Star Tv'de Neler Oluyor? Medyatava'nın Amacı Ne?

Dün popüler medya sitesi Medyatava bir yeniliğe imza atacağını duyurdu ve bundan sonra yerli dizilerin her hafta sitede kritik edileceğini açıkladı. Ve ilk yazı yayınlandı. Ancak yazıdaki ilginçlik dikkatli okuyucuların gözünden kaçmadı. Çünkü Ömer Özgüner'in genel yayın yönetmenliğini yaptığı Star TV'nin Doğuş Grubu imzası taşıyan iki pahalı ve iddialı dizisi yine Ömer Özgüner'in ortağı olduğu Medyatava adlı internet sitesinde "kritik" adı altında yerden yere vuruluyor. Oysaki daha geçen hafta Doğuş Yayın Grubu Genel Müdürü Cem Aydın deneyimli gazeteci Ali Eyüboğlu'na verdiği röportajda bu iki dizi için şu sözleri sarf etmişti.

"TVen için anlaştığımız iki yeni dizi bu hafta Star’da başlıyor. Geçiş dönemine denk geldiği için izleyici ne kadar farkına varacak bilmiyorum, ama ikisi de çok iyi diziler. ‘Tek Başımıza’ yarın 20.00’de başlayacak. Diğer dizimiz de ‘Bir Ömür Yetmez’. O da pazartesi akşamı başlıyor."

İki dizi de başladı ancak yeni Star TV'de bu iki proje ile ilgili yapılan olağanüstü reklam kampanyasına rağmen her ikisi de hem AB'de hem de totalde aldığı reytinglerle büyük hayal kırıklığı yarattı. Projeler TVen için oluşturulmuştu ve bu diziler aylar süren oldukça titiz çalışmalar sonucunda belirlenmişlerdi. TVen ağırlıklı olarak AB'ye hitap edecek bir eğlence kanalı olacaktı. Ancak bu iki dizinin AB'de aldığı düşük reyting neyle açıklanabilir?

Ayrıca bu dizilerle ilgili Medyatava sitesinde adı kendilerinde saklı bir sektör duayeni tarafından yapıldığı ifade edilen analizler yüzde yüz doğru. Ancak kritik hem bu dizileri yapan yapım şirketleri hem de bu dizilerin senaristleriyle ilgili ağır ifadeler taşıyor. (TMC-MOST PRODUCTION)

Diziler için sürprizsiz, klişe, kurgusu problemli ve gelecekleri karanlık" mealinde tespitler söz konusu. Zaten bu iki diziye baktığınızda görsellik ve oyunculukları dışında tuttuğunuzda bu teşhisleri yapmak için sektör duayeni olmaya gerek yok. İki dizi de mevcut yerli dizilere göre oldukça zayıflar.

Ayrıca bu diziler için Ezel, Behzat Ç. ya da Leyla ile Mecnun'daki gibi bir konsept ve senaryo pırıltısından söz edebilmek de mümkün değil. Yani işin açıkçası bu diziler iptal edilen TVen'de yayınlansalar ilk yüze giremezlerdi.

Oysaki Cem Aydın ve arkadaşları TVen projesi ortaya atıldığından beri tüm sektörü ciddi bir merak ve heyecan içine sokmuşlardı. Zira başarılı medya grubu eğlence televizyonu açtığında da "farkını ortaya koyacak" diye düşünüyordu herkes. Ama şimdi bu iki dizi yeni Star TV'nin genel yayın yönetmeni Ömer Özgüner'in sitesinde yerden yere vuruluyor.

Ömer Özgüner, Cem Aydın'la bir mücadele içine mi giriyor yoksa bu haber Cem Aydın'la üretilen ortak bir stratejinin ürünü mü? Medyatava'nın yaptığının adı objektif habercilik mi yoksa Medyatava'yı kullanarak bu dizilerin yapımcılarına fiyat kırmaları ya da onüç bölümlük sözleşmelerininden ödün vermeleri için yapılan bir aba altından sopa gösterme mi?

Cnbce, E2 gibi kanallarla dünyanın en iyi dizilerini Türkiye'ye getiren grup bu bu iki dizinin performansıyla en başta mağlubiyeti kabul mu etmiş oldu yoksa?

Yeni Star TV'den yeni programlarla ilgili de Doğuş Grubu'nun yenilikçi imajıyla pek örtüşmeyen haberler geliyor.

YENİLİKÇİLİK ŞİŞMAN İNSANLARI BİRBİRİNE KIRDIRARAK MI GELECEK?

Şişman insanların yarıştırıldığı "The Biggest Loser" türevleri Türkiye'de Kanal 6 ve Cine5'te yapılmış ve yayından kaldırılmış bir iş. Doğuş Grubu'nun vizyonu geniş yöneticileri bu klişe projeyle mi yenilikçiliklerini gösterecekler bu büyük bir tartışma konusu. Aylardır düşüne düşüne diğer iki dizi de olduğu gibi "The Biggest Loser"ı mı düşündüler?

Star TV yönetimi bu projenin defalarca Kanal D, ATV ve Show'ye getirildiğini ve her defasında da reddedildiğini bilmiyor mu? Ki onlar Cem Aydın'ın sürekli söz ettiği Doğuş Grubu tarzı bir toplumsal duyarlılık ilkesinden de söz etmiyorlar.

Ciddi sağlık riski taşıyan bir program bu. Daha iki sene önce Muzaffer Kuşan'ın zayıflama kampında tüm önlemlere rağmen bir genç kız hayatını yitirdi. Halk büyük tepki duydu. Zayıflama kampı denince herkesin aklına Muzaffer Kuşan'ın kampında vefat eden o yavrucak geliyor. Türk toplumu çok merhametli ve çok hassas bir toplum. O gençleri gören izleyiciler şişman insanların reyting oyununa alet edildiğini düşünecekler ve programa içten içe tepki duyacaklar. Kimse "A ne güzel şişman insanları zayıflatıyorlar" demeyecek çünkü format acımasız. RTÜK'e şikayetler gelirse de sürpriz olmaz. Bu ne Doğuş Grubu'nun yenilikçiliğiyle ne de duyarlılığı ile örtüşen bir iş. Umarız yok yakınken dönülür, reyting uğruna Türk vatandaşlarının sağlıkları ve izzeti nefsleriyle oynanmaz.

Doğuş Grubu gerçekten Star TV ile eğlence televizyonlarına yeni bir soluk getirecek mi yoksa "dağ fare mi doğuracak?" zaman içinde göreceğiz.

KESKİN KALEM