01 Mar 2018 14:05 Son Güncelleme: 24 Kas 2018 02:03

Star yazarı o isimlere çok sert daldı: Kesin sesinizi, Mustafa Kemal ile uğraşmayı da bırakın!

Star gazetesi yazarı Ardan Zentürk, bugünkü yazısında Akit TV’de yer alan provokasyonları kaleme aldı.

Ardan Zentürk, “Yeter, kesin sesinizi” başlıklı yazısında, “Emperyalizm, 15 Temmuz’da, ordumuza 40 yıllık sinsi plan çerçevesinde yerleştirdiği 1 Dolar’lık askerleriyle, 28 Şubat’ta ise asker-hukuk-medya üçgeninde üzerimize geldi” ifadelerini kullandı.

“TV EKRANINDAN KONUŞMUYOR, BAĞIRSAK BOŞALTIYOR”

28 Şubat değerlendirmesinin ardından Akit TV’yi değerlendiren Ardan Zentürk, şöyle devam etti: “Soğukkanlı analizler ve geleceğe dönük ortak hedeflerle, toplumsal fay hatlarını kapatarak yürümeye çalıştığımız bir dönemde, adamın biri, bir TV ekranından konuşmuyor, bağırsak boşaltıyor. Neymiş, ‘sivil öldürmeye kalkarlarsa şuradan buradan başlarlarmış...’ Çoğul konuştuğuna göre sormak hakkımız: Siz kimsiniz, silahlanıp onu-bunu öldürmeye mi hazırlandınız, bahsettiğiniz semtlerdeki insanları katliam hedefi haline getirerek memlekette iç savaş senaryoları mı geliştiriyorsunuz? (İstifa ettiği söyleniyor, laf ortada mı kalacak?) Ne’siniz arkadaş siz?..”

“DERDİN NE, KİMİ KİME KARŞI KIŞKIRTMAYA ÇALIŞIYORSUN?”

Provokasyon yapan bu kişilerin 28 Şubat döneminde gündeme gelmesine dikkat çeken Zentürk şunları yazdı:

“Tam 28 Şubat yıldönümü öncesinde neden hepiniz birden ortalığa döküldünüz, birileri yeni ‘Aczmendiler’ (sahi nerede o adamlar) mi oluşturmaya karar verdi?..

Gözümüzden kaçmış, aynı ekranda, bir başkası da, Mustafa Kemal için ‘zurnanın son deliği’ demiş, OdaTV yakalamış, sen hangi zurnanın kaçıncı deliğisin, gel bir söyle bakalım…

Kim döktü sizleri birden ortalığa... Aynı günler, ne tesadüf, 18 Mart Üniversitesi’nden akademik unvan taşıyan bir ilahiyatçı (!) da genelev olarak kullanılan –tövbe ya Rabbim- camiler üzerine konuşuyor. Neymiş, 1924’te olmuş bu. Yalan!..

Derdin ne, kimi kime karşı kışkırtmaya çalışıyorsun? Ya da 28 Şubat sürecinin hangi aktörlerini toplumun en azından bir kesiminde aklamaya çalışıyorsun?

Bitmedi… Bunların hepsi 28 Şubat’ın yıldönümüne 10 gün kala üst üste yaşandı, atlamak olmaz…”

“MUSTAFA KEMAL İLE UĞRAŞMAYI DA BIRAKIN...”

Yazısında “Altı yaşındaki kızlar evlenebilir” dair fetvasıyla bilinen Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nurettin Yıldız’a da değinen Ardan Zentürk şu eleştirileri yöneltti:

“Bir başkası da ‘asansörde halvet’ konusuna balıklama atladı, durduramadık, yorgan battaniyeye de dolandı… Bir sorunun varsa, git doktora bir sakinleştirici versin, takma kafanı böyle şeylere…

Biri buradan bir laf ediyor, hop, diğer taraftan genişletilmiş bir kampanya!.. Vay efendim, ‘asansörde halvet’ meselesi tartışılmalıymış, falan... Derdiniz kalmadı mı, her ‘hıyarım’ diyene elinizde yoğurt kasesiyle koşacak mısınız, üstelik bunlardan bir cacık da olmaz…

Yok, ortada bir telaş var, 28 Şubat ‘emperyalist saldırısı’ enine-boyuna tartışılmasın, bu işin sivil-asker işbirlikçileri ile arkasındaki ABD-İsrail ittifakı ele alınmasın, soğukkanlı analizlerle sorumluları hesap vermesin…

Öttür oralardan birilerini, atla lafın üzerine, ortalığı toz duman et, rahatla...

Oysa gerçek ortadadır: 28 Şubat sürecinin tüm sivil unsurları, 2013 Gezi Parkı, 17-25 Aralık ve 7 Haziran 2015 seçiminin de aynı aktörleridir, yerleri değişmemiştir. 15 Temmuz başarılı olsaydı, hep birlikte, ‘ordunun memleketi bir diktatörden kurtardığını, artık, yeni bir demokrasi inşa etmenin gerektiğini’ söyleyerek ülkeyi, tıpkı 28 Şubat’ta olduğu gibi emperyalizme peşkeş çekmekte tereddüt göstermeyeceklerdi.

Boş yere çırpınmayın, 26 yıllık kısa bir tarih bu, hiçbir şeyi örtemezsiniz…

Ortalığa dökülenlere de söylüyorum, kesin sesinizi, özellikle de Mustafa Kemal ile uğraşmayı da bırakın...”