15 Mayıs 2019 13:43 Son Güncelleme: 15 Mayıs 2019 17:04

Şule Çet davasında gerginlik! 'O zaman kızına sahip çıksaydın...'

Ankara'da bir plazanın 20. katından düşerek yaşamını yitirdiği iddia edilen üniversite öğrencisi Şule Çet'in ölümüne ilişkin açılan davanın ikinci duruşması Ankara Adliyesi'nde başladı.

Ankara'da 29 Mayıs 2018'de şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Şule Çet'in ölümüyle ilgili davanın ikinci duruşması Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı.

​Duruşma öncesi Ankara Adliyesi önünde açıklama yapan Kadın Meclis’leri üyesi kadınlar Çet davasının takipçisi olmaya devam edeceklerini belirterek, “Şule Çet’in katilleri bulunana kadar burada olacağız. Eşitsizliklerin olmadığı bir ülke kuracağız" dedi.

Gazete Duvar'dan Serkan Alan'ın haberine göre, Ankara Adliyesi'nde saat 10.00’da başlaması beklenen duruşma 45 dakika gecikmeyle başladı. Duruşma salonuna destek için gelenler bir saate yakın beklemek durumunda kaldı. Salona giremeyenler ile güvenlik güçleri arasında tartışma yaşandı.

SANIK YAKINLARINDAN ÇET’İN AVUKATLARINA MÜDAHALE

Çet davasının ikinci duruşmasında ‘Avukat’ tartışması yaşandı. Çok sayıda mağdur avukatının salona alınmaması üzerine avukatlar mahkeme heyetine neden küçük salon tercih edildiğini sordu.

Mahkeme başkanı 'burası uygun' yanıtının ardından beş avukatın daha salonda girmesine izin verdi. Bu sırada bir sanık yakını, “Hadi başlayın artık. Madem İstanbul’dan gelen avukatlar var siz çıkın onlar içeriye girsin” diyerek bağırdı. Bunun üzerine mağdur avukatları ile sanık yakınları arasında tartışma çıktı.

MAHKEME SALONUNUN KAPISINDA PROTESTO

Mahkeme salonunun kapısında duruşma salonuna girmek için bekleyen onlarca kişi slogan ve alkışlarla içeriye girememelerini protesto etti. Duruşma salonunun kapısında bekleyenler, “Şule Çet için adalet” sloganları attı.

YILDIRIM: CAMDAN ATTILAR

Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım savunmasına başladı. Yıldırım duruşma salonunda kurulan projeksiyon aracılığıyla olay yerine ait fotoğrafları ekrana yansıttı. Yıldırım şunları söyledi:

“Olayın misafir odasında gerçekleştiğini söylüyorlar. Bize göre olay eğlendikleri büyük odada oldu. Bu odada duvar kenarında Berk Akand’ın avuç izi mevcut. Beyaz koltukların olduğu büyük salondan Şule’yi attılar. Attıkları cam videolarda karşımıza çıkıyor. Olay günü çektikleri videolarda bir karış olan cam aralığı olayın ardından çekilen fotoğraflarda aralığın açıldığı görülüyor.”

‘SANIKLARIN ARASINDA ÇIKAR ÇATIŞMASI VAR’

Sanık Berk Akand’ın olay sırasında uyumadığının telefon kayıtlarıyla ortaya çıktığı belirten Yıldırım, “Berk Akand bu davanın en büyük sanığı olduğu kadar en büyük tanığıdır. Sanıkların aralarında çıkar çatışması var. Biz Berk’in itiraflarını bekliyoruz. Anlattıkları hikayeye bizim karnımız tok” dedi.

Bunun üzerine sanık Berk Akand, “Ben ayakta durmuyordum ve bu yüzden uyuyordum. Ben itirafçı falan da olmadım” diye konuştu.

Sanık avukatlarının mahkemeye sunduğu Çet’in babasının para göndermediği için intihar ettiği iddiasına ilişkin dilekçeyi hatırlatan Yıldırım, “Hangimiz babamız para göndermiyor diye kendimizi gidip plazanın 20. katından attık” dedi.

SANIK AKSU'NUN ANNESİ: DOLANDIRILDIM

Sanık Çağatay Aksu’nun annesi tanık olarak dinlendi. Olayın ardından kendisine telefon edildiğini ‘Çağatay serbest bırakılacak’ dendiğini söyleyen Aksu’nun annesi, “Dolandırıldım” dedi ve şunları söyledi: “Gelen telefondan sonra avukatımı aradım ve o da dolandırıldığımı söyledi."

Mahkeme başkanının “Olay günü sizi Çağatay aradı mı?” sorusuna ise Aksu’nun annesi, “Gündüz beni aradığında bir iki saat işi olduğunu söyledi. En son gece ikiyi çeyrek geçe aradım. Ben ses tonundan alkol aldığını anladım. Sinirlendim Ramazan’da alkol içtiği için telefonu kapattım. ‘Biz anne Rıfkı’da oturduk, plazaya gittik. Anne odaya girdiğimde beli yarıya kadar sarkmıştı. ‘Ben gidiyorum’ dedi ve düştü’ dedi” yanıtını verdi.

SANIK’TAN ÇET’İN BABASINA: KIZINA SAHİP ÇIKSAYDIN

Sanık avukatı Umur Yıldırım’a seslenerek, “Bizim mal varlığımızı bu kadar insana açıklar mısınız? Şu anda kirada oturuyorum, arabam yok. Bu zamana kadar siz sosyal medyada hep konuştunuz biz sustuk. Sadece Çağatay’ın yatak odasını araştırıyorlar başka bir şey yapmıyorlar oldu” dedi.

​Bu sözlerin ardından mahkeme salonunda tartışma yaşandı. Sanık sıralarından Çağatay Aksu, Şule Çet’in babasına "Kızına sahip çıksaydın" dedi.

Aksu’nun "Kızına sahip çıksaydın" sözü üzerine mağdur avukatları ile sanıklar arasında tartışma yaşandı.

AKSU: CEZAEVİNDE YATMAYI HAK EDEN BİR İNSAN DEĞİLİM

Öte yandan T24'ün aktardığı habere göre, avunmasını yapan sanık Çağatay Aksu, "Yoruldum. Delil bulursanız beni asın. Benim DNA örneğim yok. Tecavüz edeceksiniz ve DNA örneğiniz geçmeyecek, mümkün değil. 10 aydır cezaevindeyim. Her geldiğimde suçlamalar değişmiş oluyor. Beni senaryo ile yargılamayın. Raporlarda tecavüz ile ilgili bir şey var mı? Cezaevinde yatmayı hak eden bir insan değilim" dedi.

Sanık Berk Akand da "Ben dünyaya cezaevinde çürümek için gelmedim, ben kaçmak isteseydim benim saçımın telini bulamazlardı. Beraatimi istiyorum hakim bey" diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet, 29 Mayıs 2018'de Ankara'daki bir plazanın 20. katından düşerek yaşamını yitirmiş, olayla ilgili Çağatay Aksu ve Berk Akand tutuklanmıştı.

İddianamede, sanıklar hakkında 'cinayet', 'nitelikli cinsel saldırı' ve 'hürriyeti tahdit' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39'ar yıla kadar hapis cezası istenmişti.