Star yazarı Can Dündar'a saydırdı: Amerikan bayrağını yorgan yapıp uyuyan müptezel...
Star yazarı Ahmet Kekeç, Cumhuriyet'teki değişikliğin ardından kaleme aldığı yazılara Can Dündar'ın cevap verdiğini söyledi.
Fetullahçıların Türkiye’ye karşı girişilmiş operasyonlarla eş
zamanlı olarak Cumhuriyet’i ele geçirdiklerini amacın ise“Türkiye
düşmanları”nın sözcülüğünü yapmak olduğunu söyleyen Ahmet Kekeç,
siyasi hamle ile gazetenin Fetullahçıların boyunduruğundan
kurtarıldığını söyledi. Kekeç, "Mesele “gazetecilik”se, bu konuda
konuşacak en son kişi o müptezeldir.Bu utanmaz/arlanmaz adam,
yıllarca, “Belgeselinizi yapayım” diye FETÖ kapısı
aşındırdı...Parada anlaşamadılar...Sonra paraşütle (muhtemelen
parada anlaştılar) gazetenin başına indirildi ve operasyon
başladı." ifadelerini kullandı.
İşte Kekeç'in "Amerikan bayrağını yorgan yapı uyuyan
müptezel..." başlıklı bugünkü yazısı:
Taa Almanya’lardan laf yetiştirmiş... Benim, Cumhuriyet
gazetesindeki tasfiyelerle ilgili yazdığım iki yazıya, bir cümlemi
iktibas ederek (Kemalistlerin yeniden gazeteye hâkim olmalarının o
kadar da kötü bir şey olmadığını yazmıştım) cevap veriyor...
Cevap vermiyor da, aklı sıra “deşifre” ediyor...
Demek istiyor ki, “Erdoğan taraftarları ve Kemalistler Ergenekon
zihniyetinde buluşuyor.”
Üç gündür, sosyal medyadan, böyle demeye çalışan yazılar ve
değerlendirmeler okuyorum.
Hepsi de Atatürk kalpaklı Fetullahçılar...
Üzülmüşler...
Nedendir bilinmez, Cumhuriyet’teki tasfiyeler, en çok
Fetullahçıları ve PKK’lıları üzüyor...
Neden acaba?
Mezkûr tasfiyelere sevindiğini söyleyen “yandaş”lardan (yani
bizlerden) alıntılar yaparak, olup bitenleri güya
konumlamaya/anlamaya çalışıyorlar.
Olup bitenler belli değil mi?
Bir Avukat aracılığıyla vakıf yönetimi değiştirilmiş, gazeteye
Fetullah kapatması “liberaller” ve “çakma” solcular
doldurulmuştu.
Gazetenin başına da, “Amerikan bayrağını yorgan yapıp uyuyan” bir
müptezel getirilmişti...
Şimdi durum tersine döndürülüyor.
Fetullah kapatması liberaller ve çakma solcular gidiyor, dünyaya at
gözlüğüyle bakmayı itiyat edinmiş Kemalistler (yani, gazetenin asıl
sahibi olduklarını öne sürenler) geliyor. Bu kadar net...
Buna sevinmeli mi?
Sevindiğimi gizleyemem... Bulundukları her yeri çürüten ve ifsat
eden Fetullahçılardansa, arada sırada “memleket” adına kaygılanan
at gözlüklü Kemalistleri tercih ederim.
Müptezel, firari bulunduğu Almanya’dan ses vermiş...
Fakirin yazısından alıntı yaparak, aklınca, Cumhuriyet’teki
değişikliği “itibarsızlaştırmaya” çalışıyor.
Elemana gönderme yapan Atatürk kalpaklı türdeşleri de, Oya
Baydar’ı, şunu bunu işin içine katarak, akılları sıra “gazetecilik
tartışması” açıyor.
Mezkûr tasfiyelerin “muteber” ve gazetecilik mesleğine “şan”
getirecek bir girişim olduğunu söylemeye çalışmıyorum.
Bana ne! Yesinler birbirlerini.
Hatta beter olsunlar.
Kaldı ki, konunun “gazetecilik”le, “gazetecilik mesleği”yle bir
alakası yok.
Siyasi bir meseleyi konuşuyoruz.
Fetullahçılar, Türkiye’ye karşı girişilmiş operasyonlarla eş
zamanlı olarak Cumhuriyet’i ele geçirdiler. Maksat, “Türkiye
düşmanları”nın sözcülüğünü yapmaktı.
Mesele son derece siyasiydi...
Karşı bir “siyasi hamle” geldi ve gazete Fetullahçıların
boyunduruğundan kurtarıldı.
Hepsi bu!
Mesele “gazetecilik”se, bu konuda konuşacak en son kişi o
müptezeldir.
Bu utanmaz/arlanmaz adam, yıllarca, “Belgeselinizi yapayım” diye
FETÖ kapısı aşındırdı...
Parada anlaşamadılar...
Sonra paraşütle (muhtemelen parada anlaştılar) gazetenin başına
indirildi ve operasyon başladı.
Meslek adına kaygılanan arkadaşlara soralım: Amerikan bayrağını
yorgan yapıp uyuyan bu müptezel, genel yayın yönetmeni olduğu
dönemde neden bir tek “kumpas” haberi yayınlamadı?
Neden bir tek dinleme skandalına yer vermedi?
Neden görevini kötüye kullanan savcıları, “yasa dışı dinleme
kararı” veren hâkimleri, sınav sorularını çalan profesörleri,
“himmet topluyoruz” bahanesiyle işadamlarına çöken maliyecileri,
kriptolu telefonların şifresini çözen TÜBİTAK’çıları haberlerine
konu etmedi?
Gazeteci bunları merak etmez mi?
Hadi o merak etmedi.
Siz neden merak etmiyorsunuz?
Üzerinde “gizlilik” kararı bulunan MİT belgelerini yayınlama
cesaretine sahip ama FETÖ ve PKK söz konusu olunca “lal” kesilen bu
müptezel, hangi Amerikalı yetkilinin yardımıyla cezaevinden
çıkarıldı ve şimdi hangi “mutemet” elin koruması altında
yaşıyor?
Gazetecisiniz...
Biraz merak edin!