STAR GAZETESİ İKTİDARIN AMİGOSUDUR,DEPLASMAN BİLETİ HEP HAZIRDIR!..YA DİĞERLERİ?..
Vatan Gazetesi Yayın Yönetmeni Tayfun Devecioğlu, AKP'ye kapatma davası sonrası gazetelerin tutumlarını örneklerle anlattı. Taraflı ve tarafsız gazeteler arasındaki farkları kaleme aldı...
Ne iktidar aşkı ne düşmanlık sadece doğru gazetecilik
İspanya futbolla yatıp futbolla kalkan bir ülke. Futbola en çok para harcanan üç ülkeden biri olan İspanya´da günlük çıkan 4 spor gazetesi var. Daha doğrusu futbol gazetesi. AS, Marca, El Mundo Deportivo ve Sport.
Bunlardan ilk ikisi Real Madrid taraftarıdır. Hele AS, açık açık Real´lidir. Kazanınca bayram yapar, yenilince karalar bağlar. Marca, "tarafsız" numarası yapar ama, herkes bilir ki Real Madrid´in tarafındadır. Diğer ikisi, El Mundo Deportivo ve Sport ise Real Madrid´in ezeli rakibi Barcelona´yı destekler.
Hangi kulüp o sezon başarısızsa, taraflı gazetelerin de tadı kaçar, tirajları düşer. Bundan iki-üç sezon öncesinde Real Madrid tökezlerken, AS yüzde 30´dan fazla tiraj kaybetmişti.
Aslına bakarsanız bunun bir mantığı da vardır. Futbol gazeteleri siyasi gazeteler kadar yüksek reklam geliri hedeflemez. Satıştan para kazanır. Hedefleri, o kulübün taraftarına mümkün olduğunca çok gazete satmaktır.
İspanya´da üç büyük ciddi siyasi gazete vardır. El Pais, ABC ve El Mundo. Bu üç gazetenin de siyasi eğilimi vardır. Ama, spor gazeteleri gibi "taraftar" değildirler. Yakın oldukları siyasi eğilimin hakim partisine muhalefet etmekten, en ağır şekilde eleştirmekten kaçınmazlar. Her türlü yolsuzluğu, haksızlığı, hukuksuzluğu yazarlar. Ne tarafa meyilli olurlarsa olsun, doğrunun peşinden gitmeye çalışırlar. Rotaları budur.
Türkiye´de durum nasıl?
Bizde spor gazeteleri var. Fotomaç, Fanatik, Fotospor gibi. İspanya´nın aksine bizimkiler tek kulübün taraftarı değildir. Büyük takımlara ayrı ayrı sayfalar açarlar. Her kulüpten haber vermeye çalışırlar. Taraftar yazarları vardır. Reklam geliri beklemeden satıştan para kazanmaya çalışırlar. Bizimkilerin stratejisi İspanyollar´dan epeyi farklıdır. Bunun da mantığı vardır. Tek kulübe bağlanmaktansa, "pazar küçük" deyip taraftarın tamamına talip olurlar.
Peki ya bizdeki siyasi gazeteler?
8-10 yıl önce bazı marjinal gazeteler vardı. İspanyol spor gazeteleri gibi onlar da belli siyasi partilerin taraftarıydı. Bugün durum çok daha vahim. Aklınıza ilk gelen 10-12 ulusal gazeteyi koyun önünüze, yarısından fazlası "ben tarafım" diye yüzünüze haykırır. Bir siyasi partinin körü körüne taraftarı iken karşıt görüşteki partinin amansız düşmanıdır. Birine kalkandır, diğerine kılıç.
Bir iki örnek vereyim:
Mesela Cumhuriyet. AKP´nin yaptığı iyi işleri bile beğendiremezsiniz. Özelleştirmeyi beğenmez, "KİT´leri yabancıya peşkeş çekiyorlar" der. Piyasalar iyi gider, "Yabancılar yerliyi soyuyor" der, yine beğenmez. Taraflıdır, ama tutarlıdır. Beğenin, beğenmeyin yıllardır aynı çizgide gider.
Diğer tarafta da fanatik taraftarlar vardır. Yeni Şafak, Star, Zaman, Bugün.
Zaman diğerlerine göre daha gazete gibi gazetedir. İktidarın tarafıdır ama içeriği daha zengindir. Bağlı olduğu cemaate benzer. İçinde fırtınalar kopsa da haykırmaz, usul usul konuşmayı yeğler. Son dönemin en fanatiği Star´dır. İktidarın amigosudur. Deplasman bileti hep hazırdır. Cumhurbaşkanı´nın, Başbakan´ın uçağında hep yeri vardır. Kendi takımının defans oyuncusu ceza sahasında rakip forveti çekip vursa bile, penaltıyı veren hakemi protesto eder.
Bir bakın, dünkü Star piyasa krizi haberini sürmanşetten nasıl vermiş: Bir günlük fatura 33 milyar dolar. Alt başlık da şöyle: Dünyadaki krizden aylardır etkil