26 Mayıs 2016 16:24 Son Güncelleme: 20 Kas 2018 08:54

Sürdürülebilir Markalar Konferansı 2016

- BASF Türk Üst Yöneticisi Kavuncu:- "'Sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratıyoruz' misyonu doğrultusunda farklı ihtiyaç gruplarının sesini dinliyor; ihtiyaç neredeyse orada olmaya çalışıyoruz. Çocukların, gençlerin gözündeki ışığı görmek, bize büyük mutluluk veriyor. Aralarından yeni...

İSTANBUL (AA) - Dünyanın en önemli 50 konferansı arasında gösterilen Global Sürdürülebilir Markalar Konferansının İstanbul ayağı başladı. Konferansın ilk gününde; geleceğin değişen markaları, yeni marka stratejileri, inovasyon, dijitalleşme, yeni tüketici trendleri ve sosyal etki tartışıldı.

Swiss Hotel'de düzenlenen konferansın açılışında konuşan Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Üyesi Semra Sevinç, tüketicinin değiştiğini belirterek, dijitalleşmenin hızla sürdüğü bir ortamda markaların başarı için yeni bir yol haritasına ihtiyacı bulunduğunu söyledi.

Sevinç, "Her yıl 12 farklı ülkede gerçekleştirilen Sürdürülebilir Markalar Konferansı iş dünyasına bir bilgi ve iş birliği platformu sunuyor. İstanbul, San Diego ve Rio de Janeiro'dan sonra konferansın düzenlendiği ilk 3 lokasyon arasında yer alıyor." dedi.

Moderatörlüğünü dünyaca ünlü yazar ve eleştirmen Thomas Kolster'in yaptığı ilk oturumda konuşan BASF Türk Üst Yöneticisi (CEO) Buğra Kavuncu, sürdürülebilir eğitim hamlesiyle Türkiye'ye katkı sağlamayı hedefledikleri "81 İlde 81 Kimya Laboratuvarı" projesinin detaylarını konuklarla paylaştı.

Kavuncu, şu ifadeleri kullandı:

"'Sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratıyoruz' misyonu doğrultusunda farklı ihtiyaç gruplarının sesini dinliyor; ihtiyaç neredeyse orada olmaya çalışıyoruz. Türkiye genelindeki liselerde laboratuvarlarla ilgili bazı çalışmalar yapılabileceğini tespit ettiğimiz 2010 yılında bu projeyi hayata geçirdik. Bugüne kadar 60 laboratuvar açtık, bu yıl 10 yeni laboratuvar daha açmayı hedefliyoruz. Çocukların, gençlerin gözündeki ışığı görmek, bize büyük mutluluk veriyor. Aralarından yeni Nobeller alacak Aziz Sancarlar çıkması bize gurur verir."


- "İletişimi sadeleştirin ve güzel kılın"


Medya ve iletişim gurusu Jakob Tröllback, konferansın katılımcılarına BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine yönelik kurguladıkları yeni iletişim dili hakkında bilgiler verdi.

İletişim için değişime yönelik yeni bir dil geliştirilmesinin insanların konuya dahil edilmesine katkı sağlayacağını belirten, Tröllback, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Oldukça karmaşık ve uzun bir şekilde dile getirilen 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefini, sıfır yoksulluk, sıfır açlık, karada yaşam gibi sloganlarla ifade etmeye çalıştık. Görsel bir dile olan ihtiyacımızı çeşitli ikonlarla karşıladık. Böylece insanların sevmesini ve duygusal olarak bağlanmalarını sağladık. Dünyanın farklı bölgelerinden fotoğraflar gelmeye başladı. Konferanslarda ve hatta konserlerde artık bu ikonlar kullanılıyor. Liverpool Futbol Takımı formasının üzerinde bu ikonlara yer verdi."

Tröllback, yeni bir iletişim dili belirlemek isteyen şirketlere iletişimi sadeleştirmeleri ve güzel kılmaları çağrısında bulundu.

Global gelecek pazar ve marka trendisti Jody Turner, markaları etkileyen beş ana trendi anlattı.

Turner, "Küresel olanı yerel düzeye indirgemek gerekiyor. Mutlaka bir yerel dilimiz olmalı. Bugünkü kuşağa yeni bir dünya yaratması için fırsat verilmeli." diye konuştu.


- "Türkiye'de sürdürülebilirlik hareketine duyarlılık var"


Geri dönüştürülebilir malzemelerden kıyafetler üretmek amacıyla kurulan ve sürdürülebilir tüketim ile moda devrimi yaparak Hollywood markası haline gelen Ecoalf'in kurucusu Javier Goyeneche, inovasyon, tasarım, teknoloji ve sürdürülebilirliğe dayanan üretim yaklaşımlarının ipuçlarını paylaştı.

Bu marka girişiminin hikayesini anlatan Goyeneche, sürdürülebilir kaynakları tüketmemek ve geri dönüştürülebilir malzemeleri kullanarak kıyafetler üretmek için şirketi kurduklarını söyledi.

Goyeneche, "Kullandığımız malzemelerin geri dönüşüm oranı yüzde 85 ila 100 arasında. Balık ağlarını, kahve artıklarını, kullanılmış kamyon lastiklerini alarak yeni ürünler yaratıyoruz. Başka bir gezegenimiz yok. Biz enerjimizi ekosistemi değiştirmeye harcamıyoruz, yeni bir model yaratmaya harcıyoruz. Bu şekilde atığı dönüştürebiliyoruz." dedi.

Unilever Türkiye Dondurma Kategorisi Pazarlama Direktörü Tolunay Tanrıdağlı, Türkiye’de sürdürülebilirlik hareketine duyarlılık olduğunu ve harekete geçme isteği bulunduğunu dile getirerek, "2010 yılından bu yana Türkiye'de 1000 kadına iş imkanı yarattık. Knorr ile yüzde 100 sürdürülebilir tedarike ulaştık. Bugün 52 Yeşil Satış Noktamız var. Lipton ve Knorr markalarımız toplam 27 bin çiftçiye eğitim ve destek sağladı. Algida yüzde 100 sürdürülebilir tek şirket konumunda. Konya'da 40 aile Algida için sürdürülebilir çilek üretiyor." ifadelerini kullandı.

Sunar Grup Üst Yöneticisi (CEO) Hüseyin Nuri Çomu, bugünkü değerleri koruyarak daha öteye taşımaları gerektiğini belirterek, "Biz, geleceğe oynayan insanlarız. Gelecekte daha iyi bir dünyayı yeni kuşaklara sağlamalıyız" diye konuştu.

Çomu, hayata geçirdikleri Sunar Parlak Gelecek Platformu hakkında bilgiler verdi.

Vodafone Türkiye Kurumsal İlişkiler ve Çeşitlilik Direktörü Gizem Keçeci de şirket olarak ticari ve sosyal yatırımlarının merkezine yerleştirdikleri sürdürülebilirlik stratejisi doğrultusunda verimlilik uygulamalarıyla bir yılda 8,3 milyon liraya yakın tasarruf elde ettiklerini söyledi.