21 Nis 2010 10:53 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:14

ŞU HABERLERİNİ BİR DİNLESENE BİRAND? HINCAL ULUÇ'TAN KANAL D UYARISI!

Her gece yaptığın haberleri ertesi gün eleştirel gözle izliyor musun, ekibinle?. Neyi nerde yanlış yapmışız diye bakıyor musunuz?.

Şu haberlerini bir dinlesene Birand?..

Şimdi Sevgili M. Ali "Niye beni kurban seçtin" diyebilir.. İki sebepten.. Birincisi ben ana haberleri genelde Kanal D’den izliyorum.. En tarafsız o geliyor bana.. Haber kaynakları da geniş.. İçte dışta kolları uzun.. Her yere yetişiyorlar.. Ötesi.. Birand’ı 40 yıldır tanıyorum.. İyi gazeteci.. İyi haberci.. İyi televizyoncu.. Kendi konuşması tipik.. Bu ülkenin en iyi komedyenlerine malzeme olacak kadar tipik.. Önemli değil. Sunucunun konuşmasının mükemmel olması gerekmez. O spiker değil. Spiker okuyan adamdır. O mükemmel olmak zorundadır. Sunucu ise, kendisidir. Kusuru sevabı ile kendisi..
Birand’a yönelik ikinci bitmez tükenmez eleştiri, geçmişteki davası.. Sahte faturalarla TRT’yi, yani devleti soyduğu iddiası.. Adi suçlu yani.. Oysa değil.. M. Ali Birand o davanın suçlusu değil, TRT’nin kurbanı.. O zaman Cumhuriyet’te televizyon muhabirliği yapıyordum. İki tam günüm TRT koridorlarında geçiyordu, her pazartesi tam sayfa Televizyon Haberleri yazmak için.. Olayı en iyi bilenlerdenim.
M. Ali, 32. Gün’ü hazırlıyordu. TRT’nin en çok izlenen haber programıydı. Çünkü M. Ali bu program için üşenmiyor, dünyayı geziyordu. Bir hafta Moskova’da, ertesi hafta Washington’da olabiliyordu. Harika bir program yapıyordu. Müthiş ekibi okul gibiydi. Can Dündar’lar, Ali Kırcalar ve daha pek çokları M. Ali diplomalıdır..
Böyle olunca program masraflıydı. TRT’nin baremleri, maliyeti karşılamaktan çok uzaktı.
Zamanın TRT yönetimi, Birand’a bir teklif yaptı.. "Biz sana her 32. Gün için şu kadar para öderiz.. Ama mevzuatımıza göre bunu program bedeli olarak ödememiz mümkün değil. Sen bize masraf faturaları ver. O sisteme uyar.."
M.Ali safının hatası bu teklifi kabul etmek oldu. TRT’den anlaştığından öte tek kuruş almadı. Ne var ki TRT bu parayı "32. Gün" bedeli diye değil, o faturalar karşılığı masraf diye gösterdi, muhasebesinde..
Ve o faturalar M. Ali’nin başına bela oldu. Dava açıldığında o yöneticilerden bir teki mahkemeye gelip "Bu faturalar formalitedir. Biz Birand’la program başı anlaşma yaptık, ama mevzuatı aşmak için bu sistemi bulup biz önerdik" demedi.. Kabak Birand’ın başında patladı. Olay budur..
Bunları kenara koyalım. Bugün konum başka..
Şimdi Sevgili Birand, sana benim bir sorum var..
Her gece yaptığın haberleri ertesi gün eleştirel gözle izliyor musun, ekibinle?. Neyi nerde yanlış yapmışız diye bakıyor musunuz?.
Televizyonculuk dilinde Voice Over (VO) denen bir şey var. Görüntüye giren videoların seslendirilmesi..
Senin haber videolarının seslendirilmesini dinliyor musun, M. Ali?.. Ordaki türkçeye tahammül edebiliyor musun?.
Anglosakson dünyasını yakından bilirsin.
İngilizcenin en iyisi için bir deyim kullanılır.. "BBC İngilizcesi.."
Tıpkı Türkiye gibi bir mozayığın üzerine oturan ülkede "Doğru" dilin başvuru kaynağı BBC’dir. Çocuklar iyi konuşmayı BBC’den öğrenirler..
Türkiye’de TRT dahil, ne yazık ki böyle bir kurum yok..
Tam tersine, kötü örnekler, "Türkçe nasıl konuşulmaz" dersleri de tonla.. Bunların başında da senin Kanal D Haberleri VO’ları geliyor.
O nasıl seslendirme M. Ali?.. O nasıl vurgulama, tonlamadır?.. Türkçe’de böyle bir vurgulama, böyle bir tonlama var mı?. (Pazartesi gecesi iki Rize Haberi seslendirildi. Dinle bakalım, ekrana pabuç fırlatmadan durabiliyor musun, "Hay senin dilini eşek arısı soksun" demeden..)
Sigaraya tahammül edemeyen RTÜK, Kazablanka filmindeki Humprey Bogart’ı mozayıklarken, Türkçe üzerine işlenen bu cinayetlere seyirci kalarak, baş kuruluş sebebine ihanet ediyor, aslında.. Peki, RTÜK göz yumuyor da, sen nasıl tahammül ediyor, nasıl ses çıkarmıyorsun, M.Ali?..
İlkokula giden bir çocuğun olsa, onun Kanal D’de haber izlemesine izin verir misin?.. O çocuğun o yanlış vurgu ve tonlamalarla rezil bir Türkçe konuşmasını nasıl önlersin sonra?. Düzeltmen mümkün olur mu?.
Belki hepsi öyledir.. Bilmem.. Ama ben seni bilirim. En abartılı, en çirkin, en ayıbı senin VO’ların çünkü.. Belki hepsine kötü örnek olan da senin spikerlerindir.
Bu işe bir el koy..
Bu ülkede bir de "Kanal D Türkçesi" konuşanlar türemesin!..

Hıncal Uluç/Sabah