Star yazarından bomba iddia: 'FETÖ', Erdoğan'a AIDS virüsü ile suikast düzenleyebilir!
Ahmet Kekeç bugünkü yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik bir iddiada bulundu.
Star yazarı Ahmet Kekeç, 'FETÖ'nün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan'a yönelik yeni bir 'çalışma' içinde olduğunu iddia etti.
Kekeç, "Yeni suikast silahları da AİDS virüsü..." ifadesini
kullandı.
Kekeç, 'terörist başı' dediği Fethullah Gülen'in bir
konuşmasını da iddiasına kaynak olarak gösterdiği yazısı
şöyle:
Terörist başının son konuşmasını dinlediniz, değil mi?
Taraftarlarına moral vermek ve kuyruğu dik tutmalarını sağlamak
için arada sırada “konuşmalar” yapıyor, bunları internet
aracılığıyla paylaşıyor.
Söylediği her şey bir amaca matuf ve elbette “mesaj” içeriyor.
Buna “aç” bir taraftar topluluğu var çünkü.
Düştükleri zor durumun nasıl tevil edileceği merakıyla bekliyorlar
hocalarının konuşmasını…
Hocaları da fazla bekletmiyor, periyodlara bindirdiği
konuşmalarından birini (duruma ve konjonktüre uygun olanını)
salıyor orta yere.
Hayır, bunlar normal konuşmalar değil…
Din alanında neşvü nema buldukları ve varlıklarını bu şekilde
meşrulaştırdıkları için, genellikle “din sohbeti” ya da “vaaz”
kılıfı giydiriyorlar ama dediğim gibi bunlar normal insanda
karşılık bulacak konuşmalar değil.
Çünkü eleman, normal bir insan değil.
Sürekli kodlarla konuşuyor.
İlaveten birtakım imalar, gizli göndermeler ve “öte taraftan”
geldiği bildirilen “müjdeler…” Allah’tan korkmadan vahiy aldığını
söylüyor. Peygamberlere has hususiyetleri kendisine izafe ediyor.
Hiçbir taraftarı da çıkıp, “Hâşâ Allah’la görüştüğünü, vahye direkt
muhatap olduğunu söylüyorsun. Kafayı mı yedin sen?” diye
sormuyor
Son müjdesi şu: “Gidecek… Çaresi yok, gidecek…”
Kimi kastettiğini biliyorsunuz…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kastediyor…
Daha önce “darbe”yle götürmeye kalkışmıştı. İçerideki manyak
sürülerini harekete geçirerek 15 Temmuz’da büyük bir katliama
girişmişti. Meclis’i bombalatmıştı.
Bu kez nasıl götürecek?
Suikastla elbette.
Darbeyi başaramayan (bir darbeye kalkıştığı için içerideki
meşruiyet alanını yitiren) ve “kriminal bir vaka” olarak devletin
resmi belgelerine giren FETÖ liderinin kolay kolay pes
etmeyeceğini, başka aracıları ve vasıtaları devreye sokarak amacına
ulaşmaya çalışacağını, hatta bunu defaatle denediğini biliyoruz.
Uyuyan hücrelerine suikast emri verdiğini de biliyoruz. (Türkiye’yi
zora sokan bütün lobi çalışmalarının arkasında FETÖ’nün parmak izi
var. Uluslararası baskı mekanizmalarını harekete geçirme konusunda
da oldukça mahirler.)
Bizim karine yoluyla ve kodları çözerek elde ettiğimiz bilgileri,
devlet de biliyor elbette.
Bilmediğimiz şu:
Suikastın ille de “silahla” olması gerekmiyor…
Bunu da Fetullah’ın son konuşmasından öğreniyoruz.
Diyor ki manyak herif, “Sinek diyorlar… Sinek de olabilir… Bir
başka çağın Nemrut’unda olduğu gibi bir virüs de olabilir… Bir AIDS
virüsü de olabilir… Musallat olur. Yere serileceğini aklının
köşesinden bile geçirmeyen o Nemrut, bir de bakarsınız, birdenbire
yere serilivermiş…”
Daha önceki bir konuşmasında da şöyle diyordu: “Yarına çıkacağının
teminatı yok. Bir beyin kanaması balyoz gibi tepene inebilir, alır
götürür. Hiç umulmadık bir şekilde bir yerine kanser ilişir, seni
alıp götürür. Ansızın gelir çarpar…”
Bunu denemişlerdi…
Hatta “denemelerinin” verdiği güvenle, “Erdoğan çok hasta… Kanser…
Yakında gidebilir…” diye haber yaptırmışlardı “Taraf” adını
verdikleri paçavra gazetelerine.
Demek ki Erdoğan’ı götürmek için yeni bir “çalışmaya” koyuldular ve
hocaları bunun “müjdesini” veriyor. Yeni suikast silahları da AİDS
virüsü…
İyi de, senin yarına çıkacağının teminatı nedir?
Bir beyin kanaması balyoz gibi tepene inemez mi? Hiç umulmadık bir
şekilde bir yerine kanser ilişemez mi? “Suikast silahı” olarak
kullanacağını o virüs bünyene giremez mi? Ansızın gelip çarpamaz
mı?
Senin garantin nedir?