Star yazarı yıllar sonra itiraf etti: Sonay Dikkaya'yı NTV'den ben çalmıştım
Star Gazetesi yazarı Özay Şendir, NTV ile yolları ayrılan ünlü ekran yüzü Sonay Dikkaya ilgili bir yazı kaleme aldı.
Uzun yıllar NTV'de haberleri sunan ve kanalın en tanınmış ekran
yüzlerinden biri olan Sonay Dikkaya, kanalın küçülme kararı
doğrultusunda işten çıkartıldı.
NTV denilince akla gelen ilk isimlerden biri olan ünlü ekran yüzü
bir dönem Fatih Altaylı'nın Genel Yayın Yönetmenliği'ni üstlendiği
Kanal D Haber'de de görev almıştı. İşte o dönemde Kanal D Haber
Koordinatörlüğü görevini yürüten Star Gazetesi köşe yazarı Özay
Şendir Sonay Dikkaya'nın transferi ile ilgili bir itirafta
bulundu.
Özay Şendir'in yazısı şöyle...
Sonay Dikkaya, NTV’den ayrıldı. Uzun yıllardır görmemiş olsam da
benim için hep iyi arkadaştır Sonay.
Veda etmek zorunda kaldığında bile NTV’nin yuvası olarak kalacağını
söylemeyi bilecek kadar pamuk yüreklidir Sonay. Bu işin kişisel
özellik tarafı ama bir de geriden gelenlerin örnek alması gereken
tarafları var. Sonay Dikkaya, Kanal D’de yaklaşık 36 ay görev
yaptı. Bunun en az 30 ayında sunduğu bülten hep birinci
oldu.
Sonra NTV’ye döndü. “O kadar birinci gelmiş ana haber bülteni
sundum” demedi, yeri geldi geceden sabaha kadar nöbet tuttu,
yeri geldi spor bülteni sundu.
Medyada çok çabuk “ben oldum” diyenlerin durup Sonay’ın
yaptıkları üzerine düşünmeleri gerek.
***
Türkiye’de bir sürü diksiyon kursu var, her dönem yüzlerce mezun
veriyorlar. Televizyonda bunca yılım geçti daha bir kere de gelip
amacı ekran arkasında yükselmek, ne bileyim iyi yapımcı ya da iyi
yönetmen olma hedefi koyan kimseyi görmedim.
Daha çok bir kanala kapağı atayım da ekranı içeriden zorlarım
duygusu var genç arkadaşlarda.
Oysa çok basit bir matematik işlemi yapalım... 15 yıl önce büyük
kanallarda daha fazla haber bülteni yayını vardı.
Kanal sayısı aynı kaldı, bülten sayısı azaldı ama eleman arzı
sayısı kat ve kat arttı. Böyle bir ortamda işe ekrandan başlamayı
ummak ne kadar doğru bir beklenti?
Daha önemlisini söyleyeyim, istediğiniz kadar güzel olun, sesiniz
billur gibi olsun, diksiyonunuz da mükemmele yakın diyelim fark
etmez.
Önce haberi bilmek ve en önemlisi muhabirlik yapmak gerekir. Çok
uzun yıllar önce, tam da saydığım özelliklere sahip olan bir
spiker, Yunanistan ile savaş sebebi saydığımız bir konuda
atılan casus belli (kasus belli) diye okunur bu, casus belli
diye okumuştu. Haberi bilmeden ekrana çıkmak yok günümüz
televizyonculuğunda...
***
Tekrar Sonay Dikkaya örneğine döndüreyim sizi. Sonay, NTV’den Kanal
D’ye geldi, oradan tekrar NTV’ye döndü.
Bir kapıdan çıkarken eğer o kapıyı sert çarpar ya da çalıştığınız
süre boyunca insanların sevgi ve saygısını kazanmazsanız
bıraktığınız yere tekrar dönemezsiniz.
Demek ki iyi spiker olmak kadar iyi insan olmak da önemli halen bu
meslekte.
Sadece ekran önünde değil ekran arkasında ve medyanın genelinde
oturduğu koltuktan değer bulan bir sürü insan var. Oysa önemli olan
oturduğunuz koltuğa kattığınız değer, koltuk gidince değersiz
oluyorsanız hiç önemi yok demektir kişiliğinizin.
***
Hadi yıllar sonra itiraf edeyim, Sonay Dikkaya’nın NTV’den Kanal
D’ye transfer sürecini başlatan adam benim.
Sonay’ın hemen her kanalın transfer listesinde yer aldığı bir
dönemdi sözünü ettiğim. Para-pul değil NTV’den vazgeçirme süreci
zorlamıştı en çok beni.
O kadar sene çalıştık, birlikte yüzlerce bülten yaptık. Tek bir gün
markanın önüne geçmeye çalıştığını görmedim, ayna karşısında
ekranda nasıl gözüküyorum acaba diye mimik çalıştığını da görmedim,
tevazu ile başladı tevazu ile bitirdi Kanal D dönemini.
O dönem spikerler dönemiydi, Sonay da anchorwoman olayım diye bir
hırsla bakmadı işine.
Sonuç mu, işten ayrılmak zorunda kaldığı kanalı hayat boyu yuvası
ilan eden bir portre oldu Sonay.
İş beğenmeyen genç arkadaşlara, iki kere ekranda gözüktüğü için
yürüyüşü ve tavrı değişenlere Sonay’ın verilen her işi aynı
ciddiyetle yapma çabasını örnek almalarını öneririm...