandığını ve eşinin cesedini çevredekilerin uyarısı üzerine gördüğünü söylediği belirtildi.

BOSNA, KOSOVA, IRAK, LÜBNAN VE FİLİSTİN…

İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nda da kritik görevler yapan Le Mesurier, gazeteci Vanessa Beeley’in ortaya çıkardığına göre Bosna ve Kosova gibi en şüpheli NATO müdahalesi senaryolarından bazılarında ve Irak, Lübnan ve Filistin müdahalelerinde dikkat çekici bir sicile sahip ve İngilizlerin Sandhurst'te bulunan elit Kraliyet Askeri Akademisi'nde yetişmiş, daha önceden Birleşmiş Milletler'de, Avrupa Birliği'nde ve İngiliz Dışişleri Bakanlığı'nda yüksek görevlere getirilmiş bir isim.

İNGİLTERE VE ABD ORTAKLIĞINDA KURULDU

İngiltere ve ABD ortaklığında kurulan Beyaz Baretlilerin yaklaşık 3 bin gönüllüden oluştuğu tahmin ediliyor.

Beyaz Miğferler olarak da anılan örgütü bazı Batılı güçlerce finanse ediliyor.

Beyaz Miğferler, Le Mesurier’in merkezi Dubai’de ve İstanbul ofisi Karaköy’de bulunan “Mayday Rescue” isimli şirketi üzerinden finanse ediliyor. Şirket, kurulduğu dönem Suriyeli muhaliflerin “arama ve kurtarma” eğitimi vermek üzere Türkiye’ye gönderilmesi işini organize ediyor ve üyeler Türkiye’de AKUT tarafından eğitiliyor. Şirketin kurucusu ise Le Mesurier.

Beyaz Miğferler, Suriye’de başta Amerika olmak üzere Esad karşıtı ülkelerin sıklıkla kullandığı bir aparat halindeler.

Suriye’de Esad’a bağla askerlerin “kimyasal silah kullandığı” iddiaları hep bu örgüte dayandırıldı.

ABD’nin, Suriye’ye yönelik müdahale çabasına giriştiği her uğrakta, Beyaz Miğferler tarafından imal edilen sahte içerikler dolaşıma sokuluyor. Dahası, üzerine çok sayıda araştırma yapılmış ve ortaya attığı yalanlar pek çok defa kanıtlanmış bir örgüt olduğu halde, bir yalan makinesi gibi çalışan Beyaz Miğferler’e ait içerikler özellikle Batı medyası tarafından ısrarla kullanılmaya ve öne çıkarılmaya devam ediliyor.

YİNE SOROS

İlişkilerin kimi boyutları hala bulanık durumda olsa da Beyaz Miğferler’in uluslararası bir PR firması olan “Purpose” ile ilişkili olduğu ve örgütün propaganda faaliyetlerinin bu örgüt tarafından yapıldığı biliniyor. Şirketin CEO’su Avaaz, SEIU ve Move On’un kurucuları arasında bulunan Jeremy Heimans. Şaşırtmayan bir şekilde, Heimans’ın kurucuları arasında bulunduğu Avaaz’ın aynı zamanda Soros’un “Açık Toplum Vakfı” ile bağlantılı olduğu biliniyor.

Şirketin başkanı ise Dünya Ekonomik Forumu'nun önceki CEO'su Kevin Steinberg. Amacını, “dünyanın en büyük sorunlarını çözmek” olarak tanımlayan bu şirket, “insani hareketler” kapsamında Syria Campaign’i (Suriye seferberliği) kurdu.

PETROL MİLYARDERİNİN PARASIYLA KURULAN SEFERBERLİK

Suriye Seferberliği, manipülasyon çalışmalarına ilk olarak 2014 ilkbaharında başladı. Kampanyanın ilk faaliyetlerinden biri, Haziran 2014'teki Suriye Cumhurbaşkanlığı Seçimi hakkında tanıtım ve bilgilendirme yapılmamasıydı. Suriye Seferberliği, Suriye seçimiyle ilgili reklamları veya tanıtımları kaldırmak için Facebook'a baskı yaptı.

O zamandan bu yana Suriye Seferberliği, her türlü medya aracını kullanarak Suriye’ye uluslararası müdahaleyi teşvik ediyor ve Beyaz Miğferlerin propagandasını yapıyor.

Söz konusu kampanya ise İngiltereli gazeteci ve TV sunucusu Anna Nolan tarafından yönetiliyor. Suriye Seferberliği’nin internet sitesinde yer alan bilgiye göre ise, kampanyanın başlangıç finansmanı Suriye asıllı İngiliz işadamı, petrol ve gaz hizmetleri sektöründe çalışan milyarder Ayman Asfari tarafından sağlandı.

“İNSANİ” ÖRGÜTÜN ASKERİ TALEBİ

Son derece geniş çaplı propaganda araçlarıyla ortaya çıkarılan Beyaz Miğferler, Suriye’de “göreve” başladıklarından bu yana, en büyük talep olarak “muhaliflerin” bulunduğu bölgelerin uçuşa yasak bölge olarak kabul edilmesini talep ediyor. “Sivillerin bombardımandan kurtulması” argümanıyla insani bir maske takılan bu talep, aynı şekilde Suriye yönetimi ve Rusya’nın “kritik” bölgelerde hava müdahalesini istemeyen ABD ve Batı ülkelerinin talepleriyle “ilginç bir biçimde” örtüşüyor. Amacını “insani yardım” ve “arama kurtarma” olarak açıklayan bir yapının yıllar boyunca “uluslararası müdahale” ve uçuşa yasak bölge talep etmesi, Suriye yönetimini devirmek isteyen kuvvetlerin talepleri ve adımlarıyla birlikte düşünüldüğünde tabloyu belirginleştiriyor.

EN BÜYÜK YARDIM ABD’DEN

Peki, böylesine büyük çaplı organizasyonlara girişen Beyaz Miğferler’in para kaynağı nereden geliyor? Kuşkusuz, ABD kendi yönetiminde olan özel savaş şirketleri ve insani yardım kuruluşlarına daha çok örtülü ödenekler üzerinden para desteği sunması meselede karanlıkta kalan noktalar olmasını sağlasa da ABD’nin resmi yardım kuruluşu olan USAID’in, Beyaz Miğferler’e düzenli olarak milyon dolarlarca bağış yaptığını açıklaması, “çeşmenin suyunun” nereden geldiğini ortaya çıkarıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mark Toner örgüte 23 milyon dolar verildiğini basına açıklamıştı. Öte yandan, Japonya, Danimarka, Hollanda ve Pakistan gibi ülkelerin de Beyaz Miğferler’e bağış yaptığı biliniyor.

ETİKETLER
#le mesurier #ajan