Öte yandan Suphiye Orancı'nın öz kuzeni sessizliğini bozdu:
SABAH'a konuşan Suphiye Orancı'nın öz kuzeni N.H., "Suphiye benim öz teyzemin kızı. Annelerimiz kardeş. İkimiz de İstanbul'da doğduk büyüdük. Suphiye iyi eğitimli bir kızdı. Güleryüzlü, alımlı ve hareketliydi. Kuzen olduğu için biz sık sık görüşürdük. İstanbul'da Fındıkzade'de yaşarlardı. Ben de ara ara evlerine gider yatılı olarak kalırdım. Suphiye ile uzun uzun dertleşirdik. Uğur Dündar ile tanışıklığına şöyle şahit oldum:
'1980'li yıllarda Yeşilköy'deki Çınar Otel ve çevresi İstanbul'da gençlerin buluşma noktasıydı. Biz de ara ara buraya giderdik. Çınar Otel'e ve buradaki kafelere gider zaman geçirirdik. Bir gün Suphiye ile Çınar Otel'in kafesine gittik. Burada oturmuştuk.
Suphiye Uğur Dündar'ı gördü. Selamlaşıp bir süre sohbet ettiler. Ben de bu anlara şahitlik ettim. Daha sonra da bana Uğur Dündar ile arkadaş olduğunu söyledi. Ben tanıştıklarını buradan biliyorum.'
İLK ÇOCUĞU EROL'DAN
N.H. şöyle devam etti: "Dilara G.'nin Uğur Dündar'dan olup olmadığını bilmiyorum. Fakat Suphiye'nin ilk çocuğunun mahalledeki Erol isimli gençten olduğunu kendisinden dinledim. O dönem hamileydi. Bana ilk çocuğunun babasının Erol olduğunu kendisi söyledi. Bu Erol, sarışın, yakışıklı gençti. Sonradan Suphiye ile yollarımız ayrıldı. Uzun yıllar bir daha görüşmedik. Kendisi Almanya'ya gitti. Almanya'ya gidiş sebebinin de Türkiye'de tanıştığı bir Alman bir mühendis sebebiyle olduğunu biliyorum. Bu mühendis onu Almanya'ya götürdü. Sonradan bir daha kendisi ile görüşmedim."