Star Genel Yayın Yönetmeni'ne Hakan Fidan şoku: Yer yok bugün yazma!
Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrakk'ın Hakan Fidan ile ilgili yazısı " yer yok" gerekçesiyle gazeteye konmadı.endisine "Sayfada yer yok bugün yazma" denildiğini belirten Albayrak, yazısının sadece internetten yayınladığını belirtti.
Star gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak'ın Hakan Fidan ile
ilgili yazısı, "yer yok" gerekçesiyle gazeteye konmadı. Kendisine
"Sayfada yer yok bugün yazma" denildiğini belirten Albayrak,
yazısının sadece internetten yayınladığını belirtti.
Durumu Twitter'dan duyuran Nuh Albayrak "Bugün sayfalarda yer
bulunamadığı için sadece internete yayınlanan yazım... Fidan, MİT'i
yine yönetebilir" diye yazdı.
Gazeteci İsmail Saymaz'ın "Genel yayın yönetmenine yer mi
bulunamadı Nuh bey" diye sorması üzerine Albayrak "Aynen öyle
İsmail bey. "Sayfada yer yok bugün yazma" dediler, ben de internet
okuyucularım için yazdım" diye cevap verdi.
ERDOĞAN'IN HAKAN FİDAN'A OLAN TEPKİSİNİ BERTARAF ETMEK
İÇİN...
Nuh Albayrak, gazeteye konmayan yazısında Hakan Fidan konusunda
ters köşe olduğunu belirterek Hakan Fidan'a vekil seçildikten sonra
da yapılacak düzenlemelerle MİT'i daha geniş yetkilerle
yönetebileceğini yazdı. Albayrak bunun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
Hakan Fidan'a olan tepkisini bertaraf etmek için de ideal bir
yöntem olabileceğini belirtti.
İşte o yazı:
FİDAN, MİT'İ YİNE YÖNETEBİLİR
"MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın seçimlerde aday olacağı uzun zamandır
konuşuluyordu ve bendeniz buna hiç ihtimal vermiyordum ama 7
Haziran'da ters köşe oldum!
Elbette sayın Fidan da her Türk vatandaşı gibi aday olabilir. Ama
ben kendisinin, "Ehemmi mühimme tercih etmek" prensibine göre
hareket edeceğini ve bu kritik dönemde, o kritik noktayı
bırakmayacağını düşünüyordum. Elbette kurumlar kişilerle kaim
değildir, kurumsallık esastır ama "Dere geçerken at değiştirilmez"
diye de bir söz vardır...
Türkiye, yeni tanıştığı bu içten darbe ile kıyasıya mücadele
ediyor. Vücudu sinsice saran bir kanser gibi devletin bütün
kademelerinde örgütlenen bu paralel yapı ile mücadelede en kritik
nokta güvenilir kadro ve sağlam istihbarattır. Elbette devletin tek
güvenilir bürokratı Hakan Fidan değil ama her güvenilir bürokrat da
Hakan Fidan değil...
PARALEL ÖFKENİN ASIL SEBEBİ
Bu ayrıntıyı bir dış destek ile açıklamaya çalışalım.
Yıldıray Oğur, Türkiye Gazetesi'nde yayınlanan 8 Şubat tarihli
yazısında, paralel medyanın ilk zamanlar sahip çıktığı Hakan
Fidan'a sonra neden bu kadar cephe aldığını ve İsrail ile birlik
olup bitirmeye çalıştığını ayrıntılı şekilde izah ediyor. Can alıcı
cümle şu:
Fidan’ı, cemaat için esas tehlikeli yapan Başbakan Erdoğan’ın
güvendiği alternatif bir istihbarat ve bilgi kaynağına
dönüşmesiydi.. Böylece cemaatin elindeki Emniyet İstihbarat,
Başbakan’ın tek istihbarat kaynağı olma tekelini kaybetmişti. Hatta
Başbakan onlardan gelen bilgileri MİT’le check etmeye
başlamıştı.
Bu açıdan bakılırsa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "sır küpü" olarak
tarif ettiği Hakan Fidan'ın bu aşamada MİT'ten ayrılmasını doğru
bulmaması oldukça anlaşılabilir hatta hak verilir bir
değerlendirmedir.
DİĞER KÖŞEYE YATANLAR
Sayın Fidan'ın aday olacağı tartışmalarının erkenden dolaşıma
sokulmasının bir amacı vardı. Erdoğan'ın, Hakan Fidan'ı
başbakanlığa hazırladığını her yere yayarak, bir türlü
beceremedikleri ama çok istedikleri Erdoğan-Davutoğlu gerginliğinin
tohumlarını ekiyorlardı. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Amerika
seyahati öncesi bu konuda yaptığı açıklamayla hem bu art
niyetlileri ters köşeye yatırdı. Ayrıca Kılıçdaroğlu ve
benzerlerinin de sayın Davutoğlu'na, daha ilk günden itibaren
"kukla" olmak gibi son derece absürt sataşmalarıyla ne kadar ucuz
muhalefet yaptıklarını ortaya koyuyordu. Ülke için çok sevinilecek
bir durum değil ama AK Parti'liler rahat olsun; bu sığlıktan
iktidar alternatifi filan çıkmaz.
Birçok aklı evvel de o açıklamaları "danışıklı dövüş" olarak
yorumladı. Medyamızın önde gelen bu kelli felli isimleri, en az 20
yıldır yakinen takip ettikleri Recep Tayyip Erdoğan'ın siyaset
tarzını anlamayı bir kenara bırakın kendisini bile hiç ama hiç
tanımamışlar. "Bir köy kahvesine gidip, 'Erdoğan şöyle bir siyasi
proje içinde baş aktör olarak yer alır mı?' diye sorsalardı doğru
cevabı alırlardı" diyecektim ama Türk halkıyla diyalog
kurabilselerdi böyle gülünç durumlara düşmezlerdi zaten.
FİDANLAR, FİDAN KALMAZ...
Bütün bunlara rağmen sayın Fidan gerçekten yorulduğu için böyle bir
tercihte bulunmuşsa ve artık hayatını kendi halinde bir vekil
olarak devam ettirecekse gerçekten çok yazık olur. Ben, yeni
hükümet döneminde yapılacak bir düzenleme ile sayın Fidan'ın hem
çözüm sürecinin bundan sonraki önemli aşamasında da aktif rol
almaya devam edebileceğini hem de MİT'i; daha geniş yetkilerle
yönetebileceğini düşünüyorum. Bu, aynı zamanda Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın Hakan Fidan'a olan tepkisini bertaraf etmek için de
ideal bir yöntem olabilir."