Star yazarından çok konuşulacak iddia: 'Cumhuriyet'e de kayyum atanacak!'
Star yazarı o isim, 'Zaman'a kayyum kararı yanlış, el konmalıydı; yarın aynısı Cumhuriyet'e de yapılacak' dedi.
Zaman gazetesine kayyum atanmasının doğru olmadığını iddia eden
Star yazarı Ersoy Dede, "Hukuki olabilir ama doğru değil" dedi.
Dede, "Kayyım kararı yanlış, el konmalıydı!" başlıklı yazısında
"Yarın aynı şey Cumhuriyet Gazetesi’ne de yapılacak.. Bakmayın siz
şimdi Can Dündar’ın AYM darbesiyle serbest kaldığına" ifadelerine
yer verdi.
İşte Ersoy Dede'nin Star'ın bugünkü (6 Mart 2016) nüshasında
yayımlanan yazısı:
Kayyım kararı yanlış, el konmalıydı!
Fethullahçı Örgüt ile mücadele noktasında dün iki önemli adım
atıldı. Biri örgüt medyasına kayyım atanması..
Biri de örgütün en önemli finans kaynağına dönük olarak yapılan
operasyon..
Örgüte darbe vurulması noktasında çok önemli gelişmeler bunlar.
Örgütün finans ayağına dair sistem içindeki destekçileri birer
ikişer devreye girmeye başladı zaten..
Ama sanıyorum medya ayağındaki Zaman Gazetesi yalnız
kaldı..
Mahkemesini canlı takip ettikleri, çıkması için ellerindeki kalan
son güçlerini de seferber ettikleri Can Dündar bile “Şanlı
Yenibosna Direnişi”nin olduğu saatlerde, boğazda rakı sefası
yapıyordu..
(Ya da rakı sefası fotoğrafları tam da o saatlerde sosyal ağlarda
dolaşıma sokuldu)
***
Kitabın ortasından başlayacağım değerli dostlar..
Zaman Gazetesi’ne kayyım atanması kararı doğru bir karar
değil..
Hukuki olabilir ama doğru değil..
Zira İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği’nin kayyıma gerekçe olarak
ortaya koyduğu argüman doğruysa ne kayyımı, bu gazete ve
televizyonlara bizzat el koymak gerekir.. Diyor ki kararda;
“... şirketin Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet
Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) faaliyetleri kapsamında ve örgüt
faaliyetlerine destek olacak şekilde kullanıldığı yönünde kuvvetli
deliller bulunması.... “
***
Bir saniye..
Bir terör örgütünden söz ediliyor..
Ve bu yapıların da örgüt faaliyetinde kullanıldığı ifade
ediliyor..
Şimdi çıkmış diyorlar ki; “Anayasaya göre basın-yayın araçları, suç
aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya
işletilmekten alıkonulamaz”..
Allah Allah..
Bakın değerli dostlar..
Eğer Anayasa bir terör örgütünün 24 saat propagandasının
yapılmasına cevaz veriyorsa;
örgüt propagandasının sona erdirilmesi maksatlı müdahaleyi ihlâl
sayıyorsa; orada başka şeyleri tartışmamız lazım..
Deyin ki bu gazetelerin örgütle bağlantısı yoktur..
Deyin ki bu örgüt dediğiniz şey, aslında örgüt değil
cemaattir..
Deyin ki, daha önceki gün Nusaybin’de kundaktaki bebekleri hedef
alan terör örgütünün işbirliği içinde olduğu yapı bu yapı
değildir..
O vakit ben de size ‘evet Anayasamıza göre basın susturulamaz’
diyeyim..
Sözcü Gazetesi gibi..
Dibine kadar muhalefet yapan Halk TV gibi.. Yeni Çağ Gazetesi
gibi..
Örgüt emrine girmeden hak bildiği doğruyu haykıran gazeteler de
yazarlar da sadece Anayasa ile değil millet vicdanıyla da güvence
altındadır..
Ama önceki akşam ‘in’lerine girildiğinde, bir örgütün medya -
propaganda üssüne girilmiş olmanın verdiği heyecan vardı geniş
kitlelerde..
***
Yarın aynı şey Cumhuriyet Gazetesi’ne de yapılacak..
Bakmayın siz şimdi Can Dündar’ın AYM darbesiyle serbest
kaldığına..
Yarın mahkeme yapılanın bir casusluk faaliyeti olduğuna
hükmederse..
Arkasındaki yabancı gizli servisleri deşifre ederse..
Yargıtay kararı kesinleştirirse..
Kararına sadece MİT TIR’ları ihanet dosyasını değil, Misal Celâl
Kara adlı firarinin ‘1 Numara Erdoğan’ sözünü manşete çekmesini..
Ya da Reyhanlı’daki terör saldırısında MİT ve Devleti suçlayan
yayınları da koyduğunda..
PKK terör örgütüne dokunmayan yayınları delil olarak dosyaya
eklediğinde..
PKK’nın kalkışma çağrılarına propaganda desteği verdiği ortaya
çıktığında..
İşin Can Dündar’la sınırlı kalacağını mı zannediyorsunuz?.
Bakın tutuksuz yargılanmasına karar verilen Ekrem Dumanlı
gitti..
Gazetesi kurtuldu mu sanki?..
Cumhuriyet Gazetesi de kurtulamayacak..
Bundan böyle gözümüzün içine baka baka terör örgütü propagandası
yapamayacaksınız..
Kalın sağlıcakla..