"Sultanların Sanata Yansıyan İzleri" sergisi açıldı
- İBB Kültür Daire Başkanı Şen:- "Günümüzün modern, çağdaş sanatçılarının da mutlaka görmesi, alacaklarını alması gereken bir sergi"- AK Parti Sakarya Milletvekili İsen:- "Saltanat mensupları, kendi yapıp ettiklerini kendilerinden sonrakilere iletmek üzere sanatçılara ihtiyaç duyarlar. Sanatçılar.
İSTANBUL (AA) - İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür AŞ'nin düzenlediği "Sultanların Sanata Yansıyan İzleri" sergisi İstanbullu sanatseverlerle buluştu.
Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde gerçekleşen sergi açılışında konuşan İBB Kültür Daire Başkanı Abdurrahman Şen, sergide kökü mazide olan atinin güzel örneklerinin yer aldığını dile getirerek, "Bugün Dolmabahçe Sarayı'nda başlayan etkinliklerle Sultan Abdülhamid Han doğum yıl dönümünde anılıyor, yarın akşam da CRR Konser Salonu'muzda bir sergi açılışı olacak. Bu, nasıl bir hazinenin, birikimin üzerinde oturduğumuzun örnekleri. Dolayısıyla günümüzün modern, çağdaş sanatçılarının da mutlaka görmesi, alacaklarını alması gereken bir sergiyi burada izleyeceğiz." dedi.
Şen, sergide eserleriyle yer alan sanatçılara teşekkür ederek, İBB Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın selamlarını iletti.
- "Saltanat sanatçıya, sanatçı saltanata ihtiyaç duyar"
AK Parti Sakarya Milletvekili Mustafa İsen ise, sanat ve saltanatın birbiriyle ilişkili ve yakışan iki kelime olduğu yorumunu yaparak, "Saltanat mensupları, kendi yapıp ettiklerini kendilerinden sonrakilere iletmek üzere sanatçılara ihtiyaç duyarlar. Sanatçılar da bir anlamda vermek istedikleri mesajı daha kolay iletebilecekleri ortamın oluşturulması açısından saltanat mensuplarına alaka duyarlar. Bunun bütün dünyada örneklerini görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Türk hanedanlarının önemli bir bölümünün sadece sanatı koruyan kişiler olmadığı görüşünü aktaran İsen, şöyle devam etti:
"Türk hanedanları aynı zamanda bizatihi sanat icra eden isimler olarak da çok önemlidirler. Tanpınar, meşhur Saray İstiaresi'nde saraydan aydınlığın feyzi ve merkezi olarak, gözünü daima sultana dikmiş ve onun etrafında teşekkül etmiş bir imaj dünyasından bahseder. Aslında sanat dediğimiz hadise netice itibariyle bir medeniyetin değer verdiği unsurların meydana getirdiği bir örüntüdür. Bu sergide de bunun ilginç örneklerini görüyoruz. Burada hem şiir yazan padişahların şiirlerinden örnekler var, hem de onların kendi dönemlerindeki üslubu yansıtan hat ve tezhip örnekleriyle süslemeleri yapıldı."
İsen, serginin kataloğunda yer alan detaylarda kendi döneminde birbiriyle ne kadar ilişkili olduğunun görülebileceğini aktararak, bir zihniyetin tecessüm etmiş farklı kategorilerinin görülebileceğini kaydetti.
Türk toplumunun sahip olduğu hazinenin yeni yeni keşfedildiğini belirten İsen, bu keşfin halkla buluşmasında hamilik eden kurumlara teşekkür etti.
Minyatür sanatçısı Münevver Üçer ise, serginin sanata ve sanatçıya önem veren Osmanlı padişahlarından yola çıkılarak hazırlandığını ifade ederek, "Sanatçılarımız divanı olan 11 padişahın eserlerinden ilhamla farklı eserler ürettiler. Padişahların sanatla olan yakınlıkları, sanatçıları himaye etmeleri ve himayenin sanatın gelişmesinde ne kadar önemli olduğunu vurgulamaya çalıştık. Biz 11 padişahı yorumlayan 11 sanatçı olarak sergide yer alıyoruz. Sergide emeği olan sanatçılarımıza ve sergi kataloğumuzu hazırlayan İBB Kültür AŞ'ye ve müze müdürlüğüne çok teşekkür ediyoruz." diye konuştu.
- "Gözümü açtığımda 2. Beyazıt Külliyesi'ni gördüm"
Sergi açılışında AA muhabirine açıklamada bulunan tezhip ve minyatür sanatçısı Reyhan İsen ise, sergide iki eseriyle yer aldığını aktararak, "Eşim Mustafa İsen'in 'Sultanların Şiirleri, Şiirlerin Sultanları' isimli kitabından esinlenerek, divanı olan 11 padişahı çalıştık." diye konuştu.
İsen, Edirne doğumlu olduğunu ifade ederek, "Gözümü açtığım zaman mahallemde 2. Beyazıt Külliyesi vardı. İlk bilgileri dedemden, babamdan, annemden, mahalleliden öğrendim. O külliyenin içinde camisi, hastanesi, müzikle tedavi gibi birçok bölüm vardı. Bunları görerek ve dinleyerek büyüdük. Bu proje gündeme gelince ben 2. Beyazıt'ı alacağım dedim ve canı gönülden çalıştım. Ona karşı ayrı bir ilgim vardı çünkü oyunlarımızı o külliyenin bahçesinde oynadık, Edirne'ye çok kazanımları vardı." değerlendirmesinde bulundu.
Sergi çalışmasının 2 yıl sürdüğünü kaydeden İsen, padişahların dönemine ait desenlerin titizlikle araştırıldığını, 2. Beyazıt ve Fatih Sultan Mehmet döneminin Baba Nakkaş dönemi olduğunu, dönemin motifleriyle çalışmaları yaptıklarını söyledi.
İsen, çalışmayı yaparken birçok araştırma yaptığının altını çizerek, "Mesela, 2. Beyazıt sofu bir padişah olarak geçer ama araştırırken Galatasaray Lisesi'nin kurucusu olduğunu, ilime bilime çok önem verdiğini öğrendim. Sanata verdiği önemin yanında hamilik vasfını da öğrenince bildiklerim daha da gelişti ve anlam kazandı." dedi.
Sergi açılışına gazeteci-yazar Doğan Hızlan, yazar Beşir Ayvazoğlu, Anadolu Ajansı Kurumsal İletişim Direktörü Esra Kireçci gibi isimlerin yanı sıra, sanat dünyasından birçok kişi katıldı.
Sergide, tezhip sanatçısı Prof. Dr. Faruk Taşkale, ebru sanatçısı Doç. Dr. Sacit Açıkgözoğlu, minyatür sanatçısı Doç. Dr. Münevver Üçer, hattat Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Gündüz, kalemişi sanatçısı Yrd. Doç. Dr. Kaya Üçer, tezhip sanatçısı Arş. Gör. Atilla Yusuf Turgut, tezhip sanatçısı Arş. Gör. Hüsna Kılıç, çini sanatçısı Emel Basut Gemici, tezhip ve minyatür sanatçısı Reyhan İsen ve tezhip sanatçısı Esin Kazazoğlu'nun 11 Osmanlı padişahının divanlarından seçilmiş şiirleri yorumladıkları eserler yer alıyor.
Sergi, 5 Ekim'e kadar görülebilecek.