16 Şub 2012 16:49 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:20

STAR GAZETESİ'NDEN MEHMET ALİ BİRAND BOMBASI!

MİT soruşturmasını başlatan savcılar, kamuoyu tepkisi üzerine gazetecileri savcılığa davet edip bilgi vermeye başladı.

'Şüpheli' sıfatıyla MİT mensuplarını ifadeye çağıran Özel Yetkili Savcı Sadrettin Sarıkaya hakkında 'gizliliği ihlal gerekçesiyle HSYK tarafından inceleme başlatılırken, savcılık makamı, soruşturma dosyasının detaylarını basınla paylaşmaya devam etti.

Star gazetesinin haberine göre savcılar önceki gün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na davet ettikleri Mehmet Ali Birand'a soruşturma bilgilerini aktardılar.

Haksızlık ettiğim izlenimi doğdu

KCK soruşturması kapsamında ifadeye davet edilen MİT mensuplarıyla ilgili ilk gün 'Özel yetkiye dur deme zamanı' diyen daha sonra "MİT'e savaş açıldı" şeklinde devam eden Gazeteci Mehmet Ali Birand, İstanbul Adliyesi'de savcılarla konuşunca 'ikna oldu'. Önce twitter'de sonra da köşe yazısında Birand, 'soruşturma konusunda ikna olduğunu yazdı.

Savcılar yapılan eleştirilere çok kızmış

14 Şubat günü 407 bin takipçisine mesaj atan Birand "Bugün MİT soruşturmasını yürüten savcılarla konuştum bana öyle şeyler anlattılar ki yargıya haksızlık ettiğim izlenimi doğdu" dedi. Birand dün Posta'da "Yargı: MİT Dokunulmaz değildir, suç işlerce cezasını görür" başlığı ile de bir yazı yazdı. Birand, yazısında "olayların birebir içinde olan savcılarla konuştuğunu" belirtti ve savcıların eleştiriler nedeniyle sinirlendiklerini, haksızlık edildiğine inandıklarını yazdı.

Oslo görüşmeleri de deliller arasında

Birand yazısında şunları dile getirdi: "...Emniyetten savcılığa yollanmış olan suç listesi de epey kabarık. Bu listeyi gördükten sonra 'Ne yapalım şimdi?' diye sorduklarında yanıt veremiyorsunuz. Bana en ilginç gelen örnek, Öcalan'ın Silvan baskını başta olmak üzere bir dizi senaryoyu içeren mektubunun MİT aracılığıyla PKK'ya yollanması... Bir diğeri Öcalan ile Fidan'ın da aralarında bulunduğu MİT heyeti arasındaki mutabakat zabtı ... 'Bunlar suç değil mi?' diye soruyorlar. (...) Bence her iki tarafta haklı. Ancak arada, besbelli ki bir diyalog eksikliği, olaylara bakış farkı var."