Suriye medyasında değişim
Suriye’de son 3 yılda yaşananlar ülkedeki basın dünyasında da büyük değişikliklere yol açtı.
Hentah adlı dergi, Şam'ın güneyinde hükümet birlikleri tarafından
kontrol edilen bölgelerdeki insani durum, Suriye'nin doğusundaki
okullarını durumu ve Suriyeli öğrencilerin Türk üniversitelerinde
mücadele ettikleri zorluklar başta olmak üzere pek çok konuda
haberler yayınlıyor. Aylık dergi daha çok genç. Yayın hayatına
Selamiye adlı küçük kentte, yani iç savaşın ortasında 2012 yazında
başlamış.
Hentah tek örnek değil. Daha önce Suriye'de hiç bu kadar çok
gazete, dergi, internet portalı ya da televizyon kanalı yoktu.
Çoğu, Esad rejimine karşı ayaklanmalar hakkında haber yazan
vatandaş gazetecilerin girişimiyle kuruldu. Onlarca yıl süren
sansür ve devlet kontrolünden sonra Suriye basın dünyasını bugün
tanımak mümkün değil. Hentah dergisinin genel yayın yönetmeni Naci
El Curf, şu bilgiyi veriyor: “Hentah her ay 5 bin adet basılıyor ve
dergi büyük oranda Suriye‘de dağıtılıyor. Muhabirlerimiz,
Suriye‘nin doğusunda, Rakka‘da, kuzey'de Halep'te ya da Hama'da
yaşıyor. Bize oralardan haberler gönderiyorlar.“
Dergi, yeni medyanın oluşturulmasına yardımcı olan Fransa merkezli
Suriye organizasyonu ASML'den destek alıyor. Enab Baladi adlı
gazete ya da Syria News Desk adlı haber ajansı da aynı kuruluştan
destek görüyor.
Dawda adlı gazetenin genel yayın yönetmeni Muhammed Mallak için
medyadaki bu canlanma şaşırtıcı değil: “1982 yılında Hama'da
Müslüman Kardeşler ayaklanması olduğunda ve hükümet kent
sakinlerine katliam yaptığında kaç Suriyelinin öldüğünü kimse
bilmiyordu. 10, 20 ya da 40 bin ölüden bahseden haberler vardı. Bu
korkunçtu. Bugüne dek kaç insanın öldüğünü hala kimse bilmiyor. Bu
sessiz ölüm travması Suriyelileri onlarca yıl sessizliğe itti.
İnsanlar yeniden sokaklara çıktığında artık sessiz bir ölümün
kurbanı olmayacaklarına yemin ettiler. Göstericilerin yanlarında
kameraları vardı. Bu medya aktivistleri arasında çoğu diploması
bile olmayan manavlar da yer alıyor. Zaman içinde medya çalışması
daha da gelişti.“
Nitelikli gazetecilik isteği
Ayaklanmaların başlamasından üç yıl kadar sonra çoğu basın kuruluşu
artık kendini sadece devrimin sözcüsü olarak görmüyor, nitelikli
gazetecilik de yapmak istiyorlar. Hentah dergisinden El Curf,
derginin başlangıçta Selamiye enformasyon bürosunun bir kolu olarak
görev yaptığını ve bu büronun Suriye devrim fikirlerini savunduğunu
söylüyor. Ancak iki yayından sonra bürodan ayrıldıklarını çünkü
devrimden bağımsız olarak gazetecilik yapmak istediklerini
belirtiyor. Devrim sonrasında da varlıklarını sürdürmek
istiyorlar.
Profesyonellik eğitimlerle hızlandırılmaya çalışılıyor. Pek çok
uluslararası organizasyon bu konuda Suriyeli gazetecilere destek
veriyor. Bunlardan biri de Savaş ve Barış Haberleri Enstitüsü.
Enstitü'nün Beyrut bürosundan Susanne Fischer, Suriyeli genç
gazetecilerin gelişimini yakından izlemiş: “Başlangıçta nasıl
araştırma yapılacağı, hikâye içinde nasıl ifadeler kullanılacağı
konusunda bir fikirleri yoktu. Daha çok duyduklarını yazıyor ve
dedikodular yayılıyordu. Genç gazetecilerin gerçekleri
desteklemesini sağlaması için çok şey yapıldı. Ya da duyduklarını
doğrulamaları için. Görünüm de değişti. Başlangıçta makasla kesilip
birbirine yapıştırılmış öğrenci gazetesi gibi görünüyordu. Şimdi
bir hayli profesyonel oldular.“
Suriye‘deki zorlu koşullar gazetecilerin çalışmaları sırasında
mücadele etmesi gereken en büyük sorun. Suriyeli gazeteci Zeyna
Erhaim, profesyonel çalışmanın bir maceraya benzediğini söylüyor.
Erhaim, farklı çalışma taraflarının bir konu hakkındaki görüşlerini
almanın ise sıklıkla imkânsız olduğunu kaydediyor.